Kanada'da sıcak hava dalgası 1 milyarı aşkın deniz canlısının ölümüne neden oldu

-
Aa
+
a
a
a

Kanada’da  yüzlerce insanın hayatını kaybettiği sıcak hava dalgası sırasında 1 milyarı aşkın deniz canlısının öldüğü tahmin ediliyor.

Gezegenin Geleceği: 13 Temmuz 2021
 

Gezegenin Geleceği: 13 Temmuz 2021

podcast servisi: iTunes / RSS

Kanada’da geçen hafta yüzlerce insanın hayatını kaybettiği sıcak hava dalgası sırasında 1 milyarı aşkın deniz canlısının öldüğü tahmin ediliyor. Birçok yerde orman yangınlarına da neden olan sıcak hava dalgası sonrası 700’ü aşkın insan hayatını kaybetmişti. Sıcak hava dalgasının denizler üzerindeki etkisi üzerine araştırma yapmaya başlayan British Columbia Üniversitesi’nden deniz biyoloğu Dr. Chris Harley, Vancouver açıklarında Salish Denizi sahili boyunca kıyıya vuran milyonlarca midye, deniz yıldızı ve salyangozu gördüğünde şoke olduğunu söyledi. Uzmanların hesaplarına göre rakam 1 milyarı aşarken, aynı durum ABD kıyılarında da yaşanmış olabilir. Uzmanlara göre bu tarz bir yıkımın çevre üzerindeki etkisi çok büyük. Zira okyanus ile kıyı arasındaki besin zincirinin ortasında yer alan midyeler, önemli bir geçiş görevi görüyor. Üstelik sıcaklık rekorları peş peşe geliyor. ABD’nin batısındaki Death Valley yani Ölüm vadisinde geçen haftasonu 54 santigrat derece ölçüldü. Gezegende şu ana kadar kaydedilen en yüksek derecelerden biri.

İklim değişikliğine bağlı ölümler artacak

Dünya çapında onlarca bilim insanının katıldığı bir çalışma, her yıl küresel ölümlerin %9,4’ünün sıcak veya soğuğa maruz kalmayla ilişkili olduğunu, yani 100.000 kişide 74 ölüme eşdeğer olduğunu buldu. Araştırmada daha iyi konut yalıtımı ve daha fazla güneş enerjili soğutma için çağrıların yanı sıra iklim değişikliğinin gelecekte sıcaklığa bağlı ölümleri artıracağına dair uyarılar da bulunuyor. Araştırmacılar, 2000 ile 2019 yılları arasında 43 ülkedeki 750 bölgeden ölüm ve hava durumu verilerini analiz ettiler ve bu bölgelerdeki ortalama günlük sıcaklığın 10 yılda 0.26 derece arttığını buldular. Çalışma, 20 yıl boyunca soğuk kaynaklı ölümlerin sıcaktan daha fazla olduğunu buldu. Lancet Planetary Health dergisinde yayımlanan çalışma, farklı bölgelerde yaşayan insanlar için farklı optimum sıcaklıkları hesaba kattı. Prof Adrian Barnett, hem aşırı soğuk hem de sıcak koşullarda kalp krizi, kalp durması ve felçlerin arttığını söyledi ve daha iyi konut yalıtımı için ve elektrik kesintilerinde bile işe yarayacak şebekeden bağımsız güneş enerjili soğutma gibi emisyon azaltım stratejilerinin dikkate alınması gerektiğini söyledi.

İklim raporu taslağı hazırlandı

Hürriyet’ten Bülent Sarıoğlu’nun haberine göre, TBMM Küresel İklim Değişikliğini Araştırma Komisyonu iklim raporu taslağı hazırladı. Çalışmasını tamamlamak üzere olan komisyon, yağışların betonu aşamadığı şehirlerde su kıtlığına karşı bugünden ‘yağmur hasadına’ başlanmasını önerdi. Taslak rapordan bazı tespit ve öneriler şu şekilde: 2040 yılına kadar Türkiye genelinde sıcaklıklar artacak. Türkiye’nin yağış rejiminin değişeceği görülüyor. Daha önemli olan sonbahar ve kış yağışları. Sonbahar yağışlarındaki azalma yüzde 30’ları bulabilir. Kötü senaryoda; Marmara, Batı Karadeniz ve Meriç-Ergene dışında tüm havzalarda yağışların yüzde 40’lara yakın azalacağı tahmin ediliyor. Kış yağışları nispeten daha iyi. Betonlaşmanın yoğun olduğu şehir merkezlerinde uç değerlerindeki artışlar sonucu şehir selleri artıyor. 20 yıl sonrası için özellikle sulamada su kıtlığı çekeceğimiz görülüyor. Merkeze yakın yerlerde kullanılmayan maden ocakları ve yeraltı mağaralarında kurulacak depolarda yağmur hasadı yapılmalı. Pasif enerji sistemleri, uygun alanlarda yeşil çatılar ve geçirgen altyapı uygulamaları çoğaltılmalı. Son 20 yılda şiddeti, süresi ve frekansında tırmanış olan hava olayları ve meteorolojik afetlerde artış devam edecek. Kum ve toz fırtınalarının etki alanlarını genişlemesi ve daha yoğun yaşanması bekleniyor. İç Anadolu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde kurak ve yarı kurak iklime uyumlu bitki türlerinde araştırmalara yoğunlaşarak, toprak kaybı azaltılmalı. Toz taşınımından etkilenmesi muhtemel alanlarda ekonomik değeri olan uygun tarımsal ürünlerin yetiştirilmesiyle göçe bağlı sosyal, ekonomik sorunlar önlenmeli. Sağlam bir mevzuat oluşturulması amacıyla Su Kanunu’nun çıkarılması elzem. Atıksuların yeniden kullanımı ve yeraltı sularının yönetimi düzenlenmeli. Taşkın Kanunu yenilenerek riski azaltmaya, önlemeye yönelik bütüncül yaklaşım gösterilmeli. Biyoçeşitlilik Kanunu çıkarılmalı. Turizmi Teşvik Kanunu, iklim değişikliği etkilerinin göz önüne alınarak revize edilmeli. Su kaynaklarının verimli kullanımı amacıyla devletin planladığı ürün deseninin uygulanması sağlanmalı. İklim Değişikliği Kanunu çıkarılmalı. 

Pandaların nesli artık tükenme riskinde değil

Çin, pandaların nesli tükenme tehlikesi altındaki türler arasından çıktığını açıkladı. Doğada sayıları 1800’e yükseldiği için pandaların kategorisinin değiştirildiği, ‘hassas’ türler kategorisine dahil edildiği belirtildi. Uluslararası Doğa Koruma Birliği (IUCN), 2016’da, pandaları tehlike altındaki türler kategorisinden çıkarıp ‘hassas’ statüsüne geçirmişti. Ancak Çinli yetkililer, buna sıcak bakmamış, bu adımın pandaları korumaya yönelik çalışmalarda, alınan önlemlerde esnemeye neden olabileceğini savunmuştu. Ancak şimdi pandaları ulusal hazine olarak kabul eden, başka ülkelere yollayarak ‘panda diplomasisi’ yürüten Çin’in IUCN’inkine benzer kriterler güden kendi listesinde de pandaların kategorisi değişti. Ekoloji ve Çevre Bakanlığı’na bağlı Doğa ve Ekoloji Koruma Dairesi’nin başkanı Cui Şuhong, pandaların kategorisinin yükseltilmesinin Çin’deki yaşam koşullarının iyileştirildiğinin, yaşam alanlarının korunduğunun somut göstergesi olduğunu söyledi.