"Marmara Denizi’ne deşarj edilmesi, denizin zaten oldukça fazla olan kirlilik yükünün aşırı oranda arttırdı”
Birgün’den Gökay Başcan’ın haberine göre, 5 Haziran Dünya Çevre Günü ile başlayan Türkiye Çevre Haftası’nın bir parçası 8 Haziran Marmara Denizi Günü. Ne yazık ki gününü rağmen kirliliğe bağlı olarak artan müsilaj nedeniyle gündemden düşmeyen Marmara Denizi adeta can çekişiyor. Uzmanlar, somut adımların atılmaması, kirliliğin her geçen gün artması ve havaların ısınmasıyla birlikte müsilajın yeniden ortaya çıkacağını belirtiyor. Marmara Denizi'nde, görülen akıntı tipi, normal deniz ve okyanuslardaki dairesel tip yerine, doğu batı yönünde bir akıntı. Akdeniz’den gelen ve çok az bir kısmı Karadeniz’e ulaşan alt akıntının “derin deşarjla” yıllardır arıtılmadan bırakılan her türlü atığı taşıyabilmesi mümkün değil. Ergene Derin Deniz Deşarjı projesi hakkında bilgi veren Dr. Erol Kesici şu ifadeleri kullandı: “ Derin Deniz Deşarjı” Projesi; Ergene Havzası Organize Sanayi Bölgeleri Müşterek Atıksu Arıtma Tesisleri'nde arıtılmış atıksuların Marmara Denizi'ne deşarjını sağlamakla, sanayi tesislerinden kaynaklanan kirlilik son bulacak diye 2020’de hayata geçirildi. Ergene Nehri'ndeki kirli atıklar temizlendikten sonra arıtılmış atıksular doğrudan derin denize deşarjı, 4,5 km açığa ve 47 m derinliğe verilmesiyle, hem Ergene Nehri temizleneceği, hem de atık sular arıtılarak Marmara Denizi'ne taşınması amaçlandı. Dünyanın en kirli nehirlerinden biri olarak nitelendirilen Ergene’nin kirliliğine son vermek için devreye sokulan plan sonucu atıksuların Marmara Denizi’ne deşarj edilmesi, denizin zaten oldukça fazla olan, kirlilik yükünün aşırı oranda arttırdı” dedi.
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından ‘Dünya’dan Mars’a Bir Pencere: Salda ve Burdur Gölleri Çalıştayı’ kapsamında Salda Gölü yakınına 300 göknar ve ardıç fidanı dikildi. Türkiye Ormancılar Derneği tarafından yapılan açıklamada, “Salda Gölü havzası kurak bir bozkırdır ve haziran ayında fidan dikilmez. Ayrıca bu bozkırda göknar yaşamaz” denildi. Hazine mülkiyetindeki 130 bin metrekare alanda ilk etapta 300 adet ardıç ve göknar dikildi. Türkiye Ormancılar Derneği Denizli Temsilciliği bölgeye giderek incelemelerde bulundu. Göknar fidanlarının orada olmaması gerektiğini belirten dernek açıklamasında, “Orada bulunmaması gereken bir türün, tür kirliliğini beraberinde getireceği belirlenerek gerekli uyarıları yaptık. Havzadaki çalılaşmış orman ağaçlarına bakılsaydı böyle bir hata yapılmazdı” ifadelerine yer verildi.
Birleşmiş Milletler (BM) Dünya Gıda Programı (WFP), Mali'de gıda güvensizliği yaşayan 1.2 milyon kişi için 75 milyon dolar fon çağrısında bulundu. WFP Mali Temsilcisi Eric Perdison, basına yaptığı açıklamada, Mali'deki insani durumun giderek kötüleştiğini ve endişe verici olduğunu belirtti. Perdison, 1 milyon 200 bin kişinin gıda güvensizliğiyle karşı karşıya olduğuna dikkati çekerek, gelecek 6 ay için 75 milyon dolarlık kaynak bulunması çağrısı yaptı. Şimdiye kadar ihtiyaç duyulan rakamın ancak yüzde 11'ine ulaşabildiklerinin altını çizen Perdison, Mali hükümetini de çabaları dolayısıyla tebrik etti. Muammer Kaddafi döneminin sona ermesi ve Libya'daki silahların Sahel'deki isyancı grupların eline geçmesi sonucu ciddi güvenlik sorunuyla karşı karşıya kalan Mali, 2013'ten bu yana terör gruplarının hedefi oluyor. Özellikle ülkenin kuzeyinde yoğunlaşan terör saldırıları nedeniyle tarım ve hayvancılıkta ciddi sorunlar yaşanıyor.
Yeni Zelanda'da 63 yaşında bir kadın, güneş enerjisiyle şarj edilebilen bir elektrikli araba yaptı. Rosemary Penwarden, üç yıl önce bir oto hurdacıdan bir araç aldı. Daha sonra otomobilin içten yanmalı motorunu söküp, yerine yeni bir şanzıman ve elektrikli motor yerleştirdi. Kaputun altına 24, bagaja da 56 pil ünitesi ekleyen Penwarden, torunlarıyla birlikte yaşadığı evinde kullandığı güneş enerjisi sistemiyle pillerin şarj edilebileceği bir düzenek oluşturdu. İkilinin 8 ila 10 ayda hazırladığı araba, işçilikle birlikte yaklaşık 24 bin dolara mal oldu. Güney Adası'ndaki Otago bölgesinde yaşayan ve burada petrol şirketlerinin çalışmalarına karşı eylemler düzenleyen Oil Free Otago grubunun sözcülüğünü de yapan aktivist, "Petrole bağımlı olmadan yaşamak ve şirketlere burada ihtiyacımız olmadığını göstermek için beni motive ettiler" ifadelerini kullandı. Yollarda aracını rahatlıkla sürebildiğini söyleyen Penwarden, "Frida" adını verdiği otomobilinin tek şarjla 120 kilometre gidebildiğini ve ileride masrafını çıkaracağını düşündüğünü söyledi. Öte yandan normal bir arabayı elektrikli otomobile dönüştürmenin belirli masraflar yarattığının altını çizen aktivist, Yeni Zelanda hükümetinden bu şekilde araçlarını dönüştürmek isteyenlere destek sağlamasını da talep etti. Penwarden, "Sadece bunun yapılabileceğini göstermek bile paha biçilemez bir şey. En önemli meseleyse çevreyi en fazla kirletenleri mümkün olduğunca hızlı şekilde durdurabilmek. Bireysel olarak yapabileceğimiz hiçbir şeyin bundan daha önemli olduğunu düşünmüyorum" dedi.
