İklim Haber’den Barış Doğru ve Bulut Bagatır’ın hazırlayıp sunduğu 'İklim Habercileri'nin on altıncı programında 2021’de iklim krizine dair dünyada ve Türkiye’de neler yaşandığı ele alındı.
Türkiye’de rüzgarda yıllık bazda tarihteki en yüksek kapasite artışı gerçekleşti
Tarım ve Orman Bakanlığı, orman yangınlarıyla mücadele edebilmek amacıyla 5 amfibik uçak, 5 büyük tanker uçak, 10 küçük tanker uçak ve 55 helikopterden oluşacak hava gücü için ihale sürecinin başlatıldığını bildirdi. İhale sürecinin Savunma Sanayi Başkanlığı tarafından başlatıldığı aktarıldı.
Türkiye’de geçen yıl devreye giren elektrik kurulu gücünün yarısını rüzgar enerjisi santralları oluşturdu. Rüzgar enerjisinde geçen yıl devreye alınan yaklaşık 1750 megavatlık kapasite, Türkiye’de yıllık bazda devreye giren en yüksek kapasite olarak kayıtlara geçti. Türkiye’de daha önce yıllık bazda en yüksek kapasite artışı 1248 megavatla 2016’da gerçekleşmişti. Türkiye Rüzgar Enerjisi Birliği Başkanı Ebru Arıcı, geçen yıl Yenilenebilir Enerji Kaynaklarını Destekleme Mekanizması’nın (YEKDEM) döviz bazlı teşvik döneminin sona erdiğini belirterek, “YEKDEM’den faydalanmak için yatırımcılar santralların devreye girişini hızlandırdı. Bazı santrallar tek türbinle devreye girdi. Bunlara ‘eksik güçle devreye girenler’ diyoruz. Eksik güçle devreye giren yaklaşık 30 projenin inşası devam ediyor şu anda. Bu da yaklaşık 800 megavat bir kapasiteye denk geliyor ve bu yıl hızlıca devreye alınabilecek bir kapasite bu” diye konuştu.
Yıkıcı kasırgalar Türkiye’nin de yer aldığı orta enlemlere taşınıyor
ABD’de Yale Üniversitesi tarafından yapılan yeni bir çalışma, küresel ısınmanın tropikal kasırgaların görüldüğü coğrafi aralığı genişleteceğini ve milyonlarca insanı bu yıkıcı fırtınalara karşı savunmasız hale getireceğini ortaya koydu. Şu anda bu siklonlar, veya diğer adıyla kasırgalar, esas olarak ekvatorun kuzey ve güneyindeki tropikal bölgelerle sınırlı bulunuyor. Ancak araştırmacılar, yükselen sıcaklıkların bu hava olaylarının orta enlemlerde de görülmesine neden olacağını bildirdi. Orta enlemler Türkiye’deki kentlerin yanı sıra New York, Pekin, Boston ve Tokyo gibi küresel ticaret şehirlerini içeriyor. Türkiye, orta enlemlere dahil olan 36-42 derece kuzey paralelleri arasında yer alıyor.
AB nükleer ve doğalgazı “yeşil yatırım” olarak sınıflandırabilir
Avrupa Birliği (AB) Komisyonu, üye ülkelerde nükleer ve doğalgaz alanlarındaki enerji yatırımlarının sınıflandırılmasına ilişkin uzman danışma sürecinin başlatıldığını açıkladı. Açıklamada, sınıflandırma ile AB’nin 30 yıl içinde iklim dostu bir kıta olma hedefini yakalamak için yatırımları ihtiyaç duyulan faaliyetlere yönlendirmenin amaçlandığı kaydedildi. Mevcut durumda her AB ülkesinin enerji üretim kaynaklarının farklılık gösterdiği anımsatılan açıklamada, Avrupa’nın bazı bölgelerinin enerjide halen ağırlıklı olarak yüksek karbon salan kömüre dayandığı ifade edildi. Açıklamaya göre, bilimsel tavsiyeler, mevcut teknolojik ilerleme ve üye ülkeler arasında değişen geçiş zorlukları dikkate alındı, AB Komisyonu doğalgaz ve nükleeri enerjide yenilenebilir temelli bir dönüşümü kolaylaştıracak araçlar olarak gördü. Doğalgaz ve nükleerin iklim dostu dönüşüme katkıda bulunduklarına dikkat çekilen açıklamada, bu enerji kaynaklarının açık ve sıkı koşullar altında yeşil yatırım sınıflandırması çerçevesinde yer alacağına işaret edildi. Açıklamada, uzman danışma sürecinin tamamlanmasının ardından AB Komisyonu’nun ilgili mevzuatı onay için ocak ayı içinde AB Konseyi ve Avrupa Parlamentosu’na (AP) göndereceğine işaret edildi.
