Nereye Doğru'nun gündeminde Azerbaycan'ın Karabağ’a saldırısı, Birleşmiş Milletler içindeki kriz ve Erdoğan'ın uluslararası görüşmeleri vardı.
Azerbaycan'ın Karabağ’a saldırması haberi ile haftayı başlatan Cengiz Aktar, yaşanan ölümler kadar endişe verici bulduğu diğer gelişmelere değindi, çocukların ve kadınların erkeklerden ayrılması haberi gibi (teyit edilmemiş bir bilgi olmakla beraber). Aktar, tam da Birleşmiş Milletler 78. Genel Kurulu gerçekleştirilirken, Kafkasya'da yaşanan bu süreçlerin, birleşmiş milletlerin hükmünün kalmadığının da bir göstergesi olarak okunması gerektiğini ifade etti. Rusya'nın dahli yok gibi görünse de henüz bununla ilgili bir netlik olmadığını belirten Aktar, diğer ülkelerin de bu saldırıyı karşılama biçimlerini aktardı.
Ermenistan konusuna da değinen Aktar, başbakanlık yerleşkesinin birkaç kişi tarafından basılmaya çalışıldığını ve Nikol Paşinyan'ın alaşağı edilmek istendiği bilgisini verdi ve bunun yanı sıra Paşinyan'ın bu tavrı haklı çıkaracak hiçbir vaziyette olmadığını da ekledi.
Birleşmiş Milletler birleşemezlerse!
BM Genel Sekreteri Antonio Guterres'in “Savaş damla damla dünyamızı zehirliyor” ifadesine yer veren Aktar, gerçekleştirilen genel kurulda (İngiltere, Fransa, Çin ve Rusya’nın katılmadığı bir kurul notu ile) Joe Biden'ın Ukrayna konusunda ciddi bir konuşma yaptığını belirtti. BM'nin bir sekretarya olduğunu hatırlatan Aktar, üyesi ülkeler uzlaşı sağlayıp karar çıkartmadıkça BM'nin herhangi bir şey yapamayacağını hatırlattı ve ortak kararları engelleyecek vetolara özellikle de Rusya'nın vetolarına dikkat çekti.
Antonio Guterres'in çağrısı ile bugün Dünya İklim Kararlılığı Zirvesinin toplanacağını belirten Aktar, savaşla iklim krizinin içiçe geçmişliğine gönderme yaparak, artık hangisini konuşurlarsa ilerleyen programlarda yer verileceğini ayrıca 21 Eylül'ün Dünya Barış Günü (Türkiye ve KKTC hariç) olduğunu hatırlatarak, temasının “barış için etkinlikler” (bunu biraz distopik de bularak) olduğunu ekledi.
Uluslararası İlişkiler ve Türkiye
Recep Tayyip Erdoğan’ın ikili görüşmeleri ile devam eden Aktar, Erdoğan'ın Nato Genel Sekreteri ile görüşmesinin İsveç'in üyeliği gündemi ile olabileceğini belirtirken, Andrzej Sebastian Duda, Cezayir Cumhurbaşkanı, Binyamin Netanyahu ve Yunanistan başbakanı ile yapılan görüşmelere de dikkat çekti. Basın ile yapılan mülakatta, Erdoğan'ın “Rusya’ya da Batıya güvendiğim kadar güveniyorum” cümlesinin altını çizen Aktar, uluslararası ilişkilerde güven değil karşılıklı çıkarlar söz konusudur, dedi.