Uskumruköy’de başlatılan beton santrali inşaatı, bölge halkı tarafından inşaat alanında protesto edildi.
İstanbul’un Sarıyer ilçesine bağlı Uskumruköy’de iki haftadır devam eden beton santrali inşaatına halk tepkili. Bir vatandaş, “Bunun faturası buradaki bitkiye çıkacak, buradaki çiftçiye çıkacak, burada yaşayan insanlara çıkacak. Bunun burada yapılmasının hiçbir anlamı yok,” dedi. Sarıyer’e bağlı Uskumruköy’de başlatılan ve iki haftadır devam eden beton santrali inşaatı, bölge halkı tarafından inşaat alanında protesto edildi. Yurttaşlar, şirketin sürdürdüğü inşaatın ses ve hava kirliliği yarattığını belirterek bölgedeki doğal ve sosyal yaşamı tehdit ettiğini söyledi.
Kadının toprağı, kadının hakları
Birleşmiş Milletler (BM), bu yıl Dünya Çölleşme ve Kuraklıkla Mücadele Günü’nün temasını ‘Kadının toprağı, kadının hakları: Toplumsal cinsiyet eşitliğini ve arazi restorasyon hedeflerini güçlendirmek’ olarak belirledi. Türkiye Erozyonla Mücadele, Ağaçlandırma ve Doğal Varlıkları Koruma Vakfı (TEMA), bu önemli günde çölleşme ve kuraklık nedeniyle ortaya çıkan göç krizinden en çok kadınlar ve çocukların etkilendiğini anımsatarak, arazi restorasyon çalışmalarının önemine dikkat çekti. Çölleşmenin ana nedeninin insanın neden olduğu arazi tahribatı ve toprak bozulumu olduğunu belirten TEMA Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Deniz Ataç, “Dünyada arazi tahribatının boyutları ürkütücü seviyeye geliyor. 2019 BM Arazi Raporu’nda 30 milyon kilometrekare kare yani yaklaşık Afrika kıtası büyüklüğündeki arazi varlığının tahrip olduğu dile getiriliyor. Bu tahribatın içinde dünyanın %45’ini ve dünya nüfusunun üçte birini oluşturan kurak alanlar önemli yer teşkil ediyor. Zor koşullara adapte olmuş fakat kırılgan bir ekosisteme sahip olan kurak alanlar, dünya ekili tarım arazilerinin %44’ünü, canlı hayvan varlığının ise %50’sini barındırıyor. Gıda güvenliği açısından önemi tartışmasız olan bu alanların %20’sinde çölleşme görülüyor. Çölleşen arazilerin %87’sinde ise ana nedeni erozyon teşkil ediyor, iklim değişikliği ise süreci hızlandırıyor,” ifadelerini kullandı. “Çölleşme nedeniyle tarım topraklarında verimlilik azalıyor,” diyen Ataç, şöyle devam etti, “Kısa vadeli çıkarlar ve kazançlar uğruna doğaya ve toprağa verilen zararların etkileri, ekonomik kayıplar, yokluklar ve göçler olarak sonuçlanıyor. Çözüm yine topraktan geçiyor. Bunun için arazi kullanım planlarının hazırlanması, kanunlarda yer alan orman, mera ve verimli toprakları başka amaçla kullanımı kolaylaştıran hükümlerin yürürlükten kaldırılması, erozyonla mücadele edilmesi, sürdürülebilir tarım uygulamalarının yaygınlaştırılması ve tahrip edilmiş arazilerin eski haline getirilmesi yani restorasyon çalışmaları yapılması gerekiyor.” Dünya genelinde her yıl yaklaşık 12 milyon hektar arazi kuraklık ve çölleşme yüzünden kaybedilirken, 2045’e kadar 135 milyon insanın çölleşme nedeniyle evini terk etmek zorunda kalabileceği belirtiliyor. Dünya Bankası’na göre ise kuraklık, su kıtlığı, azalan mahsul verimliliği, deniz seviyesinin yükselmesi ve aşırı nüfus yoğunluğu gibi etmenler nedeniyle, 2050’ye kadar yaklaşık 216 milyon insan göç etmek zorunda kalabilir. Bugün 3,6 milyar insanın hayatını sürdürdüğü, her yıl en az bir ay su kıtlığı yaşanan bölgelerde, 2050'ye gelindiğinde 4,8 ila 5,7 milyar insanın yaşayacağı tahmin ediliyor.
Bodrum'da barajlar alarm veriyor
Muğla'nın dünyaca ünlü turistik ilçesi Bodrum'da barajlar alarm veriyor. Mumcular ve Geyik barajlarının doluluk oranları %42'ye geriledi. Yaz boyunca susuzluk tehlikesi yaşanabileceğine dikkat çeken Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi'nden Doç. Dr. Ceyhun Özçelik, "Ankara, İzmir, Samsun, Balıkesir gibi büyükşehirlerimiz kentsel alanlarda taşkın etkilerine maruz kaldı. Şiddetli yağışlar bir yandan rezervuarlarımızı doldurdu ancak bir yandan da Bodrum bu dönemde çok fazla yağış almadı,” dedi. Bodrum'u besleyen ve 2022'nin Nisan ayında %100 doluluğa ulaşan Mumcular ve Geyik barajlarında su seviyesi, her ikisinde de %42'ye geriledi. Azalan yağış ve turizm sezonunda artan nüfusla birlikte Bodrum'da su sıkıntısı yeniden gündeme geldi. Özçelik, yaz döneminde barajlardaki su seviyesinin yetersiz olması nedeniyle, su kesintileri yaşanabileceğini söyledi.
“Atakum’u korumak lazım”
Samsun Büyükşehir Belediye Meclisi Haziran ayı olağan meclis toplantısı, Samsun Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Demir’in başkanlığında gerçekleştirildi. Toplantı gündeminde yer alan ve Atakum’un Körfez Mahallesi’nde bulunan marina bölgesindeki alanın satışını içeren maddesine, Atakum Belediye Başkanı Cemil Deveci’den eleştiri geldi. Satışının yapılacağı alanın Atakum için önemli bir yer olduğunu belirten Başkan Deveci, “Bu önemi siz de biliyorsunuz. Satmayı planladığınız o alan, sahilde kalan tek yeşil alanımız. Orada imar planı çalışması da çok doğru değildi zaten. Mahkeme de birkaç kere bu bölge için yürütmeyi durdurma kararı verdi. Buradaki belediye başkanlarının yarısından çoğu Atakum’da oturuyor. Atakum’u biraz korumak lazım. Bir daha benzerinin üretilemeyeceği arsalar bunlar. Bu arsaların satışında meclis üyesi arkadaşlarımın ve sizlerin biraz daha titiz olmasını; satış kararını geri çekilmesini öneriyorum. Atakumlular, Samsunlular, İç Karadeniz’den gelip sahilde tatil yapacaklar adına bu kararınızdan geri dönün lütfen,” diye konuştu.
