İklim Haber’den Barış Doğru ve Bulut Bagatır’ın hazırlayıp sunduğu İklim Habercileri'nin dördüncü programında iklim kriziyle ilgili son gelişmeler aktarılıyor.
BM Genel Sekreteri: Türkiye Hızlı Bir Şekilde Ulusal İklim Eylem Planını Sunmalı
Türkiye’nin Paris Anlaşması’nı onaylamasına ilişkin Twitter hesabından açıklamada bulunan BM Genel Sekreteri Antonio Guterres, “Türkiye’nin Paris İklim Anlaşması’nı onaylayarak diğer G20 ülkelerine katılmasından memnuniyet duydum. Türkiye’den 2053 yılına kadar net sıfır emisyon taahhüdü kapsamında, en kısa sürede ulusal iklim eylem planı sunmasını bekliyorum” dedi.
Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın adının “Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı” olarak değiştirildiğini duyurdu. BM Biyolojik Çeşitlilik Sözleşmesi 15. Taraflar Konferansı’na (COP15) gönderdiği video mesajında ise iklim krizi vurgusu dikkat çekti. İklim krizine karşı öncelikle adım atması gerekenlerin bu krize yol açan sıkıntıların ortaya çıkmasında tarihi mesuliyeti bulunanlar olduğunu belirtirken, “Ekonomik gücü, coğrafi konumu, tarihi sorumluluğu ne olursa olsun tüm ülkelerin de elini taşın altına koyması şarttır” dedi.
İkizköy’de Mahkeme Kararı Tanınmıyor, Maden Sahası Genişletiliyor
Uzmanlar, Türkiye’nin Paris’i onayladıktan sonra bir sonraki atması gereken adımın kömürden çıkış tarihi vererek güçlü bir emisyon azaltım hedefi belirlemesi olduğunu söylüyorlar. Ancak şu an için buna yönelik en ufak bir adım atılmazken, aksine kömüre dair çalışmalar mahkeme kararlarına rağmen hızla devam ediyor. Muğla 3.İdare Mahkemesinin Yürütmeyi Durdurma Kararına rağmen YK Enerji Işıkdere’nin altından akan Kocaçay’ın yatağını değiştirmeye, köyün henüz kesilmemiş son zeytinliklerini de su altında bırakacak şekilde bir kanal yapmaya girişti. Amaç çayın yatağına ulaşmış maden çıkarma faaliyetini etkilememesi için suyun yönünü değiştirmek.
Kaz Dağları’ndaki maden çalışmaları 2019 yılında binlerce insanın itirazıyla gündeme gelmişti. “Kirazlı Altın Madeni”nin ruhsatı, itirazlar sonucunda yenilenmemiş, başta orman izni olmak üzere projeyle ilgili izinler iptal edilmişti. Kaz Dağları’nda yapılması planlanan “Ağı Dağı Altın ve Gümüş Madeni Kapasite Artışı ve Zenginleştirme Projesi”ne verilen ÇED olumlu kararı da zaman aşımına uğrayarak geçerliliğini yitirdi.
Avrupa’da Sıfır Karbonlu Elektrik Üretimi Üçüncü Çeyrekte Rekor Kırdı
Avrupa ve İngiltere’deki elektrik fiyatları son aylarda oldukça arttı. Bu artışın nedenleri arasında ise; elektrik talebinin salgın öncesindeki seviyesine geri dönmesi, kömür, doğalgaz ve karbon emtialarında yaşanan fiyat artışı ve Avrupa’daki sınırlı yakıt rezervleri ve ihracatçı ülkelerin bu emtiaların ithalatında yaşadığı gecikmeler yer alıyor.
Enerji ve Temiz Hava Araştırma Merkezi (Centre for Research on Energy and Clean Air, CREA) tarafından gerçekleştirilen analiz, yaşanan doğalgaz krizinin ilk üç ayında (Temmuz-Eylül),elektriğin sıfır karbonlu kaynaklardan üretilmesinin, Avrupa Birliği (AB) genelinde 33 milyar euro değerinde doğalgaz tüketimini önlediğini ortaya koyuyor. Bu durum aynı zamanda İngiltere’de 2,3 milyar euroya denk gelen doğalgaz tüketiminin önlendiğini gösteriyor. Yılın üçüncü çeyreğinde bölgedeki sıfır karbonlu elektrik üretiminin payının %66’ya ulaşması, ithalatının daha düşük gerçekleşmesini sağlıyor. Bölgede sıfır karbonlu kaynaklardan üretilen elektriğin tüm zamanların en yüksek seviyesine ulaşması aynı zamanda elektrik kesintilerinin gerçekleşmemesine imkân sağlıyor.
