Kanolar kömür limanını durdurdu

-
Aa
+
a
a
a

Yüzlerce iklim aktivisti, kömür ticaretini sekteye uğratmak için Avustralya‘nın Newcastle kentinin limanını kanolarla ve yüzerek 'işgal etti'.

Gezegenin Geleceği: 28 Kasım 2023
 

Gezegenin Geleceği: 28 Kasım 2023

podcast servisi: iTunes / RSS

Yüzlerce iklim aktivisti, kömür ticaretini sekteye uğratmak için Avustralya’nın Newcastle kentinin limanını kanolarla ve yüzerek ‘işgal etti’ ve dünyanın en büyük kömür limanındaki gemi trafiğini iki günlüğüne durdurdu. İklim değişikliği konusunda adım atılmamasını protesto etmek üzere bir araya gelen eylemcilerden 109’u gözaltına alındı. Eylemi organize eden Rising Tide (Yükselen Gelgit) adlı oluşum, eylemle yarım milyon tondan fazla kömürün ülkeden çıkışını engellediklerini bildirdi. Avustralya, dünyanın en büyük ikinci kömür ihracatçısı ve kendi elektrik ihtiyacını da fosil yakıtlardan karşılıyor. Sydney’e yaklaşık 170 kilometre mesafedeki Newcastle limanı, ülkenin kömür sevkiyatındaki en önemli liman. Avustralya’nın dört bir yanından gelen yaklaşık üç bin kişinin 30 saatlik eylemine polis de izin vermişti. Ancak eylemin resmi bitiş saatinin ardından suda kalmayı sürdüren 109 kişi gözaltına alındı. Gözaltına alınanlardan beşi, 18 yaşının altında olduğu için salıverildi. BBC’nin aktardığına göre New South Wales eyaletinin polisi, 104 kişiye ‘limanın gemi kanalını terk etmeme’ suçlaması yöneltildiğini açıkladı. Gözaltına alınanlardan biri olan 97 yaşındaki Alan Stuart, “Bunu torunlarım ve gelecek kuşaklar için yapıyorum. Bizim eylemsizliğimizin sonuçlarını yaşamak zorunda kalacakları için çok üzgünüm,” diye konuştu. Rising Tide, eylemin Avustralya tarihinde iklimle alakalı en büyük sivil itaatsizlik eylemi olduğunu savundu.

Mücadeleyle kazanılan bir dava

 

Aydın’da Efeler'e bağlı Yılmazköy Mahallesi civarında kurulan Jeotermal Elektrik Santralin (JES) Projesi için Aydın Valiliği tarafından verilen ‘Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) gerekli değil’ kararının iptali için Efgan Çetin ve altı kişi, dava açtı. Davanın avukatlığını Arif Ali Cangı üstlenirken, söz konusu proje ile ilgili sahada 27 Mart 2017 tarihinde keşif yapıldığı sırada, dava konusu projenin dışında başka bir JES inşaatına rastlanıldı. İnşaat halindeki proje ile ilgili Aydın Valiliği Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’nden bilgi alan avukat Cangı, proje için valilikçe 24 Temmuz 2014 tarihinde ‘ÇED Gerekli Değil’ kararı verildiğini öğrenince, ikinci bir iptal davası açtı. Aydın 2. İdare Mahkemesi’nde görülen dava, süre yönünden reddedilirken, söz konusu karar, yapılan tüm itiraz ve başvurulara rağmen iç hukukta da kesinleşti. Dava, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne (AİHM) taşındı. Hak ihlaline karar veren AİHM, JES için yeniden yargılama yolunu açtı. Yasal süreçlerin dolmasının ardından, söz konusu dava ile ilgili AİHM’e başvurduklarını anlatan Arif Ali Cangı, “Mahkeme, yurttaşın bu tür projelerden haberdar edilme yükümlülüğünden, yurttaşın adalete erişim hakkından bahsetti. Dedi ki ‘Siz eğer duyurmazsanız, yurttaşların, halkın bunu bilebilmesi, duyabilmesi mümkün değil. Orada inşaat sürdürülebiliyor olsa dahi ona verilen izinlerin bir şekilde duyurulması gerekir.’ Bu yönden adil yargılanma hakkı ihlali kararı verdi. Bu karar son derece önemli. Bundan sonra Türkiye’de çevresel etki değerlendirme uygulamalarında uygulama başladığı andan itibaren süreçlerin mutlaka ve mutlaka yöre halkına duyurulması gerekiyor. Duyurulması gerektiğinin bir içtihadı oldu bu. Bu da Efkan Çetin ve arkadaşlarının mücadelesiyle kazanılan bir dava,” diye konuştu.

 

Kıyılardaki imar ve insanların mağaralara girişleri fokların nesillerini tehlikeye atıyor

 

Muğla’da gerçekleştirilen Akdeniz foklarına ilişkin saha çalışmasında, kıyılardaki imarın ve insanların mağaralara girişlerinin fokların nesillerini tehlikeye attığı gözlemlendi. Sualtı Araştırma Derneği kurucu üyesi Cem Orkun Kıraç, "Tür yavrulamada başarısız oluyor. Foklarının nesli tehlikeye giriyor. En önemli tehdit, yaşam alanlarının imara açılması ve yapılaşma sonucunda habitatlarının özelliklerinin kaybolması,” dedi.

 

Foça’da ‘ekoköy’ projesi gündemde

 

BirGün’den Berkay Sağol’un haberine göre, Cüruf atıkları ve zeytinlik alanlarla arkeolojik kalıntıların içine taş ocağı projeleriyle talan edilmek istenen İzmir’in Foça ilçesinde şimdi de ‘ekoköy’ projesi gündemde. Tarım alanlarının hobi bahçeleri adı altında bölünerek yapılaşmaya açılmasının ardından bu kez mera alanı olan bölge, ceviz bahçesi olarak gösterilerek hukuksuz bir şekilde imara açıldı. Fevzi Çakmak Mahallesi’nde 510 dönüm mera alanı üzerine inşasına başlanan proje alanı ‘doğayla barışık’ olarak tanıtılıyor. Ancak doğa, proje alanının betona boğulmasıyla talan edilmiş olacak. Foça Belediyesi’nin henüz imar planı ortada yokken projeye ruhsat verdiği iddia ediliyor. Projenin tamamında 14 otel 140 villa ve sera planlanmış durumda. Ağustos ayında yapılan özel tanıtımda bölüm başına 8,5 milyon TL’ye satılacağı da açıklandı. Projenin tanıtım toplantısında konuşan ve projenin yürütücü ekibinin başında olan İzmir Sanayici ve İşinsanları Derneği (İZSİAD) Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Hüseyin Cengiz 154 yapının 50’sinin İZSİAD üyeleri tarafından rezerve edilmiş durumda olduğunu söylemişti. Foça Belediyesi ve İzmir Büyükşehir Belediyesi Meclis Üyesi Hakan Barçın, ekolojik köy veya ekoköy kavramının 1990’lı yıllarda endüstriyel tarım ve insan ilişkilerine alternatif bir model olarak ortaya çıktığını söyledi. Ancak bu projelerin ekoköy’le yakından uzaktan alakası yok. İmar müsadesi olmayan yerlerin parsellenip şirket hissesi karşılığında satışına denk geliyor.