Deniz suyunu filtre ederek beslenen ve nefes alan bir canlı’ olarak tanımlanan pinalar hakkında iyi haber geldi.
Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi Denizcilik Fakültesi tarafından yürütülen, MAR-PİNA ve MAR-ÇAYIR projesinden Marmara Denizi için iyi haber geldi. Prof. Dr. Mustafa Sarı, ‘denizin akciğerleri’ olarak bilinen deniz çayırlarının oksijen üretimindeki kritik rolüne dikkat çekti. Prof. Dr. Sarı, “600'den fazla dalış yaparak, bu alandaki çayır alanlarını tespit etmeye çalıştık. Yani Marmara Denizi'nin İmralı Adası hariç, bin 300 kilometrelik kıyı şeridini tamamen taramış olduk," dedi. Proje kapsamında ‘Deniz suyunu filtre ederek beslenen ve nefes alan bir canlı’ olarak tanımlanan pinalar için de çalışmalar yapıldı. Prof. Dr. Sarı'nın verdiği bilgilere göre canlı ve ölü pinaların durumu kontrol edildi. DHA'nın haberine göre, Profesör Sarı, “Pinalar, 2016-2019 yılları arasında İspanya kıyılarından başlayarak, Çanakkale Boğazı'na kadar tüm Akdeniz'de neredeyse yok oldu. Marmara Denizi’ndekiler ise hala yaşıyor. Mutlulukla ifade ediyorum ki bin 300 kilometrelik kıyı şeridinde, 4 bin 300 pina tespit ettik ve %90'ı canlı durumda. Bu veriler sadece ülkemiz için değil, dünya açısından da heyecan verici sonuçlar. Bir pina saatte altı litre suyu filtreliyor," diyen Sarı, “Özet olarak, Marmara Denizi'nin ortalama 10 metrekarelik bir alanında 12 adet pina var. Öyle yerler var ki Çanakkale, Kemer'de 100 metrekarelik alanda 122 pina saydığımız oldu. Ayrıca süslü pina olarak adlandırdığımız pinalar da var. Güney Marmara yoğunluklu olmak üzere, pinalar ve kuzeydeki süslü pinalar ile pina türü, Marmara'nın her yerine yayılmış durumda," dedi.
Lahey Temyiz Mahkemesi, petrol ve doğal gaz devi bir şirketin 2030’a kadar karbondioksit salımını %45 azaltmasını öngören yerel mahkeme kararını bozdu
Lahey Temyiz Mahkemesi, petrol ve doğal gaz devi bir şirketin 2030 yılında kadar karbondioksit salımını %45 azaltmasını öngören yerel mahkeme kararını bozdu. Şirket, kararı sevinçle karşılarken, çevre örgütleri ise karara tepkili. Çevre Savunma Örgütü (Millieudefensie) tarafından 2019 yılında açılan davada Lahey Mahkemesi, iklim değişikliği konusunda ‘tarihi’ olarak değerlendirilen bir karara imza atmıştı. Mahkeme, 2021 yılında verdiği kararda, ‘iklim değişikliğinin, yaşam hakkı ve kesintisiz aile yaşamı gibi insan hakları açısından tehdit oluşturduğunu’ belirterek, karbondioksit salımını 2030 yılına kadar %45 azaltması gerektiğine hükmetmişti. Lahey Temyiz Mahkemesi, şirketin bu konudaki itirazını karara bağladı. Mahkeme, yerel mahkemenin 2021'de şirket aleyhine aldığı kararı bozdu. Mahkemeye göre, şirketin zararlı gaz salımını azaltma konusunda topluma karşı bir sorumluluğu bulunsa da, şirketin emisyonlarını belli oranda azaltmaya zorlanabileceği anlamına gelmiyor.
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı ilk defa fosil yakıtlardan çıkış hedefini dile getirdi
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, Bakü’de gerçekleşen Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi (UNFCCC) Taraflar Konferansı COP29’da ilk kez fosil yakıtlardan çıkışa dair açıklama yaptı. Bakan Kurum, bugün COP29’daki özel oturumda, Türkiye’nin 2053 net sıfır hedefine yönelik Uzun Dönemli İklim Değişikliği Stratejisi belgesini açıkladı. Söz konusu yol haritası, 2053 yılında %50 yenilenebilir enerji ve %30 nükleer enerji hedefinde bulunuyor. Fosil yakıtlardan çıkış hedefi belirtilmezken, metinde kömür kelimesi dahi yer almıyor. Kurum’un 2053 Türkiye’nin Uzun Dönemli İklim Değişikliği Stratejisi sunumunun ardından Greenpeace Türkiye Program Direktörü Berkan Özyer, ‘uzun vadeli hedefte kömür ve genel olarak fosil yakıtlardan çıkışa yönelik hiçbir hedefin yer almamasına’ dair bir soruyu doğrudan Bakan Kurum’a yöneltti. Kurum, “Zaman içerisinde fosil yakıtlardan bu süreçte çıkmış olacağız. Emisyon üretmeyen enerji tesis edecek adımları da inşallah atmaya devam edeceğiz,” yanıtını verdi. Böylece Bakan Kurum, ilk defa fosil yakıtlardan çıkış hedefini dile getirmiş oldu. Özyer, “Fosil yakıtlardan çıkış açıklamasını bakanın ağzından ilk defa duymak önemli bir adım. Daha geçen sene ‘Fosil yakıt kullanımını azaltacağız’ açıklamasını yapmıştı ancak fosil yakıtlardan çıkış, net bir hedef koymak ve planlama yapmakla mümkün olabilir. Bu nedenle acilen fosil yakıtlardan kademeli çıkış için iddialı bir tarih belirlenmeli. Bu niyetin ilk adımı da Afşin-Elbistan A Termik Santrali’ne yeni bir santral büyüklüğünde, 688 MW’lık ek ünite yapılmasının iptali olmalı. ‘Karbon Nötr Türkiye Yolunda İlk Adım: Kömürden Çıkış 2030’ raporu, kömürden adil bir çıkışın 2030’da yapılmasının mümkün olduğunu gösteriyor. Şimdi hem Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na hem de Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’na soruyoruz: Fosil yakıtlardan çıkış için net tarih ne zaman?”
Dünyanın en büyük 30 petrol ve gaz şirketi 2015’te Paris Anlaşması’nın imzalanmasından bu yana yılda ortalama 400 milyar dolar kâr elde ediyor
Bir iklim STK’sı olan Global Witness, dünyanın en büyük 30 petrol ve gaz şirketinin - daha yoksul ülkelerdekiler hariç - 2015’te Paris Anlaşması’nın imzalanmasından bu yana yılda ortalama 400 milyar dolar kâr ettiğini ortaya koydu. Loss and Damage Collaboration’dan araştırmacılara göre bu rakam, düşük gelirli ülkelerin iklim felaketlerinin ardından başa çıkmak için ihtiyaç duyduğu minimum yıllık miktar ile aynı. O zaman sanki yapılması gereken net; o zararı bu 30 şirket hemen karşılayacak.