İki kara leylek yavrusu, yuvalarında görüntülendi.
AA’nn haberine göre iki kara leylek yavrusu, kent merkezine 50 kilometre uzaklıktaki Yıldız beldesindeki Değirmenaltı Şelalesi’ni çevreleyen kayalık alandaki yuvalarında görüntülendi. Yavrular başta fotoğraf tutkunları ve doğaseverler olmak üzere görenleri heyecanlandırdı ve sevindirdi. Doğa Koruma ve Milli Parklar Sivas İl Müdürlüğü’nün aktardığı bilgiye göre Türkiye’de sayıları az olan kara leylekler, beyaz leyleklerin aksine yerleşim yerlerinden uzak, bozulmamış ormanlık ve yarı bataklık alanlar ile tatlı su kaynaklarına yakın yamaç ve vadilerde yuvalarını yapıyor.
WW'den kampanya
WWF çıkan orman yangınları için bir kapmanya başlattı. Kampanyaya dair açıklamada: “Ormanlarımız yanıyor. Ülkemizde yüzün üzerinde noktada başlayan orman yangınlarının bir kısmı halen sürüyor. Kaybettiğimiz yurttaşlarımızın ve tüm canlarımızın acısını derinden hissediyoruz. Sahada alevlerle cesaret ve özveriyle mücadele eden tüm görevli ve gönüllülere şükranlarımızı sunuyoruz. Kamu, özel sektör, sivil toplum kuruluşları ve yurttaşlarımızın desteği ile tarihimizin en büyük yangın felaketine karşı yapılan büyük seferberliğe biz de dayanışmayla katkı sağlamak istiyoruz. T.C. Tarım ve Orman Bakanlığı’nın vakfımıza verdiği izin doğrultusunda, Muğla Büyükşehir Belediyesi iş birliği ve özel sektör kurumlarının destekleriyle yangın söndürme çalışmalarına destek olacak, yüksek kapasiteli bir yangın söndürme helikopteri ülkemize getirildi. Yangınlara acil müdahale prensipleri gereği, kurtarma ve koruma çalışmalarını aksatmamak adına yangınlar bitmeden yangının içindeki yaban hayvanlarına müdahale edilemiyor. Bu süreçte bizler canlarımızın yaralarını sarmak için çalışan yerel paydaşlarımızla koordinasyon içerisindeyiz. Desteğinizle yangının etkilerine maruz kalan hayvanların ilk müdahalesi için gereken medikal malzeme, soğuk kompres ve nakil kutularını hızla temin ettik ve sahalara iletiyoruz. Sahalardan gelen talepler doğrultusunda malzeme temin etmeye devam edeceğiz. Bizler birlikte güçlüyüz! Yangınlardan etkilenen Türkiye'nin Canları'nın yaralarını sarmak #BirlikteMümkün” dedi.
KOS: İklim adaleti esas alınmalı
Kuzey Ormanları Savunması, çıkan yangınlarla ilgili bir açıklamada bulundu. Açıklamada, “Orman yangınları ülkemizde ölümcül ve iyileştirilemez yaralar açmaya devam ediyor. Daha da geç olmadan etkili bir müdahalede bulunulmazsa doğa yıkımının sonuçları daha ağır olacak. Bu yüzden yıllardır tekrarladığımız taleplerimizi acil, orta ve uzun vadeli talepler olarak vurgulama ihtiyacı duyduk. Hemen, bugün: Yangınlara havadan müdahalede gücümüz yetersiz. Acilen Türkiye’ye ait yeterli sayıda uçak ve helikopterden oluşan, gece donanımlı bir hava filosu kurulmalı ve hemen sahaya çıkarılmalı. Türkiye’ye ait filo kurulamıyorsa uluslararası hava yardımları kabul edilmeli. İkinci olarak Orman teşkilatının araç ve personel donanım eksiklikleri acilen giderilmeli. Orman yangın alarmı ilan edilmeli, yangın dönemi boyunca tüm Türkiye ormanları denetimli alanlar dışında araç giriş çıkışına ve pikniğe kapatılmalı. Çöp seferberliğine başlanarak ormanlık alanlar tümüyle temizlenmeli, orman denetimleri ve tahrip cezaları artırılmalı. Orman içinde sürdürülen tüm inşaat, enerji, madencilik ve altyapı faaliyetleri, yangın dönemi ve bunu takip eden kurak dönem boyunca durdurulmalı. Orman içinde ve çevresinde bulunan tüm yerleşim bölgeleri için halihazırda bulunan orman yangın programları 1 geliştirilerek acilen hayata geçirilmeli, devlet kurumları, STK, yerel yönetim ve halk bu programa uygun şekilde, koordineli olarak çalışmalı. Yöre halkının zararları, sağ kalan hayvanların tedavi ve bakımları devlet tarafından ücretsiz karşılanmalı, yaşamlarını sürdürebilmeleri için önlemler alınmalı, bu süreçte orman ekosisteminin yenilenmesine engel olacak faaliyetlerden kaçınılmalı. Küresel iklim değişikliği nedeniyle ülkemizde yaşanan ortalama sıcaklıklar artacak buna bağlı olarak benzer felaketler daha sıklıkla ve daha şiddetli olarak yaşanacak. Bu gerçeklik doğrultusunda yangın ve diğer felaketlere karşı iklim adaleti esaslı politikalar geliştirilmeli ve uygulanmalı” dedi.
"Okyanus akıntıları oldukça zayıflayabilir"
Euronews’den Sertaç Aktan’ın haberine göre, yayınlanan bilimsel bir araştırmaya göre, Atlantik Okyanusu'nun Kuzey Yarımküre ikliminde bir motor rolü oynayan okyanus akımları o kadar zayıflayabilir ki, yakında dünyanın ikliminde büyük değişiklikler yaşanabilir. Atlantik Meridyonel Devir Dolaşımı (AMOC), ılık suyu tropik bölgelerden kuzeye, Kuzey Atlantik'e taşıyan büyük bir okyanus akıntıları sistemi. Artan sera gazı emisyonları nedeniyle atmosfer ısındıkça, okyanus yüzeyinin altındaki katmanlar daha fazla ısı tutuyor. Bu da akımların oluşmasına neden olan dengeyi bozuyor. Okyanus akımları değişir ve devir dolaşım sistemi çökerse, bunun iklim değişikliğini daha da tetikleyici ciddi sonuçları olacak. İklim modelleri, AMOC'un 1000 yıldan fazla bir süredir en zayıf noktasında olduğunu gösteriyor. Ancak zayıflamanın dolaşımdaki bir değişiklikten mi yoksa istikrar kaybından mı kaynaklandığı henüz tespit edilemedi. Nature Climate Change dergisinde yayınlanan çalışma, bu farkın hayati olduğuna dikkat çekiyor. Atlantik Okyanusu'nun deniz yüzeyi sıcaklığı ve tuzluluk modellerini analiz eden çalışma, geçen yüzyılda yaşanan zayıflamanın muhtemelen bir istikrar kaybıyla ilişkili olduğunu belirtiyor. Konuya ilişkin İngiltere Met Office değerlendirmelerine göre, AMOC çökerse, Kuzey Yarımküre'nin soğumasına, Atlantik'te deniz seviyesinin yükselmesine, Avrupa ve Kuzey Amerika'daki yağışlarda genel bir düşüşe ve Güney Amerika ve Afrika musonlarında ise bir kaymaya neden olacağı beklenebilir.