IEA: Hükümetler Sıfır Emisyon Hedeflerini Zamanında Gerçekleştirirse Sıcaklık Artışı 2100’de 2,1 Dereceye Ulaşacak
Uluslararası Enerji Ajansı’nın (IEA) Dünya Enerji Görünümü 2021 raporu her yıl olduğu gibi bu yıl da önemli veriler sunuyor. Eğer hükümetler sıfır emisyon hedefine yönelik açıkladıkları taahhütleri zamanında ve tam olarak uygularsa fosil yakıt talebi 2025’te pik yapacak ve küresel karbon emisyonları 2050’ye kadar %40 düşecek. Bu senaryoda, küresel sıcaklık artışının 2100’de 2,1 dereceye ulaşacağı öngörülüyor. Rapora göre dünyada güneş ve rüzgar enerjisi, elektrikli araçlar ve diğer düşük karbon teknolojiler gelişirken, yeni bir enerji ekonomisi ortaya çıkıyor. Buna rağmen, temiz enerjide bugüne kadar sağlanan ilerleme küresel emisyonların sıfır seviyesine doğru inmesini sürdürülebilir şekilde sağlamak için oldukça yavaş kalıyor. Rüzgar ve güneş enerjisinde yatırımlar artarken, bu yıl güçlü şekilde büyüyen kömür tüketiminin karbon emisyonlarının tarihteki en büyük ikinci yıllık artışı gerçekleştirmesine yol açması bekleniyor.
Ember, E3G ve Global Energy Monitor düşünce kuruluşları tarafından yayımlanan “No New Coal Factbook” (Yeni Kömür Santralı Yok) çalışması, dünya genelinde kömürlü termik santral inşa etmeyeceğine dair beyanda bulunmayan ülkelerin durumunu ortaya koyuyor. Küresel ölçekte yeni kömürlü termik santral proje stokunun hızla azaldığına dikkat çeken araştırma aynı zamanda, birden fazla yeni kömür santralı planlayan ülke sayısının yalnızca 21 olduğunu ortaya koyuyor.
IMF: Fosil Yakıt Endüstrisi Dakikada 11 Milyon Dolarlık Sübvansiyondan Faydalanıyor
Uluslararası Para Fonu (IMF) tarafından yapılan analize göre, fosil yakıt endüstrisi dakikada 11 milyon dolarlık sübvansiyonlardan yararlanıyor. Analize göre, 2020’de kömür, petrol ve doğalgaz üretimi ve yakılması işlemleri 5,9 trilyon dolarlık sübvansiyondan faydalanmış. Uzmanlar, sübvansiyonların, karbon emisyonlarında hızlı azalmalara acilen ihtiyaç duyulduğu bir zamanda, iklim krizinin “ateşini körüklediğini” söyledi.
COP26’ya 2 hafta kala zirvenin gündemlerinden birini oluşturan iklim finansmanına dair ardı ardına çağrılar yapılıyor. Gelişmekte olan ülkeler, COP26 iklim zirvesini başarılı kılmak için G20 gelişmiş ekonomiler grubunu seragazı emisyonları ve mali yardım konusunda daha sert hedeflerle acilen öne çıkmaya çağırıyor. G20, en büyük emisyon kaynağı ve henüz emisyon kesintileri konusunda ulusal bir plan öne sürmeyen Çin de dahil olmak üzere dünyanın en karbon ağırlıklı ekonomileri olan Avustralya, Rusya ve iklim eylemi çağrılarına çok az kulak veren Suudi Arabistan gibi büyük fosil yakıt üreticilerini içeriyor.
