Geleceğe Miras Projesi: Arkeolojik değerlerimizi turizme mi, geleceğe mi bırakıyoruz?

-
Aa
+
a
a
a

Kültürel Miras ve Koruma: Kim İçin? Ne İçin?'de Asu Aksoy ve Burçin Altınsay, arkeolog Nezih Başgelen ile Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın 2023’ten itibaren 'Yüzyılın Arkeolojisi', 'Arkeolojinin Altın Çağı' gibi sloganlarla tanıttığı 'Geleceğe Miras' projesini konuşuyorlar.

""
Geleceğe Miras Projesi: Arkeolojik değerlerimizi turizme mi, geleceğe mi bırakıyoruz?
 

Geleceğe Miras Projesi: Arkeolojik değerlerimizi turizme mi, geleceğe mi bırakıyoruz?

podcast servisi: iTunes / RSS

Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın 2023’te duyurduğu ve toplantılarla bu sene tanıtmaya başladığı 'Geleceğe Miras' projesi, 'Yüzyılın Arkeolojisi' 'Arkeolojinin Altın Çağı' gibi sloganlarla anılan; arkeolojik sit alanlarında ve antik kentlerde yürütülen kazı çalışmalarını derinden etkileyecek bir proje.

Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, ‘Geleceğe Miras’ projelerini anlatırken çok iddialı bir hedef ile yola çıktıklarını söylüyordu; "Türk arkeolojisinde 60 yılda yapılanlara eş değer iş dört yılda yapılacak!” Bu yoğun bir kazı programı demekti, kazılar artık tüm yılı kapsayacak şekilde 12 aya yayılacak ve kazı yapılan yerlerin sayısı arttırılacak, kazı alanları büyütülecekti. Kazıları 12 aya yayma kararı 2019’da yürürlüğe konuldu. 12 aylık çalışma programını gerçekleştirebilmek için 'Geleceğe Miras' projesi kapsamında yabancı heyetlerce yürütülen kazı çalışmalarının başına Türk bilim insanlarından koordinatör görevlendirme uygulamasına geçildi, 'Böylece Türk arkeoloji tarihinde, 163 yıl sonra yeni ve milli bir sayfa açtık' deniyordu. Bakanlık tarafından 2019'da yaklaşık 36,7 milyon kazı bütçesi ayrılmışken, 2023'te ise kazı programlarına aktarılan bu rakamın, restorasyon bütçeleri ile birlikte, 1,1 milyara çıktığını söyleniyordu. 2024'te ise Geleceğe Miras projesine başlangıç ödeneği olarak 6 milyar olarak öngörüldüğü söylendi.

Bakanın proje ile ilgili beyanatlarına baktığımızda, projenin sayısal veriler ve maddi kıstaslar üzerinden açıklandığını görüyoruz. 'Dünyada en çok kazı yapılan ülke durumuna geleceğiz' deniyor; 2023’teki 739 kazıyı 800’e çıkarmak hedefinden söz ediliyor; 2024 yılı için 60 milyon turist hedefine ulaşmaktan bahsediliyor ve aynı zamanda önemli kazı alanlarından örnek verilerek, örneğin Efes’te '165 yıldır yüzde şu kadarı kazılmış' denilerek bu yüzdelerin ne kadar yükseltileceğinden bahsediliyor, bütün bu rakamlar, hedefler neden koyuluyor, Geleceğe Miras projesi ile amaçlanan nedir diye baktığımızda turizmin geliştirilmesinin ana konu olduğunu görüyoruz.

Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürü Birol İnceciköz, geçtiğimiz günlerde Geleceğe Miras uygulaması hakkında konuşurken, "Türkiye'deki tüm gezilen antik kentleri biz bu proje kapsamına aldık. Ciddi finansman desteği sağlayıp antik kentlerde ihtiyaç olan çevre düzenlemelerini yaptık. Restorasyonlarını yapıp ziyaretçilerimizi 2028 turizm stratejisine uygun olarak Anadolu coğrafyasına tüm turizmi yayma hedefi ve kültür turizminde elde edilen gelirleri artırma hedefimiz var" demekteydi. Bakan Ersoy da Türkiye’nin arkeolojik mirasına yönelik izledikleri bu kültür politikası ile hedefin 'kültür varlıklarını en kısa sürede gün yüzüne çıkarmak, ayağa kaldırmak ve katma değere dönüştürmek, turizme kazandırmak' olduğunu söylüyordu.

Konuğumuz Arkeoloji ve Sanat dergisinin yayımcısı, Kültürel ve Doğal Mirası İzleme Platformu sözcüsü arkeolog Nezih Başgelen ile Geleceğe Miras projesinin Türkiye’de arkeolojik çalışmalar ve arkeoloji bilim disiplini üzerinde nasıl bir etkisi olacağını konuşuyoruz. Restorasyonlara, ayağa kaldırmalara, arkeolojik varlıkları görünür kılmaya öncelik veren bu yaklaşımın arkeolojik değerlerin sürdürülebilir bir şekilde araştırılmaları, korunmaları ve kazı yönetiminin bütünlüğünün sağlanması bakımından nasıl etkileri olacağını, bütçe dağılımları bu projelerde turizme yönelik restorasyon odaklı yaklaşımla yapılacaksa kazı alanlarında esas olan bilimsel çalışmaların arka plana atılması gibi bir durumun nasıl önüne geçileceği sorularını Nezih Bey ile ele alıyoruz.

  • Kazı başkanları ve ekipleri odaklarını ziyaretçiye yapılacak sunuma yöneltmek durumunda kaldıklarında diğer bütün yapmaları gerekenlere vakit ve kaynak kalacak mı?
  • Bu durumda Geleceğe Miras Projesi ile arkeolojik değerlerimizi turizme mi geleceğe mi bırakıyor oluyoruz?