Greenpeace, İzmir’de boş bir alandaki ithal plastik atıkların “çevre koşullarına uygun olmayan şekilde depolandığı” gerekçesiyle ilgili kişiler hakkında suç duyurusunda bulundu. Aldığı bir ihbar üzerine alana giden Greenpeace yetkilileri, yanında bir ev bulunan alanda ithal edilen plastik ambalaj atıklar olduğunu görüntüledi. Greenpeace Akdeniz, tonlarca plastik atığın bulunduğu alanın kime ait olduğu, atıkların nereden, ne zaman oraya getirildiği ve neden denetim yapılmadığına dair soruların açıklığa kavuşması için Çevre ve Şehircilik Bakanlığını göreve çağırıyor.
Greenpeace, İzmir’de boş bir alandaki ithal plastik atıkların “çevre koşullarına uygun olmayan şekilde depolandığı” gerekçesiyle ilgili kişiler hakkında suç duyurusunda bulundu. Aldığı bir ihbar üzerine alana giden Greenpeace yetkilileri, yanında bir ev bulunan alanda ithal edilen plastik ambalaj atıklar olduğunu görüntüledi. Greenpeace Akdeniz, tonlarca plastik atığın bulunduğu alanın kime ait olduğu, atıkların nereden, ne zaman oraya getirildiği ve neden denetim yapılmadığına dair soruların açıklığa kavuşması için Çevre ve Şehircilik Bakanlığını göreve çağırıyor. Greenpeace Akdeniz ekibinden Deniz Bayram, şöyle konuştu: “İzmir Kemalpaşa’da depo alanı olmayan ve çevresinde tarım arazileri olan bir bölgede ortaya çıkan tonlarca plastik çöp, bir süre önce Türkiye’ye yönelen plastik çöp ithalatının nasıl bir çevre suçuna neden olduğunun açık kanıtı. Greenpeace olarak, söz konusu alanda, yer alan tonlarca plastik çöp içinde, İtalya menşeli plastik çöplere rastladık. Bugün, doğaya karşı işlenen bu suça karşı İzmir Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunduk. Bu çöplerin hukuksuz bir şekilde nasıl Türkiye’ye geldiği, ne zaman geldiği, neden denetimlerin yapılmadığı ve bu suçun sorumlularına ilişkin ceza soruşturma sürecini takip edeceğiz. Türk Ceza Kanunu’na göre, atıkları izinsiz olarak ülkeye sokan kişiler bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nı Türkiye’de ithal plastik çöplerin neden olduğu çevre suçlarının yaygınlaşmaması için atık ithalatını yasaklamaya, bu konuda hukuka uygun politikalar üretmeye çağırıyoruz” dedi.
Bodrum’da yapılması planlanan rüzgar enerjisi santralleri, çevreye ve tarihi alanlara vereceği zararlar nedeniyle iptal edilmişti. Aynı firma, aynı yerin yakınında yine ÇED Gerekli Değildir Kararı alarak RES kurmaya kalkınca Bodrumlu köylüler yeniden ayaklandı. Güvercinlik, Çamlık, Pınarbelen, Kumköy, Yalıçiftlik, Kızılağaç köylüleri, RES iptali için Muğla 1. İdare Mahkemesi’nde dava açtı. Mahkemede, “RES’lere değil kurulduğu yere karşıyız” diyen köylüler, Danıştay kararına rağmen aynı firmaya aynı yerde ÇED Gerekli Değildir Kararı verilmesine tepki gösterdiler ve bu kararın da iptal edilmesini talep ettiler.
