Karar alıcıların iklim krizine karşı harekete geçmesi talebiyle iklim için okul grevlerine çıkan dünyanın dört bir yanındaki öğrencilerin oluşturduğu Fridays for Future aktivistleri bu haftaki grevlerinde Amazonlar‘daki ormansızlaşmaya ve hak ihlallerine dikkat çekiyor.
Karar alıcıların iklim krizine karşı harekete geçmesi talebiyle iklim için okul grevlerine çıkan dünyanın dört bir yanındaki öğrencilerin oluşturduğu Fridays for Future aktivistleri bu haftaki grevlerinde Amazonlar‘daki ormansızlaşmaya ve hak ihlallerine dikkat çekiyor. Amazonlar İçin Eylem Günü ilan edilen 28 Ağustos‘ta iklim aktivistleri birçok ülkede koronavirüs salgınına karşı tedbirlerin alındığı eylemler düzenleyecek. Türkiye’deki buluşma noktası ise İstanbul’daki Brezilya Konsolosluğu önü olacak. Fridays for Future İstanbul çağrısında şu ifadeleri kullandı: “Bu Ağustos ayında 100.000 futbol sahası büyüklüğüne eşit 10.000 farklı bölgede yaşanan yangınlar, ormansızlaşmadan dolayı atmosfere tonlarca karbondioksit salınması, halkların yaşanan pandemi sırasında sağlık ihtiyaçları, gıda gibi hizmetlerden yoksun bırakılmasına ve yeni anlaşmaların tüm bunları yasal kılmasına karşı sesimizi çıkarıyoruz. Sesimizi duyurmak için bir grup Fridays For Future aktivisti olarak sosyal mesafe kurallarına uyarak 28 Ağustos Cuma günü saat 13.00’te Brezilya konsolosluğu önünde olacağız” dendi.
'Fosil'i bırak yenilenebilire bak'
Geçtiğimiz günlerde Cumhurbaşkanı Karadeniz’deki Tuna-1 olarak bilinen Sakarya Gaz Sahası’nda keşfedilen doğalgaz rezervinin 320 milyar metreküp olduğunu duyurdu. Yeşiller yaptıkları açıklamada “Fosil yakıtlar bir müjde değil ancak endişe kaynağı olabilir” dedi. “Dünyamız iklim krizinin sonuçlarından kaçınmak için büyük bir dönüşüm içindeyken, daha fazla fosil yakıt çıkaracak adımlar yangına körükle gitmekten başka bir şey değil. Doğanın tüm dengelerinin bozulduğu, yağışların azaldığı ama sellerin arttığı, hastalıkların, açlığın yayıldığı, insanların topraklarından kaçmak zorunda kaldığı krizin etkilerini şimdiden görüyoruz. Bu ve benzeri etkilerin şiddetlendiği ve tüm coğrafyalara yayıldığı bir dünya düşlemiyorsak, üzerimize düşeni yapmalı ve fosil yakıtlardan hızla uzaklaşmalıyız” ifadelerine yer verilen açıklamada, Türkiye’nin fosil yakıt ithalatına bağımlı ve bu nedenle büyük cari açık veren bir ülke olduğu hatırlatıldı. Bu konuda atılması gereken adımın Karadeniz’de yeni tehlikeli fosil yakıt sahaları açmak olamayacağı belirtilirken, ülkenin zaten imzaladığı anlaşmalar yüzünden doğalgaz ihtiyacından fazlasını ithal etmeyi vaat etmiş vaziyette olduğu vurgulandı. Açıklamada “Fosil yakıtları terk etmek için kaybedecek vaktimiz yok. Adil, sürdürülebilir bir enerji altyapısı kurmak için acil bir şekilde yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelmeli, sıfır karbon bir altyapı için iddialı bir yol haritası çizmeliyiz. Türkiye, güneş ve rüzgar enerjisi konusunda çok bereketli bir coğrafya. Dünyada keşfedilmiş ve ruhsatlandırılmış fosil yakıt kaynakları -bildiğimiz şekliyle hayatı sonlandıracak iklim değişikliğine maruz kalmak istemiyorsak- kullanabileceğimizin üç katından fazla. Tam da bu nedenle, dünyanın büyük ekonomileri iklim dostu dönüşümler ile fosil yakıt bağımlılıklarını hızla azaltmakta, bu da fosil yakıtların fiyatlarını düşürmekte. Yeşiller olarak uyarıyoruz: Açık denizde o derinlikteki doğalgazı çıkarmak için yapacağınız yatırımlar kısa süre içinde atıl hale gelebilir.” ‘’Sağlıklı, adil, varlığın tabana yayıldığı bir gelecek için doğalgazı ‘Yerin Dibinde Bırak!’ diyor ve yerine yenilenebilir enerji üzerine kurulu müreffeh, dirençli bir iklim geleceği teklif ediyoruz” ifadelerini kullandı.
