Maraton yüzücüsü Emre Deliveli, Kars Kuyucuk Gölü'nü Kurtarma Projesi'ne destek olmak ve Türkiye'nin kuruyan sulak alanlarına dikkat çekmek amacıyla Doğu Anadolu'daki üç tatlı su gölünü yüzerek geçti.
Maraton yüzücüsü Emre Deliveli, Kars Kuyucuk Gölü'nü Kurtarma Projesi'ne destek olmak ve Türkiye'nin kuruyan sulak alanlarına dikkat çekmek amacıyla Doğu Anadolu'daki üç tatlısu gölünü yüzerek geçti. Emre Deliveli, KuzeyDoğa Derneği tarafından Kars Valiliği öncülüğünde, Doğa Koruma ve Milli Parklar 13. Bölge Müdürlüğü desteğiyle ve "Yarının Suyu Programı" kapsamında yürütülen Kuyucuk Gölü'nü Kurtarma Projesi'ne özellikle dikkat çekti. Ağrı ile Iğdır illeri sınırlarında bulunan Ağrı'nın Taşlıçay ilçesine bağlı Balık Gölü'ne gelen Deliveli, gölün Iğdır tarafından yüzmeye başladı. Su sıcaklığının 18 derece olduğu 2 bin 241 metre rakımlı gölü yaklaşık 4 saatte geçen Deliveli, AA muhabirine, Kuyucuk Gölü'nün kurumasının engellenmesi ve göllerin kurumasına dikkati çekmek amacıyla bu etkinliği yaptığını söyledi.
Gediz Deltası için organizasyon
İzmir Büyükşehir Belediyesi, Karşıyaka Belediyesi ve Doğa Derneği ortak organizasyonuyla 5 Eylül’de ‘Gediz Deltası’na Sadakat Yürüyüşü’ düzenlenecek. Kentleşme baskısı ve yapılaşma tehdidi nedeniyle risk altında olan ve UNESCO Dünya Doğa Mirası‘na alınması beklenen Gediz Deltası’na dikkat çekmek için yapılacak yürüyüşte, İzmirliler deltada yaşayan flamingoları, tepeli pelikanları, karabatakları ve diğer kuş türlerini görmek için Karşıyaka Mavişehir Balıkçı Barınağı’nda buluşacak. Ekoloji Birliği‘nin aktardığına göre, binlerce canlı türüne ev sahipliği yapan uluslararası öneme sahip deltaya yapılacak yürüyüş saat 5 Eylül Cumartesi saat 16.00’da. Gediz Deltası’na Sadakat Yürüyüşü ile İzmir halkının deltayı tüm biyolojik çeşitliliğiyle tanıması ve uzun vadede alanı korumak için sahiplenmesi hedefleniyor.
Yeni pandemiler ortaya çıkabilir
Bilim insanları, ormanların hızla yok edilmesi ve biyoçeşitliliğin azalması sonucu yeni ölümcül pandemilerin ortaya çıkabileceği uyarısını yapıyor. İngiliz The Observer gazetesi, bilim insanlarının bu uyarıyı, gelecek ay New York’ta düzenlenecek Birleşmiş Milletler zirvesinde dünya liderlerine de yapacağını ve doğan alanların yok edilmesi ile Covid-19 salgını gibi yeni salgınların doğrudan bağlantılı olduğuna dair kanıtlar sunacağını yazdı. BBC‘nin aktardığına göre, ormanların hızla yok edilmesi, tarım alanlarının kontrolsüz şekilde genişletilmesi, uzak bölgelere madenler inşa edilmesi, vahşi hayvanların gıda, geleneksel tıp veya egzotik ev hayvanları olarak istismar edilmeleri, hastalıkların vahşi yaşamdan insanlara doğrudan geçişi için ‘kusursuz fırtına’ rolü üstleniyor. Yeni ortaya çıkan hastalıkların hemen hemen üçte birinin, toprak alanlarının kullanımındaki değişikliklerden kaynaklandığı iddia ediliyor. Bunun sonucunda da bilim insanları, her yıl dünya nüfusunu etkileyecek beş ya da altı yeni pandeminin