Nereye Doğru’nun bu haftaki bölümünde Cengiz Aktar’ın gündeminde Afganistan’daki son gelişmeler yer aldı.
7 Eylül'de Taliban liderlerinden, Birleşmiş Milletler’in kara listesinde yer alan Muhammed Hasan Akhund başkanlığında Afganistan’da kurulan yeni geçici hükümetin kadrosundan bahseden Cengiz Aktar, ilk olarak içişleri bakanı Siraceddin Hakkani’yi anlattı. Aktar, Hakkani’nin geçmişte Sovyet ordusuna karşı savaşan mücahit Celaleddin Hakkani’nin oğlu olduğunu ve “Hakkani Ağı” olarak bilinen ailenin çok güçlü ve radikal İslamcı çizgisinde yer aldığını belirtti. Ayrıca aile üyelerinin mücahitlik döneminden sonra El-Kaide ile iş birliği yapmalarının üzerine ABD’nin iç istihbarat ve güvenlik gücü olan FBI’ın arananlar listesinde oldukları bilgisini verdi. Geçici hükümette savunma bakanının Taliban’ın kurucusu olan Molla Ömer’in oğlu Molla Yakub; başbakan yardımcısının Taliban’ın kurucularından olan Molla Baradar; adalet bakanınınsa Abdul Hakim İshakzai olduğunu anlatan Aktar, Taliban’ın yeni kabineyi henüz tamamen açıklamadığını bildirdi. Aktar, kabine üyelerinin ABD’nin terör listesinde yer almalarına istinaden, “ABD yeni kurulan hükümetle olan ilişkilerini bu şartlarda nasıl normalleştirecek? Sadece ABD için değil Avrupa için de aynı durum söz konusu. Nasıl normalleştirecekler ilişkilerini?” sorularını ortaya koydu.
Aktar, ikinci olarak Katar’ın başkenti Doha’da yapılan, aralarında ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin ve birçok Avrupalının bulunduğu istişare toplantılarının devam ettiğini ve toplantıların çerçevesinin Taliban tarafından kurulan yeni İslam Emirliği’nin tanınıp tanınmayacağını araştırmak için kurulduğu bilgisini paylaştı. Aktar, “Hemen bir normalleşme beklememek lazım. Ülkenin önündeki en büyük sorun kıtlık ve kuraklık ve bu durum batılılarının çok korktuğu iltica ve göç durumunu tetikleyecek mahiyette. Ne yapacaklarını bilmiyorlar. Mevcut belirsizlik siyasi ve diplomatik zeminde sürüyor.” yorumunu yaptı.
Aktar, kafalarda büyük soru soru işareti ve tedirginlik yaratan Afganistan’ın İslami terör yuvası haline gelmesi meselesine karşı, “Hiç öyle denildiği gibi Işid ve El-Kaide’yi kontrol altına almış değil. ‘Hakkani Ağı’, El-Kaide ile can ciğer kuzu sarması, beraber çalışıyorlar. Aldıkları şehirlerde ilk yaptıkları işlerden bir tanesi El-Kaideciler ve diğer farklı terör gruplarından oluşan tutuklu mahkumları salıvermek. BM Analitik Destek ve Yaptırımları İzleme Birimi’nin vermiş olduğu rakamlar, ülkede on binlerce El-Kaide üyesinin olduğunu ve El- Kaide ile Taliban arasında her iki tarafın da birbirlerine her koşulda destek vereceğine dair bir söz verdiği söyleniyor.’’ dedi
Son olarak Aktar, Pakistan’da 200 milyon Pakistanlının Taliban’ın zaferini kutlaması üzerine Tehrik-i-Taliban adıyla bilinen Pakistan Talibanı’nın tepeden tırnağa silahlı 6 bin kişiden oluştuğunu ve Pakistan’da 1800 saldırı düzenledikleri bilgisini verdi. Ülkede yaşayan Peştun sayısının Afganistan’a kıyasla iki kat daha fazla olduğunu ve takip edilmesi gerektiğini söyleyen Aktar, “Bütün gözlemciler Pakistan’ın kendi bindiği dalı kestiğini ve çok tehlikeli bir mecraya girdiğini söylüyor.” dedi.
(Program özetini hazırlayan gönüllümüz Seyhan Karasu’ya teşekkür ederiz.)