Merhaba kâinat!
Sabah saatlerinde gazeteler ile haber ajansları arasında yapılan bir tur, yüzümüze geniş mi geniş bir tebessümün yerleşmesine neden oldu. Havanın dağılmasına izin vermeden hemen not etmek istiyoruz ki ABD dolarına müdahale gerekebilirmiş. Ama neden? Çünkü, çok gerilemiş dolar. Değer kaybediyormuş ve böyle giderse diyormuş uzmanlar, ihracat baltalanabilir. Türk Lirası çok ciddi değer kazanmış, piyasada dolar çok az alıcı bulabiliyormuş. Cebimizdeki madeni yüz bin Türk lirasına iftiharla bir bakışımız vardı haberi okuduktan sonra; görmelere sezaydı. Yorgun yüreğimiz bu sevinç yüklü haberi hazmetmeye çalışırken Financial Times’ın Türkiye ile ilgili yazdıklarına da gözümüz ilişmesin mi? Daha geçen sene “yatırımcıların olmak istedikleri en son ülke” olarak anılan Türkiye, şimdi “yükselen piyasa sevgilisi” olmuş. 11 Eylül ve terörle uluslararası savaş, Türkiye’nin yeniden cazibe kazanmasına yardım etmiş. Aşağı yukarı, bir ‘kahırdan lûtuf’ vaziyeti yani. Hiçbir itirazımız olamaz; refahı özledik, hakkettik... Yanlış anlamıyorsak ‘11 Eylül ve terörle uluslararası savaş’ Afganistan’a da çok yardımcı oldu. Ülkenin yeniden inşası için harıl harıl görüşmeler devam ediyor. Afganistan’ın geçici lideri Karzai, 4.5 milyar dolarlık ‘inşaat bütçesi’nin hemen elde olması gerektiğini söylemiş. Tokyo’da bu konuyla ilgili bir konferans toplandı, malum. Karara göre önce bir 1.8 milyar dolar verilecekmiş, arkasından da peyderpey takdim edilecekmiş bakiye. Ancak, bir istifham burgaçlanıyormuş Afgan delegelerin kafalarında: Acaba para, en çok ihtiyacı olanlara ulaşacak mı? Elbette ulaşacaktır, diye düşünüyoruz, yüzlerimizde geniş tebessümler...
Bu rahatlık, huzur ve saadet havası içinde Avrupa Birliği ile uyum yasalarının çerçevesinin çizilmesinde MHP’nin hassasiyetlerinin belirleyici olduğu yönünde Radikal’de yayımlanan ve Canan Gedik imzalı haberi görmezden gelmeyi tercih ettik. “Düşünce özgürlüğü, idam cezasının kaldırılması ve Kürtçe serbestisi konularında Anayasa değişikliklerinde MHP’ye rağmen sağlanan kısıtlı açılımlar, uyum yasa tasarılarıyla geriye alındı” diye bir cümle vardı ki haberde, devamını okumaya yüreğimiz elvermedi. Bu arada, Başbakan Ecevit’in, ABD’den döner dönmez, “Saddam artık kendine bir çekidüzen vermeli,” dediğini de gördük gazetelerde. Ecevit, Başkan Bush’un, “Eğer diplomatik yollardan sonuç alınamazsa o zaman yapacağımızı biliriz,” anlamına gelen cümleler kullandığını belirtmiş ve “Irak direnmeye devam edecek olursa yalnız Irak’ın başına değil, başta Türkiye olmak üzere bütün dünyanın, özellikle Ortadoğu’nun başına ciddi dertler açılmış olacaktır,” demiş. ABD gezisi öncesinde, savaşın yeni cephesinin Irak olmaması konusunda bol beyanat dinlemiştik. Geziden geldikten sonra Saddam’a yeniden seslenmek ihtiyacı hasıl olmuş anlaşılan...
Savaş deyince, Guantanamo Üssü’ndeki esirlere gösterilen muamele uluslararası camianın tepkisini çekmeye devam ediyor. Son olarak, esirlerin fotoğraflarının basına dağıtılması ciddi eleştiri konusu oldu. Kılılhaç bir taraftan, Avrupa Birliği diğer taraftan bağırıp duruyorlar, “Cenevre Sözleşmesi,” diye, ama ABD yaptığının haklılığından o kadar emin ki en küçük bir akis bile yok şimdilik bağırmaların ardından.
Milliyet, eksik olmasın, “Bedava benzin ellerinde patladı” başlığıyla vermiş haberi. Goma’da lavların altındaki bir benzin istasyonunu soymaya çalışan 50 kişi istasyon infilak edince canlarından olmuştu önceki gün. Onca fakirlik, çaresizlik, yıkım, evsizlik ve sefalet içinde Gomalılar’ın hırsızlığa tevessül etmeleri haberde öne çıkmıştı, olsun. Şimdi de, Ruanda’daki derme çatma mülteci kamplarını terk edip evlerinin enkazlarına dönüyormuş Gomalılar. Neyse ki yeni patlamaların ihtimali düşükmüş.
Bugünkü iyi havayı sarsabilecek gibi görünen bir iki gelişme elbette mevcut, ama onların da çok teferruatına girmeden tefrikamızı tamamlayalım:
Müflis enerji devi Enron’da evrakın tahrip edilmesi, tahrip faaliyetinin yasaklanmasından daha sonra da devam etmiş. Şirketin eski bir çalışanı, iki hafta evvel işine son verildiği sıralarda şahsi eşyasını paketlemesi için kendisine verilen kağıtlar arasında şirketin gizli evrakı bulunduğunu söylemiş. Yetkililer duruma vaziyet etmişler elbette.
İsrail askerleri, Hamas militanı olduklarından şüphelendiği 4 kişiyi öldürmüş.
Ve, ünlü solist Peggy Lee öldü. 81 yaşında, kalp krizinden. Bir daha ‘Fever’ı söyleyemeyecek...
Devamı yarın...
Ömer Madra – Şerif Erol
