KONBANWA!*

Dile kolay, stüdyodaki bu son yayının üzerinden tam 2 yıl geçti. Yani yaklaşık 100 küsur program! Ve bu kadar çok sayıda Gitaresk’i stüdyo dışında hazırladık ve sunduk. Lafın kısası, stüdyoyu ve stüdyoda karşılıklı program yapmayı gerçekten çok özledik!

İşte -biraz da bu sebepten- bu akşamki Gitaresk’te çok da eğlenerek yaptığımız 25 Mart 2020 tarihli Made in Japan programımızı tekrar yayınlamaya karar verdik.

Bakalım o tarihte bu program için neler demişiz:

“İlginçtir ama müzik dünyasına baktığımızda, Japonya’da konser vermek ve buradan yola çıkarak albüm yayınlamak gerek rock gerek diğer müzik türleri için bir nevi 'olmazsa olmazdır'".

Japonya, aynı İngiltere gibi, fiziki olarak küçük bir toprak parçası olmasına rağmen tarih boyunca bulunduğu coğrafyada fırtınalar estirmiş, 2. Dünya Savaşı’nda Pasifik Okyanusu’nu kendi iç denizi haline getirmiş, Pearl Harbor ertesinde büyük yıkıma uğramış ama sonra özellikle teknoloji alanındaki muhteşem atağıyla G-7’de yer almayı başarmış müthiş bir ülke...

İnsanlarının kültür-sanat ve müziğe ilgisi çok yüksek; bu da doğuyu merak eden batılılarla, batıyı merak değen doğuyu bir araya getiren bir mıknatıs özelliği yaratıyor.

Örneğin, 1964 Yaz Olimpiyatlarındaki Judo turnuvaları için inşa edilen, sonradan da Tokyo’nun en prestijli konser merkezi olan Budokan’da çalan sanatçı ve gruplara baktığımızda renk paletinin ne kadar geniş olduğunu görürüz: Bob Dylan, Eric Clapton, Kiss, Deep Purple, RHCP, Rainbow, Journey... Öte yandan Beatles, ABBA... Blues’cular, cazcılar, World Music’ciler...”

Japonya hakkında lafı daha fazla uzatmayalım ve bu akşamki listemize bir göz atalım.

*(İyi akşamlar)