Kömürün sağlık maliyeti felakete yol açıyor

-
Aa
+
a
a
a

İklim Haber’den Barış Doğru ve Bulut Bagatır’ın hazırlayıp sunduğu 'İklim Habercileri'nin 20. programında HEAL’dan Funca Gacal ile Türkiye’de kömürün sağlık karnesi ele alındı.

maden önünde çiçek sulayan çocuk ve babası illüstrasyon
Kömürün sağlık maliyeti felakete yol açıyor
 

Kömürün sağlık maliyeti felakete yol açıyor

podcast servisi: iTunes / RSS

EBRD’den 2021’de Türkiye’ye 2 Milyar Euroluk Yatırım

Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (EBRD), özel sektörün COVID-19’dan toparlanmasını ve ülkenin “yeşile” geçişini desteklemek amacıyla, Türkiye‘deki yatırımını 2021’de 2 milyar euroya yükseltti. Banka finansmanının %85’inden fazlası özel sektöre yönlendirildi ve %55’i sürdürülebilirliği destekleyen projelere ayrıldı. Financial Times’ın haberinde ise, demokrasi yanlısı ilkelerine rağmen EBRD’nin yılda 10 milyar euroyu bulan kredilerinin önemli bölümünün otoriter liderlere sahip ülkelere gittiği belirtildi. EBRD’nin Türkiye, Mısır, Belarus ve Kazakistan gibi anti-demokratik ve otoriter gerileme yaşanan ülkelerde faaliyet gösterdiği belirtilen yazıda, EBRD’nin ya kuruluş anlaşmasındaki demokrasi yanlısı ilkeyi kaldırması ya da faaliyet alanlarını yeniden değerlendirmesi gerektiği yönünde eleştiriler olduğu aktarıldı.

Bartın’ın Amasra ilçesinde Hattat Holding tarafından yapılması planlanan Hema Termik Santralı için hazırlanan imar planlarının iptal edilmesinin ardından Hattat Holding’in Amasra’da kömürlü termik santral üretim lisansı da mahkeme tarafından iptal edildi. Bartın Platformu’nun açtığı dava sonucunda Ankara Bölge İdare Mahkemesi Hattat Holding’in Amasra’da kömürlü termik santral üretim lisansını iptal etti. Bartın Platformu “Müjde. Amasra’da termik santralı haritadan silmiştik, enerji üretim planlarından da sildirdik. Açtığımız dava üzerine Ankara Bölge İdare Mahkemesi Hattat Holding’in Amasra’da kömürlü termik santral üretim lisansını iptal etti. Amasra’ya, Bartın’a, Türkiye’ye müjdeler olsun” ifadelerine yer verdi. Danıştay 6’ncı Dairesi, Amasra’da termik santral yapılması için Zonguldak-Bartın-Karabük 1/100 binlik Çevre Düzeni Planı’nda (ÇDP) yapılan değişikliği de iptal etmişti.

Gençler Karbonsuz bir Gelecek için Türkiye’nin Acilen Kömürden Çıkmasını Talep Ediyorlar

İklim İçin Gençlik Türkiye ekibi, Türkiye’nin iklim krizi ile mücadele etmek için açıkladığı 2053 net sıfır karbon hedefine ulaşmak için acilen 2030 yılına kömürden çıkılacağının açıklanmasını talep eden bir imza kampanyası başlattı. Gençlere göre Türkiye’nin Paris Anlaşması’nı onaylamasının ardından atması gereken en hızlı ve gerçekçi adım, iklim krizine sebep olan emisyonlarının yaklaşık yarısına sebep olan kömürü en geç 2030’da kullanmayı bırakacak bir “Kömürden Çıkış Eylem Planı” açıklaması.

