Nereye Doğru’da Cengiz Aktar, II. Dünya Savaşı'nın sonlanmasının 79. yıl dönümünde her tarafta devam eden savaşlara, Yunanistan Başbakanı'nın gerçekleştireceği Türkiye ziyaretine, Kariye Müzesi'nin camiye dönüşümüne ve Kosova için yaklaşan Avrupa üyeliği oylamasına değiniyor.
Nereye Doğru’ya, “Bugün II. Dünya Savaşı’nın Avrupa’da bitişinin gün dönümü, yarın da 1950’de Avrupa’nın temellerinin atıldığı gün olan Avrupa Günü” diyerek başlayan Cengiz Aktar, “79 sene önce ‘bir daha asla’ diyen insanlıktan bahsediyoruz ama bugün her tarafta savaş var. Dün Rusya, Avrupa’da savaşın sonunu kutlarcasına Ukrayna’ya tüm enerji alt yapısını hedeflediği bir füze saldırısında bulundu. Aynı şekilde II. Dünya Savaşı’nda en çok zarar gören unsurun sonradan kurduğu devlet olan İsrail’in başındakiler ‘Refah’a girelim mi, girmeyelim mi?’, ‘Refah’ı dümdüz edelim mi, etmeyelim mi?’, ‘Daha ne kadar insan öldürelim?’ sorularını soruyor,” dedi. Ömer Madra, Ukrayna Cumhurbaşkanı’na başarısız da olsa bir suikast girişimi düzenlendiği açıklamasının yapıldığını eklerken, Aktar, “İsrail, Rusya dışında güneyde Türkiye’den Irak’a yönelik de bir askeri hareketlilik var. Aylardır konuşulan bir harekât var, onun öncülü mü, değil mi göreceğiz önümüzdeki günlerde. Türkiye’nin Kuzey Irak’ta 100’e yakın karakolu var fakat daha kapsamlı bir üs kurma çalışmaları olduğu söyleniyor. Oralarda da daha farklı şeyler yaşanacak, öyle gözüküyor. Bu arada Rusya’da yeni bir devlet başkanı var; Vladimir Vladimirovich Putin tekrar seçildi. Putin, 18. yüzyıl İmparatoriçesi II. Katerina'dan sonra en uzun süre hüküm süren Çar olacak. Putin, ‘Batı ile olan savaşımızda zamana oynuyoruz’ demiş. Zamana oynama işi çok tehlikeli. Zira, Sovyetler Birliği de zamana oynuyordu ama çöktü. Savaşın sonu yok; insanoğlunun en pahalı, en beter faaliyeti savaş. Netanyahu bunları duymak istiyor mu? Hamas’ın kabul ettiği ateşkes anlaşmasını reddetti. Refah’a girip girmeyeceği hala belli değil ama haftalardır süren bekleyiş sürüyor. Büyük baskı var üzerlerinde. ABD, İsrail’e bazı özel silahlar için desteğini dondurmuş - zaten silaha ihtiyacı yok, barışa ihtiyacı var. Her taraf barut kokusu içinde. Üniversitelerde hareketliliği engelleyemiyorlar, her tarafta öğrenciler sokakta, üniversite yönetimleri gelmekte olan yaz tatilinden medet umuyor. Onun da faydası olmayacak tabii. Bunların sembolik önemi var, bir nevi ikinci Vietnam. Hiçbir ülke bundan azade değil, bir tek Türkiye’de bu çeşit protestolar yasak. Yunanistan’da da benzer protestolar var. 27 Nisan’da ABD Büyükelçiliği’nin önünde büyük bir protesto oldu ama zaten Yunanistan’ın üniversite gençliği yapısal olarak ABD’ye karşı olduğundan, olup bitenlere tuz biber ekti. Yunanistan gençliği, evrensel protestoların yanında yer alıyor,” diyerek önümüzdeki Pazartesi günü Yunanistan Başbakanı’nın Türkiye’ye olan resmi ziyareti ile ilgili gündemine geçti.