Yeşil alanlar ile İQ seviyesi doğru orantılı
Belçika Hasselt Üniversitesi’nin yürüttüğü bir çalışma, yeşil alanlar ile IQ seviyesinin orantılı olduğunu ve çocuklarda davranış bozuklukluklarını azalttığını ortaya koydu. Diken’in aktardığına göre 10-15 yaş arası 600’ün üzerinde çocuğun dahil edildiği çalışmada mahalledeki yeşil alandaki yüzde üçlük bir artışın IQ seviyesinde ortalama 2.6’lık yükselme sağladığı görüldü. Araştırmacılar IQ’daki bu artışın özellikle spektrumun düşük tarafında yer alan çocuklar için çok önemli olduğunu, küçük artışların büyük değişiklikler yaratabileceğini vurguladı.
766 maden sahasına dava
Ekoloji Birliği ülke çapındaki 766 sahanın maden işletmesine açılması için başlatılan ihale sürecine ilişkin yazılı bir açıklama yayınladı. Yapılan açıklamada söz konusu ihalelerin iptali istemiyle dava açacakları belirtildi. Açıklamada “Bizler toprağımızı, suyumuzu zehirleyecek; tarımı yok edecek; dağların, ormanların yok edilmesiyle iklim değişikliğine neden olacak bu ihalenin iptal edilmesini istiyoruz” ifadeleri kullanıldı. Açıklamada “Tarım arazileri, ormanlar, meralar; dereler, dağlar bir bir yok ediliyor. Maden işletmeleri, HES’ler, RES’ler, JES’ler, BES’ler, GES’ler, termik ve nükleer santraller, taş ocaklarıyla doğa ve yaşam alanları sermayenin yeni pazar alanları oldu” denildi. Açıklamada “Yeraltının talan edileceği, yer üstünün yok edileceği bir süreç yaşanacak. Kabul etmiyoruz. Yerin üstü “ALTIN”dan değerli. Yerin üstü hepimize yeter, gelecek kuşakların emaneti olan topraklar korunmuş olur” ifadeleri yer aldı.
'Yeşil yol' açıklaması
55 sivil toplum örgütü kamuoyunda ‘yeşil yol’ olarak bilinen ve Samsun, Ordu, Giresun, Trabzon, Gümüşhane, Bayburt, Rize ve Artvin ilindeki yaylaları birbirine bağlamayı öngören projeye ilişkin yazılı bir açıklama yayınladı. Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu’nun, kararıyla projenin yürütmesinin durdurulduğunu hatırlatan halk, karara uyularak proje kapsamında yapılmak istenen faaliyetlerin sona erdirilmesini talep etti. Yapılan açıklamada “Sadece alelade bir yol değil; 8 ilin yaylalarını birbirine bağlayan 2 bin 700 km’lik proje kapsamında yapılması öngörülen her türlü çalışma da durdurulmuş bulunmakta. Mahkeme kararı çıkana kadar geçen sürede, yaylalarını savunan birçok yaşam alanı savunucusu ceza mahkemelerinde yargılanmış ve haksız ithamlarla karşılaşmışlar ” denildi.