İklim İçin Gençlik Türkiye hareketinin Karbonsuz bir Gelecek için talepleri şu şekilde:

  1. Türkiye’nin en geç 2030 için Kömürden Çıkış Eylem Planı hazırlanması
  2. Yeni kömürlü termik santralı yapılmayacağının açıklanması ve planların iptal edilmesi
  3. Mevcut kömürlü termik santralların (geçimini santral ve ilgili sektörlerden sağlayan kişilerin zarar görmeyeceği şekilde) adil geçiş planı açıklayarak kapatılması 
  4. Kömür başta olmak üzere fosil yakıtlara sağlanan kamu teşviklerinin sonlandırılması (bu kaynakların adil geçiş ve enerji dönüşümü altyapısı için ayrılması)

Resmi Gazete’de yayımlanan Cumhurbaşkanlığı kararına göre; 5 Ocak 2022’de Kastamonu ve Manisa’da 611.848 metrekare orman alanı, orman sınırları dışına çıkarıldı. 7 Ocak 2022’de ise Ankara ve Mersin’de 376.494 metrekare büyüklüğünde orman alanı, orman statüsünden çıkarıldı. Bu, yaklaşık 1 milyon metrekare (98,8 hektar) –yaklaşık 140 futbol stadyumuna denk–  ormanın yok edilmesi anlamına geliyor. Bu karara sosyal medyada #OrmanlardanEliniÇek etiketi altında gönderiler paylaşarak tepki gösteren 47 kurum, ormanların yok edilmesine izin veren maddelerin çıkarılması ve ormanları koruyacak daha güçlü düzenlemeleri içerecek “Yeni Bir Orman Kanunu” talebiyle Change.org‘da imza kampanyası başlattı ve kampanyaya kısa sürede 15.000’den fazla imza atıldı.

“Türkiye’nin Yangın Sonrası Faaliyetleri Biyoçeşitliliği Göz Ardı Ediyor”

Türkiye’nin güneybatısını 28 Temmuz’dan itibaren etkisi altına alan yangınlarda 254 bin futbol sahası (181 bin 393 hektar) kadar alan yanarken sekiz kişi hayatını kaybetmişti. 28 Temmuz –12 Ağustos tarihleri arasında, sadece Muğla ve Antalya’da yanan ormanlık alan yaklaşık 124 bin hektar. Yangınlar henüz sona ermemişken süregelen tartışma konularından biri de kaybedilen ormanların nasıl “geri kazanılacağı”ydı. Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan bu süreç içerisinde sıkça yanan alanların “ağaçlandırılacağını” dile getirmiş; yardım kampanyaları düzenlenmiş; çalışmalara derhal başlanacağı söylenmişti. Ancak bilim insanları, “acele bir şekilde hareket etmenin yanlış olduğunu”, Akdeniz bölgesindeki yanan alanlara aceleyle fidan dikmenin “gereksiz ve hatalı” olduğunu dile getiriyor. Yangın ekologları Çağatay Tavşanoğlu ve Juli G. Pausas dünyanın en prestijli bilimsel dergilerinden Science’da yayımlanan yazılarında yangın sonrası iyileştirme çalışmalarını yürüten Orman Genel Müdürlüğü’nü (OGM)“Türkiye’nin yangın sonrası faaliyetleri biyoçeşitliliği göz ardı ediyor” diyerek uyardı.

Fosil Yakıtlara Yönelik Artan Talep İklim Hedeflerini Baltalayabilir

Carbon Tracker’in yeni bir raporuna göre, küresel petrol fiyatlarının varil başına 90 dolara çıkması, yatırımcıları uzun vadeli fosil yakıt projelerine daha fazla nakit aktarmaya teşvik edebilir. Ancak analiz, bu projeler başladığında fosil yakıtlara olan talebin azalmaya başlayabileceğini ve yatırımcılar ile iklim kampanyacıları için bir “kabus senaryosu” yaratabileceğini öne sürüyor. Carbon Tracker artışın, uzun vadeli bir fosil yakıt yatırımının uzun sürmesinin pek mümkün olmadığını söyledi. Çünkü hükümetlerin iklim taahhütleri, elektrikli araçlara ve yenilenebilir enerjiye hızlı geçişle birleştiğinde, 2020’lerin sonlarından itibaren 2040’a kadar petrol talebini keskin bir şekilde aşağı çekecek.

