Avrupa Günü ve Avrupa ülkelerinin Ukrayna gündemi

Nereye Doğru
-
Aa
+
a
a
a

Nereye Doğru’nun bu haftaki bölümünde Cengiz Aktar’ın gündeminde Avrupa Günü ve Avrupa ile Macaristan'da gerçekleşen son gelişmeler yer aldı. 

Avrupa ülkelerinin tarihi anıtlarından bir kolaj illüstrasyonu

Aktar, her yıl 9 Mayıs günü düzenlenen Avrupa Günü’ne ilişkin “Türkiye’de eskiden epey bir etkinlik yapılırdı. ‘Umudumuz Hep Genç’ sloganı ile 19 şehirde kutlandı. Fakat ne muhalefet ne iktidar tarafında Avrupa Birliği’nden bahseden kalmadı. Özellikle muhalefet mülteci kavgası üzerinden Avrupa ile münakaşaya girişiyor. Kemal Kılıçdaroğlu mevcut mülteci krizinin Avrupa’nın da sorumluluğu olduğunu dile getiriyor.  AB üyeliği, adaylığı hiçbir yerde zikredilmiyor.” dedi.

Aktar buna mukabil, AB adaylığının Ukrayna için son derece önemli bir ufuk olduğunu dile getirirken “Macron öncüllüğünde bir yıl boyunca ‘Avrupa’nın Geleceği’ çalışması yapıldı. Buna bağlı olarak komisyon toplantısında ‘Yeni bir Avrupa Nasıl Olur?’ konusu gündeme geldi, fakat 10 üye ülkenin ‘daha acil bir meselemiz var’ itirazıyla Ukrayna’nın adaylığı meselesi gündeme oturdu.” bilgisini verdi. “Kurucu Avrupa ile (2007 sonrası) yeni üye olan Avrupa’nın gündemleri farklı” diyen Aktar, “Bu bir kavgaya doğru gidiyor.” yorumunda bulundu. Konu hakkında haziran sonundaki mutant toplantıda “Ukrayna adaylık statüsünü alabilecek mi?” sorusuna ilişkin Aktar, “Macron her ne kadar konuyla alakalı olumlu yorumlarda bulunsa da ‘Hepimiz biliyoruz ki Ukrayna’nın üye olması on yıllar alır.’ dedi, fakat böyle bir şey yok. Bu durum Batı Avrupalıların genişleme meselesinden bihaber olduklarını da gösteriyor. On yıllar alan bir hazırlık süreci yok. Son derece sevimsiz bir ifade. Fransızlar biraz ayazda kaldılar Ukrayna meselesinde. Batılı ülkeler arasında hala Kiev’e gitmeyen tek ülke Fransa. Almanlar bütün nobranlıklarına rağmen ülkeye ziyarette bulunuyorlar. Bu noktada Avrupa ülkeleri ayrılıyorlar.” dedi. Aktar toplantı ile ilgili olarak ayrıca “Avrupa’nın geleceği konusuyla alakalı çalışmanın sonucu ile ilgili konuşmalarda öne çıkan bir ‘Avrupa Siyasi Topluluğu’ gündemi var fakat savaş nedeniyle ülkeler gündemlerine almak istemiyor. 27 ülkenin onaylaması lazım. Bu yapı yeni bir kavram değil. 1952 yılında Avrupa Komisyonu’nun ilk hali olan Avrupa Kömür ve Çelik Topluluğu’nun kurulmasından sonra Avrupa Savunma Topluluğu kurulsun denilmişti ve Avrupa Kömür ve Çelik Topluluğu ile Savunma Topluluğu’nun tepesinde bir Avrupa Siyasi Topluluğu düşünülmüş idi. Bu yapı daha doğmadan öldü. Zira 1954’te Fransa Meclisi, Avrupa Savunma Topluluğu’nu onaylamadı. Böylelikle siyasi topluluk da onaylanmamış sayıldı ve sonrasında Avrupa Ekonomik Topluluğu’nu kurmak üzere çalışmalara başladılar. Siyasi topluluk meselesi bir sulandırma projesi. İçerisine Britanya ve Türkiye’yi de almak istiyorlar. Ukrayna’nın adaylığına yeşil ışık yakmaları haziran zirvesinde gerçekleşecek gibi duruyor. Eğer adaylık orada gerçekleşmezse önümüzdeki dönem Çek Cumhuriyeti öncülüğünde gerçekleşecektir. Fransızlar’ın Avrupa Siyasi Topluluğu sulandırma projesi aynı 1952’de olduğu gibi doğmadan ölmüş bir yapı olarak gömülüp gidecek gibi gözüküyor.’’ dedi. 

"Artık Macar krizi diye bir şey var"

Aktar son olarak, Macaristan meselesi hakkında, “7 Nisan’da Avrupa Komisyonu, Avrupa fonlarının sürekli kötüye kullanıldığı bilgisiyle Macaristan’a karşı iç idari prosedür başlattı ve bu prosedür hibelerinin dağıtılmasında ve kullanılmasında hukuk devleti ilkelerine saygı gösterilmediği iddiası var. Beş aydan dokuz aya kadar bir süreçte inceleyecekler. Macaristan topun ağzında duruyor. Ukrayna meselesinde olsun, Rusya’ya karşı alınacak önlemler olsun elinden gelen ihaneti ardına koymayan Macaristan topun ağzında duruyor. Artık Macar krizi diye bir şey var.” dedi. 

(Program özetini hazırlayan gönüllümüz Seyhan Karasu'ya teşekkür ederiz.)