Küresel Plastik Anlaşması’nda anlaşma sağlanamadı

-
Aa
+
a
a
a

Küresel Plastik Anlaşması müzakerelerinin Ottowa ayağı, üretimin kısıtlanması konusunda anlaşma sağlanamadan sona erdi.

Gezegenin Geleceği: 02 Mayıs 2024
 

Gezegenin Geleceği: 02 Mayıs 2024

podcast servisi: iTunes / RSS

Küresel Plastik Anlaşması müzakerelerinin Ottowa ayağı, üretimin kısıtlanması konusunda anlaşma sağlanamadan sona erdi. 60’tan fazla ülke anlaşmaya üretim kısıtlamasının dahil edilmesini talep ederken, bir grup ülke de üretim miktarları yerine üretimin geri dönüşüme uygun yapılmasına odaklanma görüşünde. Plastik kirliliğine son vermek için çok önemli bir adım teşkil edecek Küresel Plastik Anlaşması’na giden yolda müzakereler devam ederken, ülkeler bu anlaşmanın kapsamı konusunda farklı düşünmeye devam ediyor. Aralık ayında imzalanması umulan anlaşma öncesi Kanada’nın başkenti Ottawa’da düzenlenen müzakerelerin son haftasında, 60’dan fazla ülke anlaşmanın plastik üretimi kısıtlamasını da içermesini talep etti. Avrupa Birliği ülkelerinin yanı sıra Ruanda, Peru, Norveç ve Gana gibi ülkelerden oluşan ve kendilerini ‘Çok İstekli Koalisyon’ olarak adlandıran ülkeler grubu, müzakerecilerin önümüzdeki birkaç ay içinde bazı plastik türlerinin üretiminde azaltıma gidilmesi üzerine kafa yormaları gerektiğini vurguladı. Ottawa’daki zirvenin Pazartesi günü yapılan son toplantılarında, ülkeler umulan anlaşmanın finansmanı da dahil detayları halletmeye yönelik olarak çalışma grupları kurulmasına karar verdi. Müzakerelerin sekreteri Ekvador’dan Luis Vayas Valdivieso, çalışma guruplarının önümüzdeki aylarda müzakere etmeye devam edeceğini açıklarken, üretim sınırlamalarının tartışma konusu olmaya devam edip etmeyeceğine dair herhangi bir bilgi vermedi. Bazı delegeler ise anlaşmaya yönelik umutlarını dile getirirken, Angola müzakerecisi Santos Virgilio, “Neredeyse tüm tartışma başlıklarını konuştuk ve artık anlaşmayı müzakere etmeye başlamak için iyi bir irade ve inanç sergilemek gerekiyor. Artık oturup bir çözüm sunma zamanı,” dedi.

Aras Kuş Araştırma ve Eğitim Merkezi'nde çalışmalar aralıksız sürüyor

Aras Kuş Araştırma ve Eğitim Merkezi'mizde kuş halkalama çalışmaları 19 yıldır devam ediyor. KuzeyDoğa Derneği, Doğa Koruma ve Milli Parklar (DKMP) Genel Müdürlüğü’nün izni, Koç, Utah, Iğdır ve Kars Kafkas Üniversitelerinin desteğiyle Aras Kuş Araştırma ve Eğitim Merkezi'nde çalışmalar aralıksız sürüyor. Iğdır'ın Tuzluca ilçesine bağlı Yukarı Çıyrıklı Köyü'ndeki merkezde 2006'da başlatılan çalışmalarda, bugüne kadar 170 binden fazla kuş halkalanıp takibe alındı. 2024 ilkbahar sezonu kuş halkalama çalışmaları devam eden merkezde, 1,5 aylık süreçte 69 türden bin 700 kuş halkalandı.