Doğa Araştırmaları Derneği, Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü'nün kapatılması süreci ile ilgili 124 Doğa Koruma kuruluşunun imzaladığı bir duyuru paylaştı. Duyuruda ‘’Cumhurbaşkanlığı Makamına onaylanmak üzere sunulan Kararname Taslağı ile Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğünün kapatılarak Orman Genel Müdürlüğü altında daire başkanlıkları olarak yeniden düzenlenmek istendiğini öğrenmiş bulunmaktayız. Yeryüzündeki en önemli 7 gen merkezinden biri olarak bilinen Türkiye biyolojik çeşitlilik bakımından bulunduğu coğrafyanın en önemli ülkesi. Şöyle ki, tüm Avrupa kıtasında 12.500 civarında bitki türü varken, ülkemizdeki bitki türü sayısı 11.707 olarak belirlenmiş. Bu sayı yeni bulunan türlerle her yıl artmakta. Bunlardan 3.449’u yeryüzünde başka hiçbir ülkede bulunmayan ülkemize özgü türler. Türkiye için yeterli görülmese de bu zenginliğin korunması için Doğa Koruma Milli Parklar Genel Müdürlüğü bünyesinde 45’i milli park, 30’u tabiatı koruma alanı, 81’i yaban hayatı geliştirme sahası olmak üzere toplam alanı 3,2 milyon hektarı aşan 598 koruma alanı ilan edilmiş ve yönetilmekte. Ülkemizin doğasının korunmasıyla ilgili diğer bir kurum olan Tabiat Varlıkları Koruma Genel Müdürlüğünün bünyesinde ise 18 Özel Çevre Koruma Bölgesi ve 2000’ aşkın sit alanı ve tabiat varlığı bulunmakta. Türkiye başta Biyolojik Çeşitlilik Sözleşmesi olmak üzere doğanın ve biyolojik çeşitliliğin korunmasıyla ilgili hemen tüm uluslararası sözleşmelere taraf olmuştur. Mali ve insan kaynaklarının yetersizliği, kurumlar arasındaki işbirliği ve koordinasyon eksikliği ve yetki karmaşası, idari ve sosyal problemler nedeniyle arzu edilen seviyede koruma ve yönetim yapılamasa da bu sözleşmelerin gerekleri yerine getirilmeye çalışılmakta. Yıllardır, kamuoyunda doğa korumayla ilgili daha güçlü bir yapının oluşturulması beklenirken 1982-1991 yıllarında denenen ve doğa koruma adına çok başarısız olan bu yapıya yeniden dönülmesi ülkemiz doğasına yapılabilecek en büyük kötülük olacak. Çünkü, doğa koruma orman alanlarının dışında göl, sazlık gibi sulak alanları, stepleri, bozkırları ve bu yaşam ortamlarında varlıklarını sürdürmeye çalışan tüm canlıları kapsamakta. Doğa koruma ile ilgili uluslararası sözleşmelerin ülkemiz adına takibinden ve AB katılım sürecinde doğa koruma direktiflerinin uyumundan sorumlu bir genel müdürlüğün daire başkanlığı düzeyine düşürülerek etkisinin azaltılması ve ülkemiz doğasının korunmasını zaafa düşürecek hale getirilmesi, uluslararası platformda da ülkemizin itibar kaybetmesine, AB katılım sürecindeki görüşmelerde ülkemizin elinin zayıflamasına neden olacak” deniyor.
Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğünün kapatılarak Orman Genel Müdürlüğü altında daire başkanlıkları olarak düzenlenmesi taslak çalışması sürerken PTT tarafından, Akdeniz Bölgesinde yer alan “Köprülü Kanyon Millî Parkı” ile Güneydoğu Anadolu Bölgesinde yer alan “Nemrut Dağı Millî Parkı” görselleri ile hazırlanan iki adet anma bloğu ile “Doğal Koruma Alanları ve Millî Parklar” konulu anma pulları serisi Türkiye’nin yedi bölgesine de yer verilerek tamamlandı. Söz konusu filatelik ürünlerin satışı ile aynı tarihte “Adıyaman PTT Merkez Müdürlüğü” ile “Antalya Güllük PTT Merkez Müdürlüğü” adreslerinde “Doğal Koruma Alanları ve Millî Parklar 06.09.2019 ADIYAMAN” ve “Doğal Koruma Alanları ve Millî Parklar 06.09.2019 ANTALYA” ibareli ilk gün damgaları kullandırılmaya başlandı.