Marmaris İçmeler’deki Kızılbük Otel projesine ilişkin ÇED kararı süreci tamamlandı
Muğla’da Marmaris İçmeler’deki Kızılbük Otel projesine ilişkin Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) kararı süreci tamamlandı. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı proje için ÇED olumlu raporu verdi. Cumhuriyet’ten Mehmet İnmez’in haberine göre, Marmaris Kent Konseyi karara tepki gösterdi. Konseyden yapılan açıklamada, “Bakanlık, çevrenin dinamitle havaya uçurulmasına göz yumdu. Verdiği kararla doğa yıkımına devamlılığın önünü açtı. Ruhsat iptalleri için açtığımız iki dava devam ediyor. Halkı yok sayan bu kararın iptali için de sonuna kadar adalet arayacağız,” denildi. Daha önce açılan davalar ile mühürlenen ve ‘ÇED gerekli değil’ kararı iptal edilen proje için çevreciler, günlerce projenin durdurulması için eylem yapmıştı. Çevreciler, orman arazisinin işgal edildiğini, binlerce ağacın kesildiğini belgelemiş ve suç duyurusunda bulunmuştu. Şikayetlerin ardından inşaat mühürlenmişti.
Almanya’da küresel ısınmaya bağlı ekonomik zarar meydana gelebilir
Almanya’da 2050’ye kadar küresel ısınmanın boyutuna bağlı olarak 280 ile 900 milyar euroluk kümülatif ekonomik zarar meydana gelebilir. Ekonomik araştırma şirketleri Prognos ve GWS ile Almanya Ekolojik Ekonomik Araştırma Enstitüsü, Almanya’nın Çevre ile Ekonomi ve İklimi Koruma Bakanlıkları için bir rapor hazırladı. Ülkede iklim değişikliğinin sonuçlarından kaynaklanan maliyetleri ele alan ‘İklim değişikliği: Ekonomik sonuç maliyetleri ve 2050’ye kadar senaryo analizi’ başlıklı rapor, iklim krizinin ülkeye maliyetinin 2050’ye kadar 900 milyar euroyu bulabileceğini gösterdi. Anadolu Ajansı’nın (AA) haberine göre, 2000’den 2021’e kadar iklim değişikliğinin en az 145 milyar euro ekonomik zarara yol açtığı Almanya’da 2050’ye kadar küresel ısınmanın boyutuna bağlı olarak 280 ile 900 milyar euroluk kümülatif ekonomik zarar meydana gelebilir. Rapor, tarımsal verim kaybını, şiddetli yağmur ve sel nedeniyle binaların ve altyapının hasar görmesini veya tahrip olmasını, mal taşımacılığının aksamasını ve sağlık sistemi üzerindeki etkiyi ekonomik zarar kapsamında değerlendirdi. Raporda, iklim değişikliğinde ekonomik olarak ölçülebilir hasara ek olarak, sağlık bozuklukları, aşırı hava sıcaklıkları, sellerden ölümler, ekosistemler üzerindeki gerilim, biyolojik çeşitlilik kaybı ve yaşam kalitesindeki azalma da iklim değişikliğinin diğer zararları olarak sıralandı.
Türkiye Ulusal Risk Kalkanı Modeli’nin ikinci toplantısı gerçekleştirildi
Türkiye Ulusal Risk Kalkanı Modeli’nin ikinci toplantısı, Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum’un başkanlığında Gaziantep AFAD Koordinasyon Merkezi’nde gerçekleştirildi. Bakan Murat Kurum, toplantıda yaptığı konuşmada, model kapsamında 13 ayrı çalışma grubu oluşturulduğu bilgisini verirken, yeni kanun hazırlığı dahil yasal çerçeve üzerinde yapılacak çalışmaların bu gruplarda yer alan bilim insanları tarafından yapılmasını istediklerini söyledi. Murat Kurum, model kapsamında yürütülecek çalışmalar ile kentlerin iklim değişikliğine ve afetlere dirençli hale getirileceğini de sözlerine ekledi. Toplantı sırasında açıklanan Türkiye Ulusal Risk Kalkanı Modeli sunumuna göre oluşturulacak bu 13 çalışma grubu arasında Enkaz ve Atık Yönetimi ile İklim Dostu Yeşil Dönüşüm grupları da yer aldı.
