Buzullar hızla eriyor

-
Aa
+
a
a
a

Everest ve K2 zirvelerinin bulunduğu bölgedeki buz kaybının hızlandığını tespit edildi.

Gezegenin Geleceği: 26 Haziran 2023
 

Gezegenin Geleceği: 26 Haziran 2023

podcast servisi: iTunes / RSS

Uluslararası bilim insanlarından oluşan bir ekip, ünlü Everest ve K2 zirvelerinin bulunduğu bölgedeki buz kaybının hızlandığını tespit etti. Bölgeyle ilgili hükümetler arası bir bilimsel otorite olan Katmandu merkezli Uluslararası Entegre Dağ Geliştirme Merkezi’nin (ICIMOD) değerlendirmesine göre 2010’larda buzullar önceki 10 yılda olduğundan %65 daha hızlı eridi. Raporun başyazarı, çevre bilimci ve ICIMOD üyesi Philippus Wester, “Buzullar hızla eriyor. 100 yıl içinde kaybedebiliriz,” dedi. Bölge Hindikuş, Himalaya, Afganistan, Bangladeş, Butan, Çin, Hindistan, Myanmar, Nepal ve Pakistan boyunca uzanıyor. Rapora göre, dünyanın sanayi öncesi döneme göre 1,5 derece veya 2 derece üzerinde ısınması durumunda tüm bölgedeki buzullar, 2100 yılına kadar hacimlerinin %30 ila %50’sini kaybedecek. Ancak buzulların erime hızı konumlarına bağlı olarak değişiyor. Mevcut iklim politikaları altında dünyanın 3 derecelik sıcaklık artışına doğru ilerlediği koşullarda, Nepal ve Butan’ı içeren Doğu Himalayalar’daki buzların %75’i yok olacak. Sıcaklık artışı 4 dereceye ulaştığında ise bu oran %80’e çıkacak. Bilim insanları iklim değişikliğinin Hindikuş ve Himalayalar’ı nasıl etkilediğini değerlendirmekte zorlanıyor. Avrupa Alpleri ve Kuzey Amerika’nın Rocky Dağları’nın aksine, bölgede buzulların büyüyüp küçüldüğünü ortaya koyan uzun bir tarihsel saha ölçüm kaydı yok.

Temel iklim finansmanında %50’lik bir artış hedefleniyor

Uluslararası Para Fonu’nun (IMF) Başkanı Kristalina Georgieva, aşırı hava koşullarından mustarip olan ülkelere borç yardımı sağlamanın acil bir mesele olduğunu söyledi. Aşırı hava koşulları yoksul ülkeleri daha sert vuruyor ve halihazırda borç dağlarıyla karşı karşıya olan bu ülkeler, özellikle yüksek faiz oranlarının olduğu bir dönemde borçlarını ödeyemiyor. Georgieva, “İklim değişikliğinden etkilenen savunmasız ülkeler, yükümlülüklerini yerine getirmeye devam ederken yeni acil ihtiyaçlarını karşılayabilmek için acil yardıma ihtiyaç duyuyor. Bu, resmi ve özel sektör alacaklıları da dahil olmak üzere tüm kilit tarafların mümkün olan en kısa sürede ele almaları gereken bir konu,” dedi. Bağışçıların faizlerinin veya geri ödemelerinin bir kısmından vazgeçtiği ve paranın seragazı emisyonlarını azaltan veya ülkelerin iklim şoklarına karşı dayanıklılığını artıran eylemlere yönlendirildiği ‘iklim takası için borç’ da dahil olmak üzere daha fazla eylem çağrısında bulundu. Yoksul ülkelerin iklim kriziyle başa çıkmaları için finansmanın ciddi şekilde eksik olduğunu söyledi. Guardian’a verdiği demeçte Georgiava, “Emisyonların artmaya devam ettiği gelişmekte olan pazarlar ve ekonomiler için finansmanı seferber etmede gerideyiz,” dedi. Georgiava, gelişmekte olan ülkelerin iklim krizinin farkında olduğunu söyledi ve şöyle devam etti, “Afrika’dan iklim krizi hakkında konuşmak istemeyen bir devlet başkanı veya bir bakanla tanıştığımı sanmıyorum. İklim değişikliğinin zengin ülkelerin gündemi olarak algılandığı beş yıl önce bile durum çok farklıydı. Artık gelişmekte olan ülkelerin önceliği haline geldi,” dedi ve IMF’nin ihtiyaçlara göre değiştiğini ve gelecek yıl temel iklim finansmanında %50’lik bir artış hedeflediğini sözlerine ekledi.

“Doğal yaşantımızla bizi baş başa bırakın”

Evrensel’den Yusuf Yavuz’un haberine göre, Ankara’nın Beypazarı ilçesine bağlı Doğanyurt Köyü’nde özel bir şirket tarafından açılmak istenen ancak daha önce mahkemenin iptal ettiği Kalker Ocağı ve Kırma Eleme Tesisi için yeniden Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) Raporu süreci başlatıldı. Doğanyurt Köyü’nde yapılacağı duyurulan ÇED toplantısına katılmayan köy halkı, Bakanlık yetkililerinin bulunduğu toplantı alanına girmeyerek projeye karşı tepkisini gösterdi. Köylülerden 66 vatandaşın imzasını taşıyan itiraz dilekçesi, yetkililere sunulurken toplantı tutanağına halkın projeyi tartışmak bile istemediği notu eklendi. Doğanyurt Muhtarı Rıza Koçak ise, “Doğal yaşantımızla bizi baş başa bırakın,” diye yazdığı toplantı tutanağına köyde hayvancılık ve arıcılık yapıldığını kaydederek, “Geyik, karaca gibi yaban hayvanları var. Köy halkı olarak ocağın açılmasını istemiyoruz,” notunu ekledi. Toplantının ilan edildiği saatte bir araya gelen köy halkı, salona girmeyerek projeye karşı tepkisini yansıttı. Türkiye Erozyonla Mücadele, Ağaçlandırma ve Doğal Varlıkları Koruma Vakfı (TEMA) Ankara Temsilcisi Nevzat Özer’in de destek verdiği Doğanyurt köylülerinin projeyi tartışmaya bile değer bulmadığı toplantı tutanağına yansıdı. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü yetkililerinin sorumluluğunda başlatılan toplantı tutanağına, Doğanyurt köyünde 66 vatandaşın itiraz dilekçesi de eklenerek kayıt altına alındı. TEMA Ankara Temsilcisi Nevzat Özer, söz konusu projenin iptal edildiğini anımsatarak köylülerin itiraz dilekçelerini yetkililere sundu.

Kanal İstanbul güzergahında inşa edilecek konutlar için ihale sürecine iptal kararı geldi

Sözcü’den Özlem Güvemli’nin haberine göre, Kanal İstanbul güzergahında Arnavutköy Baklalı'da beş etap halinde inşa edilecek konutlar için Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı'na bağlı TOKİ tarafından başlatılan ihale sürecinde iptal kararı geldi. 621 konut ve 10 dükkandan oluşan üçüncü etap için TOKİ, 21 Haziran'da ihale düzenledi. İhale teklif veren istekli çıkmaması nedeniyle bir kez daha iptal edildi. Üçüncü etap için 2022’nin Ekim ayından itibaren dört kez ihale düzenlendi. İlk iki ihale tekliflerin çok yüksek gelmesi, son iki ihale de ihaleye kimsenin teklif vermemesi nedeniyle iptal edildi. Şu ana kadar toplam 3 bin 311 konutluk dört etap için aynı iki şirket ile dört milyar liralık sözleşme imzalanmış oldu.