Nereye Doğru’nun bu haftaki bölümünde Cengiz Aktar haftanın önemli konu başlıklarını beş bölümde derledi.
Haftanın Afganistan’a dair en sıcak gelişmesi olan Afganistan İslam Emirliği Hükümeti'ni, Taliban’ın kurucu üyelerinden olan ve örgüt içerisinde siyaseten en güçlü figür olarak bilinen Molla Bradar’ın kuracağı bilgisini veren Aktar, ek olarak G7 ülkelerinin Taliban’ı ülke içerisindeki insan hakları ihlallerinden ve yurt dışına taşacak terör faaliyetlerinden sorumlu tutacaklarına dair bir beyanda bulunduklarını aktardı. Cengiz Aktar Afganistan konusunun Türkiye ile ilgili ayağına dair Taliban yönetimi sözcüsü Zabinullah Mücahit’in bir kere daha “Türkiye din kardeşimizdir fakat bölgede katiyen yabancı asker istemiyoruz” açıklamasında bulunduğunu bildirdi.
Aktar üçüncü olarak Dünya gündeminde epey yer edinen Afganistan’ın iktisadi durumunun gayet iyi olduğuna dair açıklamalara karşı şu sözleri söyledi:
Afganistan['ın iktisadi durumu iyidir görüşü] Türkiye’nin sürekli kendini üreten efsanesi olan bor zenginliği muhabbetine benziyor. Üstelik Afganistan için rakamlar çok daha ciddi. ABD’nin son 20 yıl içerisinde yaptığı araştırmalar sonucunda ülkenin bir trilyon dolarlık zenginlik üzerinde oturduğu, yeraltı zenginlikleri bakımından (krom, kömür, bakır, altın, lityum, demir fosil gaz, fosil petrol, mermer değerli ve yarı değerli taşlar) güçlü olduğu bilgileri tamamen farazi. Afganistan’da ilk petrol işleme tesisi 2012’de kurulmuş. Mevcut bir tane de boru hattına sahip. Afganistan üzerinden Türkmenistan’dan gelen petrolü ve gazı Pakistan’a taşıyor. Bir trilyon servetten söz ediliyor ama hali hazırdaki faaliyet bu. İlk demiryolu ise 2010 yılında inşa edilmiş. Mezar-ı Şerif’i Özbekistan’a bağlıyor. Bütün bu zenginlikler kullanılabilir durumda değil. Toplumsal barış olmadan ve vasıflı işgücü olmadan yer altından maden çıkarmak, onu işlemek ve satmak imkansız. Bahsedilen bir trilyon dolarlık zenginlik, 2020 yılında milli gelir olarak 19 milyar dolara tekabül ediyor. 38 milyon Afganlının milli geliri 19 milyar dolar. Yani kişi başına 500 dolar düşüyor. 19 milyar dolar içerisinde yurt dışından gelen mali yardım oranı ise %43. Şu an ise Almanya dahil pek çok ülke mali yardımları durdurdu. Dünya Bankası 24 Ağustos tarihinde Afganistan ile her türlü mali ilişkiyi durduğunu açıkladı, Uluslararası Para Fonu 440 milyon dolarlık kredi kolaylığını askıya aldı. ABD, Kabil’in 10 milyar dolarlık alacağını dondurdu. Tüm bunların yanında Birleşmiş Milletler’e bağlı kuruluş olan Dünya Gıda Programı, Afganistan’ın son 3 yıldır çok ciddi oranda kuraklık ve gıda kriziyle boğuştuğu, her üç Afgan’dan birinin gıda güvensizliği yaşadıkları bilgisini verdi. Bütün bu iktisadi sefalete rağmen 1979 sonundan bu yana işgal altında olan bir ülkede iktisadi faaliyet beklemenin manası yok.
Aktar dördüncü olarak dünyanın her yerinde kadınların Taliban’a karşı teyakkuza geçmiş olmasına istinaden Afganistanlı kadınları kurtarmak üzere yapılan girişimlerden bahsetti. Afganistan’ın ilk kadın belediye başkanı ve kadın hakları savunucusuZarifa Ghafari’nin 24 Ağustos tarihli Almanya ziyaretine değinen Aktar, ABD’nin 44 bin kişilik USNS isimli hızlı transfer gemisini uluslararası kuruluşları içerisine sokmadan göçmenlere açarak pek çok ülkeye yerleştirme yaptığı bilgisini verdi. Bu çerçevede Uganda’ya 2 bin Afganlının yerleştirileceğini söyleyen Aktar, buna ilaveten Afganistan’daki 270 kadın yargıcın Belçika’ya transfer edilmesi için pazarlıklar sürdüğünü iletti. Aktar bu bağlamda, “31 Ağustos ülkelerin bölgeden çekilmesi için son tarih. İnsanlar zamana karşı yarışıyorlar. Dolayısıyla son zamanlarda bölgedeki savaş mağduru insanları çekip çıkarmak giderek zorlaşacak. Bu NATO güçleri ile Taliban arasında çatışmalara neden olabilir.” dedi. Aktar ek olarak Birleşmiş Milletler’in en eski kuruluşlarından biri olan Parlementerler Meclisi’nin, Afganistanlı kadın parlementerler için Norveç’le pazarlığa oturduğu bilgisini verirken, Kanada’nın henüz kimlerin dahil olacağı belli olmayan 20 bin kişilik acil yerleştirme kotası çıkardığını bildirdi. Aktar son olarak, Güvenlik Konseyi’ne düzenli rapor veren BM Analitik Destek ve Yaptırımları İzleme Birimi Heyeti’nin 27 Temmuz’da çıkan son raporundan bahsetti. Rapora göre pek çok iddianın aksine Taliban’ın bölgedeki diğer güçlü terör örgütlerini (El Kaide -IŞİD) kontrol edemediği bilgisini paylaşan Aktar, “Rapor açık açık El Kaide’nin ve IŞİD’in Afganistan’daki varlığından söz ediyor. Yani iş bitmiş değil. Rapor Taliban’ın çok güçlü olduğu ve iki örgütü kontrol edebildiği, bu yüzden de terörün Afganistan dışına taşmayacağı yönündeki iddiaları yalanlıyor” dedi.