Britanyalıların bu yıl Cadılar Bayramı boyunca rekor düzeyde gıda atığı üretmesi bekleniyor.
Sözcü Gazetesi’nden Barış Özkan’ın haberine göre, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın imzasıyla Resmî Gazete’de yayımlanan karara göre, Göreme Vadisi ve çevresindeki alanın milli park olarak belirlenmesi hakkındaki 30 Ekim 1986 tarihli ve 86/11135 Sayılı Bakanlar Kurulu Kararı yürürlükten kaldırıldı ve Göreme milli park olmaktan çıkarıldı. CHP Nevşehir Milletvekili Faruk Sarıaslan, söz konusu bölgenin UNESCO Kültür Mirası Listesi’nde olduğunu söyledi. Ayrıca “Burasının milli park statüsünden çıkarılması demek yapılandırmaya açılması demek. Burada bulunan ufak, kaçak yapılanmaları yıktılar. İyi de yaptılar. Ben o zaman da bunu söyledim. Ancak şu an anlaşılıyor ki burada amaç bölgeyi büyük yapılanmalara açmak. Bu bizim için çok kötü olur. Bu kararın hiçbir tutarlı yanı yok. Bu tarz bir durum Kapadokya’yı mahveder. Çünkü burası bölgenin tam göbeğinde olan bir yer. Yani olası bir yapılanmadan diğer yerlerin etkilenmemesi mümkün değil.” ifadelerini kullandı.
Su Politikaları Derneği’nce hazırlanan “Depremde Su Temini ve Çevre Sağlığı” başlıklı rapora göre İstanbul’da 7’den büyük deprem olması halinde içme suyu şebekesinin çökmesiyle bekleniyor. Ayrıca 8.7 milyon kişiye ‘acil su ve gıda arzı’ gerekecek. Devlet Su İşleri eski yöneticilerinden Dursun Yıldız’ın öncülüğünde yapılan çalışmada özellikle Avrupa yakasında Marmara Denizi kıyısındaki ve yakınındaki ilçelerin su ve kanalizasyon şebekesine büyük hasar olacağı vurgulandı. Depremin Büyükçekmece Barajı gövde dolgusu ile Küçükçekmece Gölü çevresinde, tsunaminin büyüklüğüne bağlı olarak hasar ve can kaybına neden olabileceği belirtilen raporda şöyle denildi: “Bu nedenle bu barajın öncelikle depremin gövdede oluşturacağı yarılma riskine ve daha sonra tsunami dalgası ile gövdenin yıkılması riskine karşı kontrol edilmesi faydalı olacak. Bu barajın ve hemen yanında yer alan içme suyu arıtma tesisinin depremde hasar görmemesi ve işletmeye devam edebilmesi çok büyük önem taşımakta. Çünkü bu baraj ve arıtma tesisi, depremden en fazla zarar göreceği tahmin edilen bölgenin içme suyunu temin edebilecek çok önemli bir yapı. Raporda şu uyarılar sıralandı: “Depremden sonraki ilk 3 gün 8.7 milyon kişiye ‘acil durum su ve yiyecek arzı’ yapılması gerekecek. Daha sonra 1-3 hafta içinde çadır kentlerde iskan edilmesi gerekecek depremzede sayısının ise 1 milyon 330 bin kişi olacağı tahmin edilmekte. Bu nüfusun günlük minimum su ve tuvalet ihtiyacının yanı sıra yiyecek ihtiyacının da nasıl karşılanacağı acil durum eylem planları içinde belirtilmeli. Kanalizasyon arıtma tesislerinin deprem dayanıklılıkları da kontrol edilmeli ve iyileştirmeler yapılmalı.” Marmara’daki tsunami sonrasında dalga boylarının Japonya’daki gibi yüksek seviyelerde olmayacağını söyleyen Ulutaş, “Özellikle eğimin düşük olduğu yerlerde önlemler almamız lazım, eğer kıyılarda eğim düşükse dalgalar içeriye daha çok girebilir. Bu konuda Japonya’da yapılmış önemli bir çalışma var. Tsunami dalgalarını Japonya’daki gibi büyük dev dalgalar şeklinde düşünmememiz gerekiyor. Türkiye’de yaşanabilecek bir tsunamide küçük dalgalar bekliyoruz. Fakat o dalgaların boyu değil, kıyıdan ne kadar içeriye girdiği önemli. Dolayısıyla bu tür dalgalar bizler için büyük tehlikeler oluşturabilir” Ulutaş, yaşanabilecek depremlerin ardından Kandilli Rasathanesi’nde bulunan tsunami erken uyarı sistemlerinin hayati önem taşıdığını belirtti.
Britanyalıların bu yıl Cadılar Bayramı boyunca rekor düzeyde gıda atığı üretmesi bekleniyor. 8 milyondan fazla balkabağı - 18.000 tondan fazla yenilebilir balkabağı etine eşdeğer - görsel olarak kullanılacak. Halkın yaklaşık %40'ı Cadılar Bayramı'nı kutlamak için taze balkabağı yalnızca oymak için satın alacak. Ayrıca satın alanlar, bu balkabaklarını etini kullanmadıklarını itiraf ediyor. Her yıl İngiltere'de tahminen 10 milyon balkabağı yetiştirilir; bunların %95'i balkabağı feneri oluşturmak için oyuluyor. Hubbub'daki gıda programları müdürü Tessa Tricks, “İnsanların Halloween balkabaklarının hala yemek olarak yiyilebildiğini unutmuş durumda. Sadece oymacılık için kullanıldığında bu, her yıl İngiltere'deki evlerde 15 milyar £ değerinde gıda atığı oluşturuyor.’’ dedi.
Independent’ten Harry Cockburn’un haberine göre, Marmoset maymununun sadece birkaç hafta önce keşfedilen tamamen yeni türünün, Amazon yağmur ormanlarında yanmaya devam eden alevler yüzünden ciddi risk altında olduğu düşünülüyor. Türün Brezilya’nın güneybatısındaki Pará eyaletinde, yaklaşık 55 bin kilometrekarelik bir alanda yaşadığı düşünülüyor. Bu tür Rodrigo Costa Araújo ve Ulusal Amazon Araştırmaları Enstitüsü ile Brezilya'daki Amazonas Federal Üniversitesi’ndeki meslektaşları tarafından keşfedilmişti. Şimdiyse araştırmacılar bölgeyi kavurmaya devam eden yangınların yeni türün yaşamına doğrudan tehdit oluşturmasından korkuyor. Felaket getiren alevler bölgeyi eşi benzeri görülmemiş bir seviyede harap etti. Tarımsal genişleme, yeni enerji ve alt yapı projeleri; yasa dışı ağaç kesimiyle birleşince sayısız canlının doğal yaşam alanı hızla kalıcı olarak yok ediliyor.