ortaya çıkabileceğini söylüyor. The Observer’a konuşan Duke Üniversitesi‘nden doğal yaşamı koruma uzmanı Profesör Stuart Pimm şunları söyledi: “Çok fazla faaliyet var. Yasadışı ağaç kesme, açık alan yaratma, madencilik. Bunlar uluslararası vahşi hayvan eti ve egzotik ev hayvancılığı ile bağlantılı ve bu krizi yaratan nedenler de bunlar. Covid-19 salgını dünyaya trilyonlarca dolara mal oldu ve şimdiden neredeyse bir milyon kişiyi öldürdü. Açıkça acilen harekete geçilmesi gerekiyor.” The Observer’ın haberine göre bilim insanları şu uyarıyı yapıyor: “Yeni hastalıkların ortaya çıkma oranı ve bu hastalıkların ekonomik etkileri artıyor. Pandemi riskini azaltmaya yönelik bir küresel stratejiyi ertelemek maliyetlerin de artmasına neden olur. Toplum, gelecekte ortaya çıkabilecek yeni pandemilerin etkilerinin önlenmesi için çabalamalı.”
Hollanda'da vizon çiftlikleri kapatılıyor
Hollanda’da hükümet, yeni tip koronavirüs tedbirleri kapsamında ülkedeki bütün vizon çiftliklerinin gelecek yıl kapatılmasına karar verdi. Yaklaşık 40 vizon çiftliğinde salgınının ortaya çıkması nedeniyle şu ana kadar 1,5 milyondan fazla vizon öldürüldü. Euronews’un hükümetin internet sitesinden yapılan açıklamadan aktardığına göre, kararın alınmasında salgının vizonlara bulaşması ve çiftliklerde çalışanlarda görülen vakaların artması gerekçe gösterildi. Açıklamada, daha önce 2024’te kapatılması öngörülen çiftliklerin, vaka sayıları nedeniyle 2021’de tamamen kapatılmasına karar verildiği belirtildi. Ayrıca çiftliklerin kapatılması ve katledilecek hayvanların bedelleri için hükümetin ek 150 milyon Euro bütçe oluşturduğu bilgisi verildi.
300 yıllık meşe ağacını kurtarmak
Kanada’nın Toronto şehrinde insanlar gökdelenlerle çevrili bir bölgenin ortasında yer alan 300 yıllık bir meşe ağacını kurtarmak için mücadele veriyor. Ancak koronavirüs salgını bu çabaların önüne geçiyor. 24 metrelik uzunluğu sahip kızıl meşe ağacı bölgedeki en yaşlı ağaçlardan birisi. Öyle ki Fransa’dan gelen kaşifler Ontario Gölü’nün kıyılarında bir ticaret noktası kurduğu sırada büyük ihtimal bu ağaç filizlenme aşamasındaydı. Asırlık ağaç şu anda North York mahallesinin kalbindeki dolambaçlı bir sokakta, sıradan bir bungalovun arka bahçesinde bulunuyor. Beş metrelik devasa bir gövdeye sahip meşe, 1960’lı yıllarda inşa edilmiş bungalova bitişik halde. Science Alert’in aktardığına göre son yıllarda evin yeni sahibi ağacın bakımını karşılayacak bütçeye sahip olmaması ve köklerin evin temelini kırmasıyla ilgili endişelerini dile getirdi. Komşular ise güçlü bir fırtınada ağacın zarar görerek üstlerine devrilebileceğinden endişe ediyor. Toronto belediye meclisi, ağacı korumak ve 6 milyon nüfuslu bu şehirde herkesin erişimine açmak için 2018’de mülkü satın almak, evi yıkmak ve araziyi küçük bir halka açık parka dönüştürmek için oy kullandı. Uzmanlar, özenle ve doğru koşullar altında ağacın 200 yıl veya daha fazla yaşayabileceğini söylüyor.