Mayıs ayından bu yana beklenen yağışların düşmemesi, Tunca Nehri’nin debisini son yılların en düşük seviyesine düşmesine neden oldu.
Edirne’de geçtiğimiz Mayıs ayından bu yana beklenen yağışların düşmemesi, Tunca Nehri’nin debisini son yılların en düşük seviyesine düşmesine neden oldu. Yaşanan kuraklık ise Edirne’deki Tunca Nehri’nin su seviyesinin dibi görmesiyle birlikte kontrollü sulamaya geçilmesine neden oldu. Mevsim normallerinin aşırı üzerinde seyreden sıcaklar ise kuraklık endişesi yaşayan çiftçileri tedirgin ediyor. Taşkınlarla sürekli gündeme gelen Tunca Nehri’nde istasyonda yapılan son ölçümlerde debisi 2 m³/s olarak ölçülürken, yaşanan kuraklığın son yılların en düşük seviyesi olduğu öğrenildi. Tunca Köprüsü mevkiinde ise yaşanan düşüş nedeniyle, nehrin yüzeyi yosun ve otlarla kaplanıp yeşile büründü. Edirne merkeze bağlı köylerin kuzey kısmında kalan ve Bulgaristan’a yakın sınırı bulunan Tunca Nehri kıyısındaki çeltik alanlarında tarımsal sulamanın yetersiz kalması ve çeltik ekili alanların sulanamaması bir dizi tedbir alınmasına neden oldu. Edirne Valiliği, almış olduğu bir kararla üst kısımlarda kalan Bulgaristan sınırına yakın köylerdeki çeltik ekili alanların yeterli miktarda su kullandığını, alt kısımlarda kalan alanların su ihtiyacının yeteri derecede karşılanamadığını, bunun için de kademeli olarak elektrik kesintisi yaparak üst kısımlardaki köylerde sulamaya geçici süreyle ara verildiği öğrenildi. Tunca Nehri’nin debisinin sıfıra kadar düşmesinin ardından Bulgaristan makamları ile görüşmeler yapıldı.
Aşırı sıcaklar can alıyor
BBC’den Caroline Davies’in haberine göre, Güney Pakistan'da sıcaklıklar arttıkça hayatını kaybedenlerin sayısı da artıyor. Ülkenin ambulans servisi, Karaçi şehir morguna günde ortalama 30 ila 40 kişinin götürüldüğünü söylüyor. Ancak son altı gün içinde yaklaşık 568 ölü getirildi. Ölümlerin tamamının nedenini kesin olarak söylemek için henüz çok erken. Yine de Karaçi'de sıcaklığın 40 derecenin üzerine çıkması ve yüksek nemin de hissedilen sıcaklığı 49 dereceye kadar yükseltmesi nedeniyle ölü sayısının arttığı belirtiliyor. Uzmanlar, iklim değişikliğinin bir sonucu olarak bu tür aşırı hava olaylarının daha sık ve yoğun hale geldiği konusunda hemfikir.
Anamur’da hukuk mücadelesi sürüyor
Mersin’in Anamur ilçesinde kesin korunacak hassas alan ilan edilen Mamure Kalesi ile Pullu Tabiat Parkı’nın yer aldığı sahanın hemen kıyısındaki birisi dere yatağı, diğeri ormanlık alan olan iki farklı alanda jeotermal kuyu açılmasına izin veren karara karşı başlatılan hukuk mücadelesi sürüyor. Mersin 1. İdare Mahkemesi’nde görülen dava kapsamında yapılan keşfe, köy halkının yanı sıra yüzlerce yaşam savunucusu da katılarak projeyi protesto etti ve bölge halkı projenin iptalini talep etti. Önemli tarım merkezinin olmasının yanı sıra tarihi miraslara ev sahipliği yapan Anamur, jeotermal kuyularının tehdidi altında. Özel bir şirket tarafından açılmak istenen kuyulara ilişkin Mersin Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü tarafından 1 Ocak 2023’te Çevresel etki değerlendirme (ÇED) gerekli değil kararı verildi. Büyük kısmı geçimini çiftçilikle sağlayan bölge halkı, ruhsat alanının 1. derece sit alanını kapsadığını ve kuyuların 1. derecede doğal ve arkeolojik sit alanlarının kıyısındaki ormanlık alan ile dere yatağında açılacağını belirterek kararı yargıya taşıdı. Tarihi yapıların, sit alanlarının, tabiat parklarının ve ormanların projeden zarar göreceğine dair itirazları değerlendiren Mersin 1. İdare Mahkemesi, bilirkişi keşfi yapılmasına karar verdi. Yapılan keşifte büyük bir kalabalık toplandı. Jandarmanın aldığı güvenlik önlemleri altında bölgeye gelen heyet, mahalle sakini kadınlar tarafından alkışlı protesto ile karşılandı.
Türkiye’de anız yangınları artarak devam ediyor
Cumhuriyet’ten Mert Öner’in haberine göre, Türkiye’de anız yangınları artarak devam ediyor. Yasak olmasına karşın birçok ilde anız yakılması sonucu çıkan yangılarda onlarca tarım alanı zarar gördü. Diyarbakır Mardin’de 15 kişinin can verdiği anız yangınları, bu konuyla nasıl mücadele edileceğini gündeme getirdi. Uzmanlar, anız yangınlarıyla mücadelede en önemli başlığı denetimlerin artırılması olarak gösteriyor. Konu hakkında İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Orman Fakültesi Orman Mühendisliği Bölümü Toprak İlmi ve Ekoloji Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Doğanay Tolunay ve Ziraat Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Başkanı Baki Remzi Suiçmez, Cumhuriyet’e açıklamalarda bulundu. Prof. Dr. Doğanay Tolunay, son 15 günlük dönemde görülen aşırı sıcakların yangınlarda artışa neden olmuş olabileceğine işaret etti. Tolunay, “2024 Haziran ayında önceki yıllara göre daha fazla yangın çıkmasının nedeni, yağışlı bahar aylarında gerek tahılların gerekse orman altındaki otların iyi gelişmesi sonrasında yanıcı madde yükünün fazla olmasına bağlanabilir. Bu koşullarda ufacık bir kıvılcım dahi çok büyük yangınlara evrilebilir. Yangınların çıktığı çoğu ilde valiliklerin çeşitli önlemlere dair genelgeleri olsa da denetimlerin etkin yapılmadığı gözlemleniyor,” ifadelerini kullandı. Bilinçlendirme çalışmalarının daha etkin yapılması gerektiğine de değinen Tolunay, sözlerini şöyle noktaladı, “Köylülerin yetkililer tarafından bilinçlendirilmesi ve yangınlara müdahale konusunda eğitilmeleri gerekiyor. Günümüzdeki uygulama köy kahvehanelerine afiş asmanın pek ötesine gitmiyor maalesef. Ek olarak anız yakmanın cezası artırılmalı. Kazayla anızların ya da ekili alanların yanmasının engellenmesi için tarım alanlarından geçen yollardaki otların temizlenmesi, elektrik hatlarının bakımının yapılması ve altındaki otların uzaklaştırılarak çıplak toprak yüzeyinin açığa çıkarılması yangınları azaltacak,” dedi.