Bilirkişi Raporu Göz Önüne Alınmadı, Sinop Nükleer Santral Davası Reddedildi

-
Aa
+
a
a
a

İklim Habercilerinin 30. bölümünde TEMA Vakfı’ndan Eylem Tuncaelli ile Sinop’ta kurulması planlanan nükleer santrala ilişkin son gelişmeler değerlendirildi.

santral için ağaçların kesildiği alan
Sinop Nükleer Santral Davası Reddedildi
 

Sinop Nükleer Santral Davası Reddedildi

podcast servisi: iTunes / RSS

Batmanlı Yurttaş Hava Kirliliği Nedeniyle Yerel Yönetime 1 TL’lik Tazminat Davası Açtı

Batmanlı, “orak hücreli anemi” hastası Abdülbari Koç, hastalığı üzerinde olumsuz etkisi olduğu belirlenen hava kirliliğine çözüm bulunması için yerel yöneticilerle 15 yıldır süren mücadelesini yargıya taşıdı. Koç, Valilik ve Belediyeye 1 TL’lik tazminat davası açtı. Bilirkişi raporları, kentteki kirliliğin başlıca nedenleri olarak BOTAŞ ve TÜPRAŞ gibi sanayi tesislerini işaret ederken, Koç’un avukatı yerel yönetimleri havayı temiz tutma sorumluluklarının gereğini yerine getirmemekle suçluyor.

WWF-Türkiye (Doğal Hayatı Koruma Vakfı) ve Sürdürülebilir Ekonomi ve Finans Araştırmaları Derneği’nin (SEFiA) yayımladığı “Çelişkiyi Aşmak: Türkiye’nin Yeşil Devrimi ve Yeni Kömür Yatırım Planları” başlıklı rapor Afyon’un Dinar ilçesinde planlanan kömürlü termik santralın ekonomik fizibilitesini ve kamu bütçesine getireceği yükü ortaya koyuyor. Rapora göre Dinar Termik Santralı’nın hayata geçmesi halinde -Türkiye’nin 2053 net-sıfır hedefiyle uyumlu önlemlerin alınmadığı, en düşük maliyetli senaryo altında bile- santral faaliyete başladıktan ancak 18 yıl sonra kâr edebilecek. Öte yandan, santral Türkiye’nin 2053 yılı net sıfır emisyon hedefini göz önünde bulunduran, yaratacağı emisyonun %90’ını yakalayarak saklayan bir teknoloji ile inşa edilir ise işletme ömrü sonunda karşılaşacağı zararın bugünkü değeri 230 milyon dolar seviyesinde. 

500 Bin Kişi Ölmez Zeytin Ağacı İçin Tek Ses Oldu: “Zeytinime Dokunma!”

Yıllardan beri yapılan kanun değişiklikleriyle madenciliğe açılmaya çalışılan ve yok edilme tehdidi altında kalan ağaçları ve zeytinlikleri korumak amacıyla Change.org Türkiye platformunda İkizköy Çevre Komitesi ve Aydın Şensal tarafından başlatılan kampanyalardaki toplam imza sayısı 500 bini geçti. 

Sinop’ta kurulması planlanan, Sinop Nükleer Santralı Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) raporuna karşı açılan dava mahkeme tarafından reddedildi. Mahkeme “yer seçiminin hatalı” olduğunu söyleyen bilirkişilerin uyarılarını görmezden geldi. Projeyi hayata geçirecek olan Japon firmanın çekilmesine rağmen ÇED süreci işletilerek, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından 2019 yılında ÇED olumlu kararı verildi. Bu karara itiraz eden Nükleer Karşıtı Platformu bileşenleri ile çok sayıda demokratik kitle örgütü karara karşı dava açtı. Mahkeme bilirkişi heyeti incelemesine karar verdi. Bilirkişi raporun mahkeme sunulmasının ardından karar duruşması 28 Mart günü Samsun 3.İdare Mahkemesi’nde görüldü. Bilirkişi raporunu hatırlatan avukatlar, itirazlarını yineleyerek ÇED kararının iptal edilmesini istedi. 10 gün sonra kararını açıklayan Samsun 3. İdare Mahkemesi ret kararı verdi.