AB Konseyi fosil yakıtların arındırılmasını teşvik etmeyi kabul ettiler
AB Konseyi, iklim ve enerji diplomasisi konusunda bloğun COP28 zirvesi öncesindeki önceliklerini belirleyerek ortak bir pozisyon aldı. Üye devletler, 2050’den çok önce, enerji sistemlerinden etkisi azaltılmamış fosil yakıtların arındırılmasını sistematik olarak teşvik etmeyi kabul ettiler. Ancak doğalgazın geçiş rolünü de tanıdılar. Metin, fosil yakıtlara bağımlılık ülkeleri piyasa olanaklılığıyla ve jeopolitik riske karşı savunmasız bıraktığını, iklim nötr olmak için küresel olarak fosil yakıtlardan aşamalı olarak çıkılması gerektiğini vurguladı. Etkisi azaltılmamış kömür enerjisine ilişkin ‘kitabın kapatılması’ yönündeki COP26 taahhüdünü yineliyor ve uluslararası kömür finansmanına derhal son verilmesi çağrısında bulunuyor. Ancak bu, Glasgow’da 10 AB ülkesi tarafından imzalanan bir taahhüde rağmen, denizaşırı petrol ve gaz finansmanını sona erdirmeyi kapsamıyor. Düşünce kuruluşu E3G’nin iklim diplomasisi çalışmasına liderlik eden Alex Scott, anlaşmanın AB’nin Mısır’daki COP27 görüşmelerinde benimsediği pozisyonu resmileştirdiğini ancak iyileştirme için alan bıraktığını söyledi. AB, Hindistan’ın fosil yakıtların kademeli azaltımını destekleyen 80’den fazla ülkeden oluşan bir koalisyon arasında yer aldı. Ancak petrol ve gaz üreticilerinin muhalefetiyle karşılaşan Mısır, teklife nihai metinde yer vermedi. Konu, dünyanın en büyük petrol ve gaz üreticilerinden biri olan Birleşik Arap Emirlikleri’ndeki COP28’deki tartışmalara hakim olacak.
Ozon tabakasının onarılması daha da gecikebilir
Orman yangını dumanlarının içerdiği partiküller ozon tabakasını delen moleküllerin açığa çıkmasına yol açabiliyor. Yeni araştırmaya göre ozon tabakasının onarılması artan sıcaklık ve şiddetteki yangınlar yüzünden daha da gecikebilir. Nature dergisinde yayımlanan araştırmaya göre, 2019-20 yıllarında Avustralya’da yaşanan orman yangınlarının açığa çıkarttığı duman, ozon tabakasını %3 ila %5 oranında geçici olarak delmiş olabilir. Bu yıllarda dünyanın dört bir yanında yaşanan yangınların dumanları, dev duman bulutları oluşturarak atmosferin ikinci tabakası olan stratosfere sızdı. Stratosferin bir parçası olan ozon tabakasında, ozon gazı molekülleri güneşten gelen yüksek enerjili ultraviyole ışınlarını emmekle görevli. Bu dünyanın yüzeyine ulaşan radyasyon miktarının azalmasını sağlar. ABD Massachusetts Teknoloji Enstitüsü’nde atmosfer bilimci olan baş araştırmacı Prof. Susan Solomon, ozon tabakasındaki hasarın Antarktik ozonunda her baharda oluşan delinmeye benzer, ancak daha yüksek sıcaklıklarda yaşandığını belirtti. Araştırmacılara göre duman aerosolları, klorin gazıyla bileşik oluşturup ozon moleküllerini yok edebiliyor.