Şehir çöplüğü boz ayılar için tehdit

Dünyanın tek göç eden boz ayılarının yaşadığı Kars'ın Sarıkamış ilçesindeki Acısu şehir çöplüğü, boz ayılar için tehdit oluşturuyor. Sarıçam ormanları içinde yaşayan boz ayılar, yiyecek bulabilmek için ilçe merkezine beş kilometre uzaklıkta bulunan Acısu mevkiindeki şehir çöplüğüne geliyor. Boz ayılar, bazen tek tek, bazen ise yavruları ile birlikte önce kara yolunu, ardından demir yolunu geçerek çöplüğe ulaşıyor. Burada buldukları her türlü yiyecekle beslenen ayılar, tekrar ormanlık alana dönüyor. KuzeyDoğa Derneği Bilim Koordinatörü Emrah Çoban, AA muhabirine, Sarıkamış şehir çöplüğünün boz ayılar için tehdit oluşturduğunu ifade ederek, "Bunun en önemli nedenlerinden birisi de sınırsız bir yiyecek kaynağının olması, ilçeden gelen yüksek kalorili çöpler, boz ayılar için ciddi bir besin kaynağı ve boz ayılar vahşi doğada besine ulaşmak için hareketlerini buna göre ayarlıyorlar çünkü buradaki bedava ve yüksek kalorili bir yemek. Boz ayılar bu çöplüğe alıştıkça doğadaki görevlerini yerine getirememeye başlıyorlar, aslında sorun buradan başlıyor. Bunun olmaması için çöplük bulunduğu yerden kaldırılmalı, kaldırılamıyorsa da çöplüğe insan ve hayvan girişinin engellenmesi gerekiyor," diye konuştu.

İklim ve çevre alanındaki STK’lar hem iklimi hem de işçileri koruyan adil bir dönüşüm talep ettiler

İklim ve çevre alanında çalışan sivil toplum kuruluşları, iklim krizi ile mücadele ederken hem iklimi hem de işçileri koruyan adil bir dönüşüm talep etti. Taleplerinde, “İklim krizinin neden olduğu yıkıcı etkilerin sınırlandırılması için dünya çapında alınan önlemler üretim ve tüketim biçimlerini de değiştiriyor. Bu değişimlerin başında da fosil yakıtlara dayalı karbon yoğun iş kollarının dönüşmesi ve yeni istihdam alanlarının ortaya çıkması geliyor. Türkiye kaçınılmaz olan bu değişim sürecinde adil dönüşüm planlarını hazırlamazsa, başta kömür, gaz ve petrol olmak üzere karbon yoğun sektörlerde çalışan işçilerin ve ailelerinin işsizlik ve zorunlu göç olmak üzere bir dizi sosyo-ekonomik sorunla baş başa kalma riski var. Hazırlıksız, piyasa koşullarının insafına terk edilmiş, ani bir dönüşüm değil, aksine planlı ve adil bir dönüşümle, işçilerin taleplerini gözeten, insan onuruna yakışır, toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlayan, iklime uyumlu ve dirençli işler yaratabilir ve hiç kimsenin zarar görmemesini sağlayabiliriz. Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs’ta emek mücadelesi ile dayanışmamızı paylaşıyor ve adil bir dönüşüm süreciyle, emek hareketinin taleplerinin merkezde olduğu, fosil yakıtları geride bıraktığımız bir gelecek talep ediyoruz,” dediler. İmzacı kurumlar ise şöyle; Doğal Hayatı Koruma Vakfı (WWF-Türkiye), Ekosfer, İklim İçin 350 Derneği, İstanbul Politikalar Merkezi, İklim Değişikliği Politika ve Araştırma Derneği, Greenpeace Akdeniz, TEMA Vakfı, Sürdürülebilir Ekonomi ve Finans Araştırmaları Derneği (SEFiA), Yeşil Düşünce Derneği, Türetim Ekonomisi Derneği, Fosil Yakıtların Ötesi, Avrupa İklim Eylem Ağı, Yuvam Dünya Derneği ve Mekanda Adalet Derneği.