Çernobil faciasından bu yana en büyük nükleer felaket olan 2011’deki Fukuşima felaketinden sonra aşamalı olarak nükleer santralların faaliyetlerini durdurma kararı alan Almanya’da son 6 nükleer santraldan üçü daha kapatıldı. Brokdorf, Grohnde ve Gundremmingen C reaktörlerinin 30 yıl sonra fişi çekilirken, kalan 3 nükleer santral ise (Isar 2, Emsland ve Neckarwestheim II) 2022’nin sonunda kapatılacak. Ülkedeki 6 nükleer santralın 2021’de Almanya’daki elektrik üretiminin yaklaşık %12’sini karşılıyordu. Yenilenebilir enerji %41 paya sahip iken, kömür yaklaşık 28, gaz yaklaşık %15 paya sahip. Almanya, rüzgar ve güneş enerjisi altyapısını genişleterek 2030 yılına kadar yenilenebilir enerji kaynaklarının elektrik talebinin yüzde 80’ini karşılamasını hedefliyor.
“Japonya nükleere değil, yenilenebilir kaynaklara yatırım yapmalı”
Japonya İdari ve Düzenleyici Reform eski bakanı Taro Kono, ülkenin fosil yakıtlardan yeterince hızlı uzaklaşmadığı için iklim değişikliğiyle mücadele konusunda uluslararası beklentilerin gerisinde kaldığını, ülkesinin yeni nükleer santrallara değil yenilenebilir enerjiye yatırım yapması gerektiğini söyledi. Kono, “2050 yılına kadar karbon nötr hale gelmeye çalışıyorsak, yenilenebilir enerji miktarını artırmaktan başka seçeneğimiz yok” dedi, “Doğru yaparsak, kömür ve petrolün aşamalı olarak kullanımdan kaldırılmasında herhangi bir sorun görmüyorum. Doğalgazın da eninde sonunda aşamalı olarak kaldırılması gerekecek” diye ekledi. Kono, yeni nükleer santrallara yatırım yapmanın “fahiş maliyet ve sürekli devam eden nükleer atık sorunu nedeniyle finansal olarak mantıklı değil” olmadığını vurguladı.
Brezilya’nın Cerrado bölgesinde, ormansızlaşma, 2015’ten bu yana, geçen yıl en yüksek seviyesine çıktı. Pazartesi günü bilim insanları, dünyanın biyolojik çeşitlilik açısından en zengin olan aynı zamanda iklim değişikliği ile mücadelede büyük bir karbon yutağı görevi görerek de yardımcı olacak savan için alarm verdi. Brezilya’nın çeşitli eyaletlerine yayılmış ve dünyanın en büyük savanlarından biri olan Cerrado, bitkilerinin mevsimsel kuraklıklardan ve yangınlardan kurtulmak için toprağa gömdüğü derin kökleri nedeniyle genellikle “ters orman” olarak da adlandırılıyor. Cerrado’daki bu ağaçların, otların ve diğer bitkilerin yok edilmesi, Amazon yağmur ormanlarından görece az yoğunluklu ormanlara sahip olmasına rağmen, Brezilya’nın seragazı emisyonlarının önemli bir kaynağı. Ulusal uzay araştırma ajansı Inpe’ye göre, Cerrado’daki ormansızlaşma ve doğal bitki örtüsündeki diğer açıklıklar, Brezilya’nın, ormansızlaşmayı ölçmek için resmi dönemi olan Temmuz ayına kadarlık sürede, 12 ayda %8 artarak 8.531 kilometrekareye yükseldi. Bu, New York şehrinin 783,84 kilometrekarelik yüzölçümünün 10 katından fazla bir alan.