Dere yataklarındaki kirlilik, aşırı yağışların olduğu dönemlerde kentlerdeki sel riskini artırıyor.
Trakya Üniversitesi Doğal Afet Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdür Yardımcısı Doç. Dr. Musa Uludağ, dere yataklarındaki kirliliğin aşırı yağışların olduğu dönemlerde kentlerdeki sel riskini artırdığını söyledi. Şiddetli yağışların özellikle kentlerde su baskınları ve sellere yol açabildiğini belirten Uludağ, "Geçirimsiz zeminlerin oluşturulması, asfalt ve beton yolların fazlalığı bu durumun artmasına neden oluyor. Özellikle dere yataklarının beton kanallara alınması yağmur suyunun yer altı suyuyla olan ilişkisini kesiyor ve doğrudan yüzeysel akışa geçmesini sağlıyor. Etkisini artırarak devam eden bu durum daha sonra afete dönüşüyor," dedi.
‘Tamir Fatura Sistemi’
Avusturya, bozulan elektronik cihazlarını tamir ettiren kişilere 200 dolara kadar yardımda bulunuyor. Eğer çamaşır makinesi, laptop, elektrikli su ısıtıcısı ya da cep telefonu bozulan kişiler yenisini satın almak yerine tamir ettirmek isterse, hükümet maddi yardımda bulunduğu bir sistem uyguluyor. BBC’nin Viyana muhabiri Bethany Bell’in haberine göre, hükümet ‘Tamir Fatura Sistemi’ ile ülkede yaşayanların eski elektrikli cihazlarını atması yerine yeniden kullanıma sokmasını amaçlıyor. Bell’e konuşan Viyanalı Erik, bilgisayarını ve cep telefonunu Viyana’daki bir dükkanda tamir ettirmiş ve bunun için masraflarının sadece yarısını ödeyecek. Daha önce de CD çalarını tamir ettirdiğini söyleyen Erik’e göre, bu sistem ile karar vermesi kolaylaşıyor; eskiyen cihazlarını atmak ve yenisini almak yerine tamir ettirmeyi seçiyor. Elektronik cihaz tamir şirketi olan Helferline’ın müdürü Clemens Schmidgruber, bu sistem ile işlerinin açıldığını anlatıyor. Müşterilerin önce hükümetin internet sitesinden bir makbuz alması, daha sonra bununla mağazaya önceden ödeme yapması gerekiyor. Masraflarının yarısını ise üç dört hafta içinde geri alabiliyorlar. Avusturya hükümeti, bu sistemin gelirini koronavirüs zamanı oluşturulan fondan sağlıyor.
Yine Aliağa, yine gemi söküm, yine şaibeli bir gemi
İzmir’de TMMOB İzmir İl Koordinasyon Kurulu, İzmir Tabip Odası, İzmir Barosu, DİSK ve KESK tarafından yürütülen ve kentin tüm paydaşlarının yer aldığı İzmir Gemi Söküm Koordinasyonu, İzmir Aliağa Gemi Söküm Tesisleri’nde sökülmek üzere ülkemize, Aliağa Limanı'na yanaşan Fransız Raymond Croze adlı kablo döşeme gemisine karşı mücadele edeceklerini duyurdu. İzmir Mimarlık Merkezi’nde, ‘Yine Aliağa, yine gemi söküm, yine şaibeli bir gemi’ başlıklı bir basın açıklaması yapıldı. İzmir Gemi Söküm Koordinasyonu adına basın açıklamasını okuyan Aykut Aydemir, Aliağa’da sanayi tesisleri ve gemi söküm tesislerinin yarattığı kirlilik ve yaşam sorunları ile mücadele ettiklerini belirterek, “Aliağa’da söküm için gelen gemilerin isimleri değişse de gemilerin ülkeye giriş ve söküm süreçlerindeki usulsüzlükler, izin ve raporlardaki eksiklikler, uygunsuz çalışma şartları, yetersiz denetim ve alınmayan çevresel önlemler ile birlikte sorun büyümeye devam ediyor. Uluslararası ve ulusal mevzuat, teknik yeterlilikler, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı başta olmak üzere ilgili diğer kurumlar tarafından yurt dışından gelen gemilerin bildirim süreci, gemi sökümü, atık yönetimi sürecine ilişkin izin ve lisansları verilen, denetime tabii olan tesislerde yapılan uygulamaların kağıt üzerinde kaldığı örnekleri Otopan, Ethan, Kuito, Sao Paolo gemileri ile yaşamıştık. Kuito ve Ethane gemilerinde hukuki süreç devam ederken, gemi söküm işlemleri tamamlanmıştı. Sao Paulo Gemisi ile ilgili yürüttüğümüz mücadelede ise İzmir İçin başarılı olmuş, gemiyi ülkemize sokmamıştık,” diye konuştu. Aydemir, “Aliağa Gemi Söküm Tesisleri’nde parçalanan Hollanda menşeili iki geminin tehlikeli atık envanteri raporu bildirilmeden gönderildiği ve Rotterdam Mahkemesi tarafından geminin sahibi şirkete ve iki şirket yöneticisine ceza verildiği haberi basında yer aldı. Geçtiğimiz Aralık ayında Avrupa Komisyonu tarafından iş sağlığı güvenliği önlemlerinin alınmaması ve çevreye zarar verme gerekçesi ile İzmir Aliağa’da faaliyet gösteren iki tersaneyi, Onaylı Gemi Geri Dönüşüm Listesi'nden çıkardığı basında da paylaşıldı. Gemi Geri Dönüşüm Tesislerinin tabi olduğu Avrupa Birliği Yasal Mevzuatı ile Türkiye’de uygulanan yasal mevzuat karşılaştırıldığı zaman Türkiye’deki yasal mevzuatın yetersiz kaldığı adeta gemi geri dönüşüm tesislerinin çevreyi ve doğayı katletmesinde bir sakınca olmadığı ve denetimlerin şeklen yapıldığı ‘kanun üstünde’ bir bölge statüsü kazandığı görülmekte. Yaşanan örnekler gemi sökümleri ile ilgili işlemlerin yasal mevzuata uygun olarak gerçekleşmediğini, denetimlerin yetersiz kaldığını göstermekte, söylemlerimizi ve kaygılarımızı doğrulamakta,” ifadelerini kullandı. Nae Sao Paulo gemisinin Brezilya hükümeti tarafından kabul edilmemesi sonucunda okyanusta batırıldığını söyleyen Aykut Aydemir, benzer iddiaların Fransız kablo döşeme gemisi Raymond Croze ile ilgili olduğunun da altını çizdi.
Reykjanes Yarımadası'nda patlamalar devam ediyor
Independent Türkçe’de Athena Stavrou’nun haberine göre, İzlanda Meteoroloji Ofisi, Grindavik kasabası yakınlarında yeni çatlaklar görülürken bir başka patlama ihtimaline karşı yeni uyarılar yaptı. Haftalar süren bekleyişin ardından İzlanda'nın güneybatısındaki Reykjanes Yarımadası'nda 18 Aralık'ta başlayan patlamada havaya 100 metre yüksekliğe çıkan kül ve lav püskürmüştü. Uzmanlar patlamanın ardından zeminin yükselmeye devam ettiğini ve geçen Pazartesi günü yaşanan son patlamadan önceki yüksekliğine ulaştığını söyledi.