Finlandiya merkezli Helsingin Sanomat gazetesi; Kuzey Kutbu'nda azalan buzul miktarını kaybolan bir harf formuna yansıtarak, iklim değişikliğine farkındalık uyandırmayı amaçlayan bir yazı tipi geliştirdi.
Normal bir yazı tipi, kalın veya italik gibi belirli stillere sahipken, İklim Krizi Yazı Tipi, kullanıcıların yazı tipi ağırlığını bir zaman ölçeği yardımıyla ayarlamalarına olanak tanıyor. Her bir yazı tipi, yıllara göre değişen buzul miktarını temsil ediyor. Kuzey Kutbu'ndaki buzul miktarı uydu ölçümlerinin başladığı yıl olan 1979 yazı stilinde yazı kalınken, o yıldan itibaren incelen yazı stili eriyen buzulları temsil ediyor. Gazete, haberlerinde bu yazı tipini kullanıyor ve web sayfasından yazı tipine herkes ulaşabiliyor. Yazı tipinin herhangi bir noktadaki ağırlığı, ilk buzul miktarı verisinin kaydedildiği 1979 ile 2019 yılı arasında ABD Ulusal Kar ve Buz Veri Merkezi'nden alınan verilere ve 2050 yılına kadar Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli (IPCC) tarafından yayımlanan gelecek projeksiyonlarına dayanıyor.
Ocak ayı sıcaklık ortalaması 5,4 derece
Meteoroloji Genel Müdürlüğü verilerinden derlenen bilgilere göre, Türkiye’de uzun yıllar ocak ayı ortalama sıcaklığı 2,7 derece olarak ölçüldü. AA’nın haberine göre bu yılki ocak ayında ise havaların sıcak geçmesinden dolayı ortalama sıcaklık 5,4 derece oldu. Türkiye’de 1971’den beri en yüksek ortalama sıcaklık 2003 Ocak ayında kaydedildi. Ölçümlere göre 2021 yılının ocak ayı, 51 yılın en yüksek ikinci ocak ayı olarak kayıtlara geçti.
Avrupa Komisyonu'nun gündemi nükleer santrallar
Belarus’ta yer alan nükleer santralda meydana gelen ve komşu ülkeleri tedirgin eden arızaların ardından Avrupa Komisyonu, bloğun güvenlik standartlarını ihlal eden Avrupa Birliği dışındaki nükleer santrallardan gelen enerji ithalatını kısıtlamayı gündemine aldı. Belarus’ta 4 Kasım 2020 tarihinde Ostravets Nükleer Santralı’nın birinci reaktörü elektrik iletim hatlarında oluşan bir problem nedeniyle devreden çıkarılmış tekrar devreye alındıktan bir ay sonra ise bu kez soğutma suyu sistemde bir arıza meydana gelmişti. Avrupa ülkelerini tedirgin eden durum ise santralın Litvanya’nın başkenti Vilnius’a yalnızca 50 kilometre uzaklıkta bulunması. Yaşanan arızalar Litvanya hükümetinin acil gıda, su ve şeker stoku yapmasına neden olmuştu. Litvanya, buradaki nükleer santralda yaşanan çok sayıda kazaya atıfta bulunarak komşu ülkenin AB tarafından belirlenen güvenlik standartlarına uygun olmadığını söylüyor. Nükleer santralın önümüzdeki ay ticari faaliyete başlaması bekleniyor. Ancak Sovyet döneminden bu yana Belarus ve Rusya’ya hizmet veren bir ağa bağlı olan Litvanya, Letonya ve Estonya Minsk ile enerji ticaretini durdurdu. Üç ülke 2025 yılında enerjisini Avrupa Birliği’nden almayı planlıyor. Böylece ülkeler kendi enerji güvenliklerini ve Rusya’ya bağlılıklarını azaltmayı amaçlıyor. Şu anda Avrupa Parlamentosu’nda yer alan eski Litvanya Başbakanı Andrius Kubilius yaptığı açıklamada “Nükleer santral ulusal güvenliğimiz için açık ve mevcut bir tehdit” ifadelerini kullandı.
NASA, yasadışı altın madenciliğini gözler önüne serdi
NASA tarafından yayımlanan fotoğraflar, Peru‘nun Amazon yağmur ormanlarında çoğu yasadışı olan altın madenciliğinin kapsamını ortaya çıkardı. Uzay Ajansı, uluslararası uzay istasyonundan çekilen görüntülerdeki “altın nehirlerinin”, ruhsatsız madenciler tarafından kazıldığına inanılan çukurlar olduğunu belirtiyor. Normalde görünmeyen çukurlar, yansıyan güneş ışığı ile görünür hale gelmiş. Fotoğraflarda da görülen ve mineraller dahil tortuların biriktiği eski nehir yolları, madenciler tarafından kullanılıyor. İstasyonda görev yapan bir astronot tarafından aralık ayında çekilen fotoğraflar, Peru’nun güneydoğusundaki Madre de Dios bölgesindeki yıkıcı altın madenciliğinin ölçeğinin bir başka kanıtı olarak gösteriliyor. NASA, madencilerin altın aradıkları çukurların, bitki örtüsünün kaldırıldığı çamurla çevrili, suyla dolu yüzlerce havza olarak göründüğünü açıkladı. Bilim insanları, maymunlar, jaguarlar ve nadir kelebekler gibi türlere ev sahipliği yapan bölgenin bazı bölgelerindeki ormansızlaşmanın başlıca nedeninin madencilik olduğuna işaret ediyor.
EİB'den yeşil hamle
Yeşil üretimle bu yıl 15 milyar dolar ihracat hedefleyen Ege İhracatçı Birlikleri (EİB), ocak ayındaki ‘EİB Sürdürülebilirlik Günleri’nin ardından düzenlenen Kışın İşe Bisikletle Gitme Günü’ne de katılım sağladı. EİB Genel Sekreteri Cumhur İşbırakmaz ve çalışanların bir bölümü evlerinden Ege İhracatçı Birlikleri’ndeki mesailerine bisikletleriyle geldi. Koordinatör Başkanı Jak Eskinazi ise çalışanlarının diğer günlerde de büyük oranda bisiklet kullandığını söyledi. Eskinazi açıklamasında İzmir’in coğrafi yapısı ve iklim yapısının bisikletin yaygın kullanımına izin verdiğini belirtti. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin kentte bisiklet kullanımını geliştirmek için hayata geçirdiği bisiklet yolları ve BİSİM Projesi’nin ve yeni yapılan bisiklet yolu güzergahlarının meyvelerinin toplanmaya başladığına değinen Eskinazi şu ifadeleri kullandı: ''Dünya’da da bisiklete bir talep artışı var. 2020 yılında bisiklet ihracatımız 92 milyon dolara ulaştı. Dünya genelinde iklim değişikliği ile ilgili bilinç arttıkça bisiklet kullanımının ve ihracatının artmasını bekliyoruz.” 2017 yılında Avrupa’da 52 kentin bisiklet kullanımında birbirine meydan okuduğu Avrupa Bisiklet Yarışması’nda (ECC) İzmir’in birincilik elde ettiğini hatırlatan Eskinazi, buradaki başarının bir benzerinin Kışın İşe Bisikletle Gitme Günü’nde de elde edileceğini beklediklerini söyledi.