Yeni Şafak Gazetesi

PKK terörü, sınırötesi operasyon, Barzani ile atışmalar, kamuoyunda infial. Her şey konuşuldu. Ancak en önemlileri atlandı. Türkiye'nin bu denli kararlı, hesaplı oluşunun nedeni sadece PKK mıydı? Değildi.

22 Temmuz seçimlerinde Deniz Baykal'a rağmen CHP'ye oy vermek zorunda olanlardan, vicdan sahiplerinden, savaş karşıtlarından, ezilmişlerden ve dışlanmışlardan oy bekliyorum.

Murat Aksoy'un 26 Haziran'da Yeni Şafak'ta Etyen Mahçupyan'la yaptığı söyleşiye yer veriyoruz.

5 yıldır Tekin ve Yıldırım'la görüşmediğini açıklayan Fikri Karadağ'ın bu kişilerle geçen yaz Mersin'de çekildiği iddia edilen bir karede yer alması kafaları karıştırdı. Karadağ, Ümraniye'de ele geçirilen bombaların ardından, "Bu kişilerle alakamız yok. Bomba işleri şerefsiz işlerdir" demişti.

CHP Parti Meclisi eski üyesi HALUK ÖZDALGA, CHP'nin, laikliği istismar ettiğini, rejim korkusu siyasetiyle kutuplaşmayı körüklediğini, darbeye davetiye çıkarttığını savunuyor ve ekliyor: "Atatürk'ün CHP'si, İnönü'nün, Ecevit'in CHP'si vardı. Bugün Baykal'ın CHP'si var"

Kendi seçimimi peşinen açıklayayım: Bu hafta sonu Çağlayan'da İstanbul Valisi, İçişleri Bakanı ve de hükümetin 1 Mayıs'ta İstanbullulara çektirdiği eziyeti protesto gösterisi düzenlenirse, tereddütsüz oradayım...

Kamuoyunda 'Kızıltepe davası' olarak bilinen, Mardin'in Kızıltepe ilçesinde, Ahmet Kaymaz ve 12 yaşındaki oğlunu terör örgütü PKK militanı oldukları gerekçesiyle öldürdüğü iddia edilen 4 polis memurunun yargılandığı dava beraatle sonuçlandı

Haftayı Hrant Dink cinayetiyle açalım… Açalım zira, Dink cinayeti sadece bir meslektaşın, bir dostun, bir demokrasi sevdalısının katliyle yarattığı dalgalanmayla sınırlı değil.

17 Şubat 2006'da Trabzon Emniyeti'nden İstanbul Emniyeti'ne gönderilen ihbar yazısında, cinayet planıyla ilgili bütün ayrıntılar mevcut. Yazıda, Yasin Hayal'in söz konusu eylemi yapabilecek bir yapıya sahip olduğu özellikle vurgulanmış

'Hepimiz Ermeniyiz' sloganı kimseyi ürkütmesin. Bu bir 'metafor' sadece; epeydir 'empati' diye adlandırdığımız bir duygunun politik alana slogan olarak inmiş hali bu.

Hrant'ı gözyaşlarıyla uğurladığımız günden beri tartışmaların merkezine oturan bu "slogan meselesi"ni aslında bir fırsat olarak değerlendirmeliyiz. Hrant da mutlaka bunun böyle olmasını isterdi.

Demek 2007 Türkiyesi'nde hâlâ, bir siyasi parti genel başkanı bu derece ayrımcı, "efendi-köle" ilişkisini bu derece yücelten, bu derece ırkçı bir açıklama yapabiliyor...

MİT tarafından "devşirildiği" iddiasıyla 2000 yılında MGK'ya sunulan raporda yer alan, tarikattan siyasi partiye dönmüş kimi yapıların üzerine neden gidilemiyor? Dahası bundan neden Trabzon'da yerleşmiş durumda?

Hrant Dink üç kurşunla indirildiği kaldırımda henüz yatarken bir yayın kuruluşundan aranıp "Siyasî cinayetler döneminin başlayacağını aylarca önce işlemiştiniz, değil mi?" sorusuna muhatap olduğumda, dilimin ucuna kadar gelen "Hem de kaç kez" cevabını kendime sakladım.