Gaz Krizi 2021’de Avrupa’nın Kömürden Çıkışını Durma Noktasına Getirdi

Ember’in yeni bir analizine göre, AB’nin kirletici kömür enerjisini aşamalı olarak durdurma çabaları, gaz fiyatlarındaki artışla beraber sekteye uğradı. Ember, 2021’de gaz fiyatlarının %585 arttığını ve bunun “OPEC’in 1973’teki petrol ambargosundan bu yana enerjideki en büyük fiyat şoklarından biriyle sonuçlandığını” söyledi. Sonuç olarak, fosil gaz tesislerinden elektrik üretmenin fiyatı yedi kat arttı ve bu da Avrupa’da elektrik fiyatlarının fırlamasına neden oldu. Ember araştırmacıları, önceki iki yıldaki %29’a kıyasla, kömür gücünün 2019’dan 2021’e yalnızca %3 düştüğünü buldu. Rapor, rüzgar ve güneş enerjisinin ise Eylül ayı hariç yılın ikinci yarısında her ay yeni rekorlar kırdığını söyleyerek, yenilenebilir enerjilerin gaz krizi boyunca verim sağlamadığı iddialarıyla da çelişiyor. “Rüzgar ve güneş enerjisi, düşük rüzgar hızlarından kaynaklanan mütevazı büyümeye rağmen, ilk kez gazdan (524 TWh) daha fazla elektrik üreterek 2021’de (547 TWh) yeni bir rekora daha ulaştı.  Özellikle güneş enerjisi, Avrupa’nın hem kuzeyi hem de güneyinde büyük talep patlamaları yaşıyor, 2021’de 2019’a göre %27 daha fazla güç üretiyor ve bu dönemde Hollanda ve İspanya’da ikiye katlanıyor.”

BloombergNEF (BNEF) tarafından yayımlanan Enerji Dönüşümü Yatırım Eğilimleri raporuna göre, rüzgar ve güneş enerjisi kullanımının artmasıyla 2021 yılında yenilenebilir kaynaklara yapılan küresel yatırım %27 arttı ve 755 milyar dolara ulaştı. Ancak rapora göre, net sıfır hedefine ulaşmak için yatırımları 2025 yılına kadar üçe katlamak, daha sonraki yıllarda ise iki katına çıkarmak gerekiyor. Asya Pasifik (APAC), Avrupa, Orta Doğu ve Afrika (EMEA) ve Amerika (AMER) bölgelerinin tamamında rekor miktarlarda yatırım yapıldığını ortaya koydu. Çin, 2021’de 266 milyar dolar taahhütle enerji geçiş yatırımı için en büyük ülke oldu. ABD %17 artışla 114 milyar dolar ile ikinci sırada yer alırken, onu Almanya (47 milyar dolar), Birleşik Krallık (31 milyar dolar) ve Fransa (27 milyar dolar) izledi.

İklim Krizi Kış Olimpiyatlarını ve Kış Sporlarını Tehdit Ediyor

Yeni bir çalışma, daha önce Kış Olimpiyatları’na ev sahipliği yapan 21 şehirden yalnızca Sapporo’nun, yüzyılın sonuna kadar emisyonlar önemli ölçüde azaltılmadığı takdirde, oyunlara yeniden adil ve güvenli koşullar sağlayabileceğini ortaya koydu. Araştırmalar, ev sahibi şehirlerdeki Şubat ayı ortalama gündüz sıcaklığının istikrarlı bir şekilde arttığını ortaya çıkardı. Sıcaklıklar, 1920’lerden 1950’lere kadarki olan dönemdeki 0,4 dereceden, 1960’lardan 1990’lara kadar olan dönemde 3,1 dereceye çıktı. 21. yy’da ise 6.3 dereceye ulaştı. Bunlara 4 Şubat’ta Pekin’de başlayan oyunlar da dahil.  Pekin Oyunları aynı zamanda kayak pistlerini örtmek için 100’den fazla kar jeneratörü ve 300 kar yapma tabancası kullanarak %100 yapay kar kullanan ilk Kış Olimpiyatları olarak tarihe geçecek.

Yeni bir raporda, “Bu, yalnızca yoğun enerji ve su kullanımı ile erimeyi yavaşlatmak için sıklıkla kimyasallar kullanmakla kalmıyor, aynı zamanda birçok sporcunun potansiyel olarak tehlikeli olduğunu söylediği bir yüzeye sebep oluyor” deniliyor.