“Türkiye ile Yunanistan arasında tarihten akıp gelen ve yeni anlaşmazlıklar var. Bir de Kariye Müzesi’nin tekrar camiye döndürülme meselesi oldu. Atina’dan aykırı bilgi gelmedi ama tam ziyaret öncesi böyle bir açılış yapılması da ilginç. Kariye’de bütün freskoların üstü kapatıldı ve ibadete açıldı. Dünyanın en önemli freskolarına sahip bir yapıydı Kariye Müzesi, artık onların üstünde örtü var,” diyen Cengiz Aktar, “Bu tip kararların muhalefet tarafından nasıl görüldüğünü merak ediyorum ama onlardan da hiç ses çıkmıyor,” açıklamasında bulundu.
Önümüzdeki hafta Strasburg’daki Avrupa Konseyi’nde önemli bir oylama yapılacağını belirten Cengiz Aktar, konuşmasına şöyle devam etti, “Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi (AKPM), 46 ülkenin vekillerinin görev yaptığı bir kurumdur. 16 Nisan’da önemli bir karar alındı, 131 parlamenter ‘evet’, 29’u ‘hayır’ dedi. Alınan karar; Kosova’nın Avrupa Konseyi’ne dahil olmasıydı. Senelerdir süren çalışma sonrası olumlu bir mecraya girildi. Kosova’nın kuzeyinde Sırbistan sınırında Sırpların yoğun olarak oturduğu bir bölge var. Kosova, Sırbistan’dan ayrıldığından beri burada bir rahatsızlık var. Kosova’da hem siyasi lider, hem de askeri lider konumunda olan Milan Radoičić, 2023’ün Eylül’ünde kanlı bir darbe girişiminde bulundu ama başarılı olmadı. Bu arada Kosova’nın başkenti Priştina yöneticileri Sırp azınlığının haklarını temdit eden girişimlerde bulundular. Buna mukabil Sırp tarafının muazzam bir yalan haber kampanyasına karşı sadece Kosova’dan değil, Avrupa Konseyi içerisinden, diğer Avrupa ülkelerinden de girişimler başlatıldı. Mitroviça bölgesinde etnik temizlik yapıldığı iddiaları vardı, bunun tamamen yalan olduğu ortaya çıktı. Aynı şekilde Sırplara pogrom uygulandığı iddiası da vardı ve bu da yalan çıktı. Avrupa Konseyi, önemli bir girişim başlattı ve inceleme heyeti oluşturdu. Bu heyete Kosova’nın Avrupa Konseyi’ne üye olmasına engel olup olmadığının araştırması misyonu verildi. Heyetin başına Yunanistan’ın eski Dışişleri Bakanlarından Dora Bakoyannis getirildi. Yunanistan’ın Arnavutluk ile, Arnavutlarla zaten bir anlaşmazlığı vardı. Dora Bakoyannis’in başını çektiği bu heyet, Kosova’da Sırp azınlığına karşı Belgrad’ın iddia ettiği gibi devasa sorunların olmadığını, aksine Kosova’da, Kosovalı yöneticilerin Sırplara her türlü hakkı tanıdığını söyleyen bir rapor yayınladı ve bu rapor 16 Nisan’da AKPM’de onaylandı ve oylandıktan sonra da kabul edildi. Bundan sonra Kosova’nın Avrupa üyesi olmasının önü açıldı. 13 Mayıs haftası oylama olacak ve çok büyük ihtimal Kosova, Avrupa Konseyi ülkelerinin 47.si olarak Avrupa ailesine katılacak. Belgrad, Sırbistan tamamen yalnız kaldı. Avrupa Birliği adaylığı da iyi gitmiyor, istikbali parlak olmayan bir ülke.”
Son olarak, “Yarın Avrupa Konseyi’nin kuruluş günü, Avrupa Birliği’nin temellerinin atıldığı gün. Hem Avrupa’nın doğusunda savaş sürüyor, hem de aday olan bir ülkeye Rusya saldırıyor. Genel gidişat pek parlak değil, tam bir ay sonra Avrupa Parlamentosu seçimi var. Beklenti aşırı sağ, Avrupa Birliği karşıtı partilerin seçimi kazanacakları yönünde,” diyen Cengiz Aktar, bu haftalık gündemini böylece tamamladı.