Brezilya donanmasına ait Sao Paulo gemisindeki tehlikeli atıklar tartışması devam ediyor.
Evrensel’den Ramis Sağlam’ın haberine göre, Brezilya donanmasına ait Sao Paulo gemisindeki tehlikeli atıklar tartışması asbest ve asbestin miktarı üzerinden devam ediyor. Sao Paulo’yu diğer gemilerden ayıran en önemli özellik devasa büyüklüğü ve içinde barındırdığı “Tehlikeli Madde Envanteri”ndeki (IHM) bilinmezlikler. Gemi için Grieg Green tarafından 4 Haziran 2021 ve 5 Nisan 2022 tarihlerinde hazırlanan Tehlikeli Madde Envanteri-I ve II raporunu, Dokuz Eylül Üniversitesi Çevre Mühendisliği bölümünden emekli Dr. Enver Yaser Küçükgül ve Kimyager Asbest Söküm Uzmanı Kenan Yıldız ile görüşüldü. Her iki raporun incelemesini yapan, raporu hazırlayan, ayrıca örnekleri analizleyenin Çin hükümetine ait bir kuruluş olduğunu söyleyen Küçükgül, Güney Amerika’da bulunan Brezilya’ya yakın pek çok akredite kurum varken bu kadar uzaktaki bir şirketle çalışılmasına anlam veremediğini söyledi. Tehlikeli Madde Envanteri-II’nin II. ve III. kısmının geminin geri dönüşüme gönderileceği göz önünde bulundurularak geliştirilmiş olduğunu söyleyen Küçükgül, “Gemi Geri Dönüşüm Tesisine girmeden önceki dönemde operasyonları en aza indirecek şekilde yürütmek, gemide kalan kargo kalıntıları, akaryakıt ve atıkların miktarını belirliyor. Herhangi bir atık gemiyle birlikte gemi geri dönüşüm tesisine teslim edilmesi amaçlanan ve raporda yer alan operasyonel olarak üretilen atıkların miktarı tahmin edilerek yaklaşık miktarları ve yerleri listelenmiş” dedi.
Balıkesir'in Edremit ilçesinde Kazdağları'na özgü endemik tür olan Sarıkız Çayı bitkisinin toplandığı bilgisini alan Doğa Koruma ve Milli Parklar Balıkesir Şube Müdürlüğü Kazdağları Milli Parklar Şefliği ekipleri, bölgede yaptıkları araştırmada 6 kişiyi yakaladı. Kazdağları Milli Parklar Şefliği'nden yapılan açıklamada, endemik tür olarak kayıtlara geçen ve Kazdağları'nda bulunan Sarıkız Çayı Sideritis trojana bitkisini kopararak topladığı belirlenen 6 kişiye toplamda 657 bin 558 lira para cezası kesildiği bildirildi.
Yeşil Gazete’nin haberine göre, dünyadaki en büyük ve eski yağmur ormanlarından birine ev sahipliği yapan Demokratik Kongo Cumhuriyeti (DKC) “petrol yatırımlarının yeni hedefi” olmak için büyük miktarda araziyi ihaleye çıkarıyor. Temmuz ayı sonlarında ihaleye çıkarılacak olan bu araziler, dünyanın en önemli goril habitatı olan Virunga Ulusal Parkı‘nı içermenin yanı sıra büyük miktarlarda karbonu emerek atmosferden uzak tutan önemli tropikal turbalıkları da kapsıyor. Burada yapılacak sondaj çalışması tutulan bu karbonun da açığa çıkması anlamına geliyor.
Sinop’un Gerze İlçesi’nde bulunan Atatürk ilkokulu ve Atatürk Ortaokulu’nun binalarının bulunduğu ortak bahçede yer alan ağaçlar alana ek bina yapılacağı gerekçesiyle kesildi. Kesilen ağaçların çoğunluğunun 20-25 yıllık çam ağacı olduğu öğrenildi. 2000’li yıllarda, fidanların yeni dikildiği dönemde ‘öğrencilerden korumak’ için telle çevrilen alan, ek bina uğruna katledildi. Her geçen gün betona boğulan okul ve çehresinde son ağaçlar da kesildi. Okulun bahçesinde aynı zamanda kesilen ağaçların toplandığı küçük bir top sahası da bulunuyor. Ek binanın top sahasını kapsayıp kapsamayacağı ise henüz bilinmiyor.
Birgün’den Aycan Karadağ’ın haberine göre, İzmir’in Seferihisar ilçesine bağlı Sığacık Mahallesi’ndeki yat limanının kapasite arttırımı için Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı’na başvuruldu. Proje için çevresel etki değerlendirme (ÇED) süreci kapsamında yapılmak istenen halkın katılım toplantısı, bölge halkın protestoları sonucu iptal edildi. Seferihisar Demokrasi Platformu tarafından yapılan açıklamada, Sığacık’ın ranta kurban edilmemesi için her türlü mücadeleyi verileceği açıklandı. Seferihisar Belediye Başkanı İsmail Yetişkin ise Sığacık’ta mevcut marinanın kapasitesinin arttırılarak ayrıcalıklı bir bölge yaratılmak istendiğini ve buna asla izin vermeyeceklerini söyledi. Yetişkin, "Balıkçıların denize açılmaları zorlanacak. Yüzer iskeleler, yüzer dalgakıranlar, yüzer beton platformlar oluşturulacak. Körfezin en derin yeri marinaya tahsis edilecek. Bir süre sonra marinaya sadece küçük tekneler girecek. Daha da üzücüsü körfez derinliği giderek azalacak balıkçılık yok edilecek" dedi. Yapılmak istenen proje ile Sığacık’ın doğal özelliklerini kaybedeceğini dile getiren Yetişkin, "Akıntının zayıf olması nedeniyle bir süre sonra körfez kirliliği koku yaratacak, denizdeki canlı yaşamı yok olacak. 30 Ekim depreminde tsunaminin etkisini unutmayalım. Bu proje Sığacık’ta büyük facialara yol açabilir. Asla gerçekleşmesini istemiyoruz. Bu uğurda bir çevre mücadelesi başlattık. Halkımız bizimle birlikte. Sığacık’ın doğasının ranta kurban edilmesine izin vermeyeceğiz" diye konuştu. Öte yandan eylemden sonra Doğa Derneği üye ve gönüllüleri serbest dalış yaparak denizde tarama işlemi gerçekleştirdi. Doğa Derneği Deniz Araştırmaları Koordinatörü Denizcan Durgun ise yaptığı açıklamada "Marinanın genişletilmesi deniz ekosistemini olumsuz yönde etkileyecek. Aynı zamanda Barselona Sözleşmes’iyle korunan deniz çayırları yok olacak. Deniz çayırları yataklarının hem dip sistemi hem kıyı ekosistemi için çok önemli rol oynadığı aşikâr. Herhangi bir yıkıma uğradığında geri dönüşü neredeyse imkânsız" dedi. Durgun, şunları dile getirdi: "Alanın doldurulmasıyla yaşanacak habitat kaybıyla deniz ekosistemi olumsuz etkilenecek. Tekne trafiğinin artmasıyla birlikte bölgede petrol kirliliğin artması da bu işlemlerin bir sonucu olacak" dedi.