Doğal kızılçam ormanı depremin ikinci günü kesilmeye başlandı

-
Aa
+
a
a
a

Çanakkale merkezdeki 72,5 hektarlık doğal kızılçam ormanı, depremin ikinci günü hammadde sağlamak amacıyla kesilmeye başlandı.

Gezegenin Geleceği: 14 Mart 2023
 

Gezegenin Geleceği: 14 Mart 2023

podcast servisi: iTunes / RSS

Cumhuriyet’ten Şeyda Öztürk’ün haberine göre, Çanakkale merkezdeki 72,5 hektarlık doğal kızılçam ormanı, depremin ikinci gününde endüstriyel plantasyon yani hammadde sağlamak amacıyla kesilmeye başlandı. Kıyıma karşı çıkan köylüler aralarında imza toplayarak Çanakkale Orman Bölge Müdürlüğü’ne gitti. Ancak köylülerin tehdit edildiği iddia edildi. Bölgeyi yakından takip eden Tarım Orman-İş Sendikası Başkanı Şükrü Durmuş depremlerin fırsat bilinerek vurgun yapıldığını söyledi. Durmuş, “Çok uluslu şirketlere hammadde temini için ağaçlar kesiliyor. Normalde ormanlarda ağaç kesimi planlanarak yapılmalı. Bu da 10 yıllık bir planlamayla oluyor. Ancak bunlar plan dışı. Burası hammadde temini için paravan olarak kullanılan bir kooperatife tahsis ediliyor. Bu kooperatif üzerinden bir şirkete ihalesiz verildi. 72,5 hektarlık alanın 40 hektarı yok oldu,” dedi. Alanın plantasyon koşullarına uymadığını da belirten Durmuş, “Plantasyon yönteminde, orman boşluklarına tarla yöntemiyle hızlı gelişen ağaçlar dikilir. Burası ise doğal orman. Ekosisteme aykırı bir şekilde 25-30 yaş aralığındaki ağaçlar kesiliyor. Burada toplamda 300 bin ağaç kesilecek,” diye konuştu. Savcılığa suç duyurusunda bulunduklarını söyleyen Durmuş, “Daha önce bu alanda RES şirketlerinin gezdiğini köylüler görmüş. Burası Çanakkale Boğazı’nı gören bir yer. Turizm açısından bakıldığında da rantı yüksek,” dedi.

Küresel ısınma geleneksel mevsimleri nasıl değiştiriyor?

Avrupa Birliği'nin Copernicus İklim Değişikliği Servisi tarafından yayınlanan veriler, küresel ısınmanın geleneksel mevsimleri nasıl değiştirdiğini ortaya koydu. Avrupa'da Aralık ve Şubat ayları arasında ortalama sıcaklıklar 1991-2020 ortalamasının 1,4 derece üzerinde gerçekleşti. Mevsim normallerinin üzerinde artan sıcaklık, 2021-2022 kışını Avrupa'da şimdiye kadar kaydedilen en sıcak ikinci kış mevsimi haline getirdi. Rekor kıran sıcaklık ise 2019-2020 kışına ait kalmaya devam etti. Yılbaşı döneminde kıtanın bazı bölgeleri kış mevsimine göre sıcak hava dalgasının etkisi altında kaldı.  Anormal derecede ılıman seyreden hava sıcaklıklarının, pistleri sulu kara çevirmesi nedeniyle birçok kayak merkezi geçici olarak kapanmak zorunda kaldı. Copernicus verilerine göre, sıcaklıklar özellikle Doğu Avrupa ve Kuzey İskandinavya'da yüksek seyretti. Copernicus merkezinin analizine göre, Şubat 2023'te Batı ve Güney Avrupa'nın çoğu ortalamanın üzerinde kurak koşullar yaşadı, bazı bölgelerde toprak neminin rekor düzeyde düştüğü görüldü. Avrupa'da yaşanan durum bir istisna değil, çünkü küresel ısınma tüm dünyada sıcaklıkları artırıyor. Sanayi öncesindeki ortalamalarının üzerinden insan kaynaklı ısınma 2017’de yaklaşık 1 dereceye ulaştı. 2024’e kadar ise 1,5 dereceye ulaşması bekleniyor. 