Metan Emisyonları Geçtiğimiz Yıl En Yüksek Seviyesine Ulaştı

ABD’de bulunan Ulusal Okyanus ve Atmosfer İdaresi (NOAA), insan kaynaklı iklim değişikliğinin karbondioksitten (CO2) sonra 2. en büyük kaynağı olan metan gazında ölçümlerin başladığı son 40 yıldan beri üst üste ikinci yıl en yüksek seviyeye ulaştığını açıkladı. NOAA’nın bildirdiğine göre, 2021’de, atmosferdeki metan gazı miktarı milyarda 17 birim (ppb) yükseldi. 2020’de ise bu artış 15 ppb olarak kaydedildi. BM bünyesindeki Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli’nin (IPCC) son raporunda, atmosferdeki metan gazı yoğunluğunun, en az 800 bin yıldan beri görülen en yüksek seviyede olduğu aktarıldı.

Önde gelen bilim insanlarının, tehlikeli ısınma seviyelerini sınırlamak için kısa ömürlü metan gazını azaltmayı tavsiye etmeleri üzerine, metan emisyonlarını azaltacak küresel bir merkez kuruldu. 340 milyon dolarlık hayırsever fonla kurulan Global Methane Hub, Global Metan Taahhüdünü uygulamak için hibeler ve teknik destek sunacak. ABD ve AB tarafından Kasım ayında düzenlenen COP26 iklim müzakerelerinde bir girişim başlatılmıştı. 110 ülke, bugüne kadar metan emisyonlarını 2020 ile 2030 arasında %30 oranında azaltma taahhüdüne imza attı. Merkez, bu yıl Mısır’daki COP27 öncesinde, tüm ülkelerin ulusal iklim planlarındaki güncellemelerinde net bir metan hedefine yer vermesini amaçlıyor.

IEA: Ekonomik Toparlanma Paketlerinin Sadece Yüzde 4’ü Temiz Enerjiye Ayrıldı

Uluslararası Enerji Ajansı’nın (IEA) “Sürdürülebilir Toparlanma Takipçisi” güncel verilerine göre, hükümetlerin salgının etkilerine karşı ekonomilerini yeniden inşa etmek ve güçlendirmek için oluşturdukları toparlanma paketleri giderek büyüyor. Mevcut durumda 2020-2030 dönemini kapsayan ve 18,2 trilyon doları bulan ekonomik kalkınma paketlerinde temiz enerji harcamaları için 714 milyar dolar ayrıldı. Bu rakam Ekim 2021’de belirlenen 470 milyar dolara göre %52 artış gösterse de toplamda %4 seviyesinde kaldı. Ekonomik toparlanma paketlerinde temiz enerjiye ayrılan yatırım miktarları dünya çapında artış gösterse de gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerdeki harcamalar arasındaki boşluk açılıyor.

Avrupa’nın en büyük ekonomisi, elektrik üretiminde fosil yakıtların aşamalı olarak kullanımdan kaldırılmasını beş yıl öne çekiyor. Güncellenen Yenilenebilir Enerji Kaynakları Yasası, 2030 yılına kadar Almanya’da tüketilen elektriğin %80’inin, 2035 itibarıyla ise %100’ünün yenilenebilir kaynaklardan sağlanmasını öngörüyor. Bu yeni hedefle Almanya, Uluslararası Enerji Ajansı’nın OECD ülkelerinin 2035 yılına kadar elektrik üretimlerinde net sıfır emisyon elde etmelerini öneren 2050 yol haritasıyla uyumlu ilerliyor. Bu, Almanya’yı 2035 yılına kadar %100 temiz enerji uygulayan ilk G7 ülkesi yapıyor.