ABD ve AB Emisyon Azaltımında Çin’den Daha Fazlasını Bekliyor
ABD ve Avrupa Birliği’nin iklim elçileri ise, Glasgow’daki COP26 iklim zirvesi öncesinde dünyanın en büyük yayıcısı olan Çin’in üzerindeki baskıya ek olarak, Çin’i emisyon azaltım hedeflerini güçlendirmeye çağırdı. ABD ve AB, diğer ülkeleri iklim değişikliğiyle daha hızlı mücadele etmeye ikna etmeye çalışıyor. Listenin başında, dünya emisyonlarının yaklaşık %28’ini üreten Çin yer alıyor. Çin’in 2060 itibarıyla karbon nötr olma hedefi ve daha yakın vadeli olan 2030 itibarıyla karbondioksit emisyonlarının zirveye ulaşması hedefi bulunuyor; ancak bu hedef, bilim insanlarının iklim değişikliğinin en kötü etkilerinden kaçınmak için bu 10 yılda gerekli olduğunu söyledikleri keskin azaltımlarla uyumlu değil.
Dünyanın dört bir yanından 100 kişi, bulgularını Birleşmiş Milletler COP26 iklim zirvesinde sunmadan önce, iklim krizini tartışmak için bir yurttaş toplantısı olan Küresel Yurttaşlar Meclisi’ne katılacak. Meclis üyeleri meclisin yapısının küresel demografiyi yansıtmasını sağlayacak bir seçim süreci ve kura ile belirlenecek: 100 kişiden 60’ı Asya’dan, 17’si Afrika’dan; yarısı kadın ve 70’i günde 10 dolar veya daha az kazananlar şeklinde olacak. Katılımlarını sağlamak için ekonomik, teknik ve iletişim desteği ve çeviri hizmetleri sağlanacak.
Brezilya COP26’da İmajını Düzeltmeyi Hedefliyor
Brezilya’nın iklim politikaları ağır eleştiri altında. Çevre Bakanı Joaquim Leite ise yaptığı açıklamada, Amazon yağmur ormanlarının tahribatını durdurmadığı için ateş altında olan Brezilya’nın COP26’da dünyaya en iyi tarımsal güç merkezi olarak kalırken iklim değişikliğiyle mücadele edebileceğini göstermeyi planladığını söyledi. Gazetecilere verdiği röportajda, "Brezilya'yı iklim anlaşmasının bir parçası olan ve 2030 itibarıyla emisyonlarda %43 azaltım ve 2050 itibarıyla karbon nötr olma gibi iddialı bir hedefi olan bir ülke olarak konumlandırmak istiyoruz. Çözümün bir parçasıyız" dedi.
Google ise iklim inkarcılarına karşı harekete geçti. Şirket, iklim inkarcılarının gelirlerini sınırlamak ve platformlarında yanlış bilgilerin yayılmasını durdurmak amacıyla iklim değişikliğini inkar eden reklamları kaldıracak. Yapılan açıklamada, bu yeni politikanın geçen hafta aşıyla ilgili yanlış bilgilere kapsamlı yasak getirildiğini açıklayan YouTube için de geçerli olacağı belirtildi. Duyuruda, giderek artan sayıda reklam ve yayıncı ortağının iklim değişikliğiyle ilgili yanlış iddiaları destekleyen veya birlikte yayımlanan reklamlarla ilgili endişelerini dile getirdikleri aktarılarak, “Reklam verenler, reklamlarının bu tarz içeriklerin yanında görünmesini istemiyor” ifadesine yer verildi.
Üç Bilim İnsanı 2021 Nobel Fizik Ödülü’ne Layık Görüldü
İsveç Kraliyet Bilimler Akademisi‘nde düzenlenen basın toplantısında, bu yılki 2021 Nobel Fizik Ödülü’nün bir yarısının Japonyalı meteorolog ve klimatalog Manabe ile Alman oşinograf ve iklim modelleyicisi Hasselmann’a, diğer yarısının da İtalyan teorik fizikçi Parisi’ye layık görüldüğü açıklandı. “Dünya’nın ikliminin fiziksel modellemesini yapan, küresel ısınmayı hatasız öngören ve değişkenliğini ölçen” Manabe ve Hasselmann’ın “karmaşık sistemlerin kavranmasına ezber bozan katkı sundukları” bildirildi. Parisi’nin de “atomdan gezegen ölçeğine kadar fiziksel sistemlerde dalgalanmalar ve düzensizliğin etkileşimini keşfinden” ötürü ödüle layık görüldüğü belirtildi.