‘Acilen doğayı, halk sağlığını koruyun’

6 Şubat’taki depremlerde on binlerce kişi yaşamını yitirmişti. Uzmanlar, depremler sonucunda ise 100 milyon metreküp enkazın oluştuğunu tahmin ederken, enkaz kaldırma sürecinin aceleye getirilmeden, her bir aşaması önceden düşünülerek planlanması gerektiğini vurguluyor. Aksi takdirde doğaya ve insan sağlığına ciddi zararların verilebileceğinin altı çiziliyor. İklim Adaleti Koalisyonu ise sosyal medyadan yaptığı duyuruda Antakya’nın enkazlarının döküldüğü Altınözü’ndeki alanın zeytinliklerle dolu bir vadi olduğunu aktardı. Hafriyat Toprağı, İnşaat ve Yıkıntı Atıklarının Kontrolü Yönetmeliği kapsamında geri kazanım ve depolama tesisleri haricinde denizlere, göllere, akarsulara veya herhangi bir yere bahsi geçen atıkların dökülmesi ve dolgu yapılması yasak. Koalisyonun açıklaması şu şekilde; “Hatay’da olan heyetimiz enkaz döküm alanlarını görüntüledi, basınla paylaştı. Antakya’nın enkazlarının döküldüğü Altınözü’ndeki alan zeytinliklerle dolu bir vadi. ‘Acilen doğayı koruyun’ çağrısını yineliyoruz. Samandağ, Enkazlar Milleyha Sulak Alanı’nın koruma sahasının, çadır kentin yanında deniz kenarına dökülüyor. Yetkililer ‘daha uygun bir yer’ bulamadıklarını söylüyorlar. ‘Acilen doğayı, halk sağlığını koruyun’ çağrısını yineliyoruz. Gerekli önlemlerin alınması ve sorularımıza yanıt verilmesi için yazdığımız dilekçeyi Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Hatay İl Müdürlüğü’ne teslim ettik. Dilekçeyi bakanlığa Ankara’dan da teslim edeceğiz.”

Emisyonlar dünyayı 1,5 derece hedefinin ötesine taşıyabilir

Yüksek metan kaynaklı gıdaların üstesinden gelinmediği takdirde, gıda sisteminden kaynaklanan emisyonlar dünyayı 1,5 derece hedefinin ötesine taşıyabilir. Yalnızca gıda sisteminden kaynaklanan emisyonlar, küresel ısınmanın sanayi öncesi döneme göre 1,5 derece sınırını aşmasına neden olacak. Ayrıntılı bir araştırmaya göre et, süt ürünleri ve pirincin hakim olduğu gıda üretiminden kaynaklanan emisyonlar, kontrol edilmediği takdirde ‘1,5 derecelik kilit uluslararası hedef’i kendi başlarına kıracak. Analiz, bugünkü gıda emisyonlarının seviyesinin devam etmesi durumunda, halihazırda görülen 1 derece artışının üzerine, yüzyılın sonuna kadar küresel ısınmanın en az 0,7 derece ile sonuçlanacağını tahmin ediyor. Bu, fosil yakıtların devasa etkisini göz ardı ederek, yalnızca gıdadan kaynaklanan emisyonların dünyayı 1,5 derece sınırını aşacağı anlamına geliyor. Çalışma, gıdayla ilgili bu ısınmanın %75’inin yüksek metan kaynakları olan, yani sığır ve çeltik tarlaları gibi geviş getiren hayvanlardan gelen gıdalardan kaynaklandığını gösterdi. Ancak bilim insanları, zengin ülkelerdeki et tüketimini tıbbi olarak tavsiye edilen seviyelere indirerek, çiftlik hayvanları ve gübrelerinden kaynaklanan emisyonları azaltarak ve gıda sisteminde yenilenebilir enerji kullanarak sıcaklık artışının %55 oranında azaltılabileceğini söylediler.