"Bu ülkede kendilerine "ulusalcı" ya da "milliyetçi" diyerek toplumun hafızası ve aklına el koymak isteyenlere de yazıklar olsun... "Kürşat Bumin

İngiltere'de okullarda artan şiddet eğitim tarihinde bir ilki başlattı. Olayları önlemek üzere harekete geçen polis 400 okulun koridorlarında devriye gezmeye başladı

İç siyaset ilk bakışta sakin görünüyor. Büyükanıt'ın Genelkurmay Başkanlığı'na atanmasıyla ülkede sürmekte olan gerilimin havası şimdilik alındı. Bu çerçevede cumhurbaşkanlığı meselesi de şimdilik gündemden düştü.

Bir süreç tetiklendi. "Süreci tetikleyen olay" Şemdinli iddianamesidir...

Emekli askeri hakim Dr. Ümit Kardaş, gerek görülseydi bile Orgeneral Yaşar Büyükanıt'ın yargılanmasının teknik olarak mümkün olmadığını söyledi.

Güneydoğu'da yaşananlar, Kürt örgütlerinin büyük kentlerde giriştikleri şiddet eylemleri Türkiye'yi her anlamda zora sokuyor.

Geçen hafta cuma günü Sabah gazetesinin manşetten verdiği haber şöyleydi: "Jandarma valiyi, hakimi bile fişledi. Diyarbakır'da vali, hakim, savcı ve müdürlerin jandarma talimatıyla fişlendiği ortaya çıktı..."

Hava sıcaklığının mevsim normallerinin üzerinde seyretmesi ülke genelinde olduğu gibi adını karla duyuran Kars'ta da ilginç görüntülere sebep oluyor. Her yıl Aralık ayında kızaklarıyla dağ ve bayırlarda kayan, kartopu oynayan köy çocukları bu yıl batıya inat derede yüzüp güneşleniyor.

"Şemdinli, Yüksekova, Hakkari derken olaylar devam ediyor" diyeceğim ama, o bölgede olup bitenleri başka türlü isimlendirmek gerektiğini de iyi biliyorum.

Susurluk skandalının ana gövdesi, bu sütunda defalarca yazdığımız gibi, devletin bizzat kendi raporlarında itiraf edildiği gibi, "Susurluk istenmeyen unsurları bertaraf etmek için yasaların ve yasallığın ötesine taşma politikasının, bu çerçevede sistemleşmiş, devletleşmiş gayrimeşru ilişkiler ve eyl

Muhtemel bir depremde binlerce kişinin hayatını kaybetmemesi için İstanbul'daki riskli bölgeler Tekirdağ'a taşınacak. İlk etapta Avcılar ve Küçükçekmece ilçelerindeki sağlıksız binalar boşaltılacak

Yeni Terörle Mücedele Kanunu için hazırlanan çalışma, TCK ve CMK ile getirilen iyileştirici hükümleri kaldırıyor. Belirsiz terör tanımı ile her suç terör kapsamına alınıyor.

Aralık 1978... 21 Aralık'ta Maraş Meslek Lisesi'nin sol görüşlü iki öğretmeni evlerine giderlerken yolda silahlı saldırıya uğrar ve hayatlarını kaybederler. Ertesi gün kalkan cenaze kortejine bir grup "Alevilerin namazı kılınmaz..." sloganlarıyla korteje saldırır.

21. yüzyıla dönük bütün hesapların merkezinde Doğu Akdeniz var. Amerika'nın Büyük Ortadoğu Projesi, İngiltere'nin "Ortadoğu Bölgesi İçin Genel Strateji"si, İsrail'in "Büyük İsrail" projesi, Avrupa Birliği'nin "Ortadoğu'da Ortak Geleceğe İlişkin Stratejik İşbirliği" projesi Doğu Akdeniz merkezli.

Bush yönetimindeki Hristiyan sağcılarla Yahudi lobisinin bu yöndeki politikayı belirlediği, seçim sonrası yeni düşmanlara karşı "önleyici saldırı"ların yapılacağı" ifade ediliyor.

Söyleşiye yönelik tepkileri okurken bazı ifadeler dikkatimi çekti.