Kültür ve Turizm Bakanlığı Yatırımlar ve İşletmeler Genel Müdürlüğü, Muğla’nın Bodrum ilçesinin Türkbükü Mahallesi’nde halk plajı yapmak için çalışmalara başladı.
Birgün’den Aycan Karadağ’ın haberine göre, Kültür ve Turizm Bakanlığı Yatırımlar ve İşletmeler Genel Müdürlüğü, Muğla’nın Bodrum ilçesinin Türkbükü Mahallesi’nde halk plajı yapmak için çalışmalara başladı. 37 milyon 888 bin TL’ye yapılacağı duyurulan proje, nitelikli doğal koruma alanı ve arkeolojik sit bölgesini de kapsayan 30 bin 981 metrekarelik alanı kapsıyor. Öte yandan halk plajının yapılacağı bölge ise fokların yaşam alanı olarak biliniyor. Muğla Çevre Platformu (MUÇEP) Bodrum üyeleri ise projenin yapılacağı alana giderek incelemelerde bulundu. İncelemelerin ardından alanda büyük tahribat yaşandığı ifade edildi. MUÇEP Bodrum Eş Sözcüsü Mir Bahattin Demir, “Bölgede ciddi bir tahribat yapıldığı görülüyor. Ayrıca alanın kıyı çizgisinin de değiştirilmeye çalışıldığını tespit ettik. Nesli tükenmek üzere olan fokların yaşam alanlarını yok etmeye çalışıyorlar. Bu konuda gerekli şikâyetlerde bulunacağız,” diye konuştu. Bölgede marina projesi yapılacağına dair duyum aldıklarını söyleyen Demir, “Bize gelen bilgiler alanın daha önceden çizilmiş bir marina projesi olduğu yönünde. Bu çok ciddi bir iddia. Konu hakkında detaylı bilgiye henüz ulaşamadık. Ama alanda halk plajından daha büyük bir çalışma olduğu görülüyor. Konunun takipçisi olacağız,” dedi.
Toplumun iklim değişikliğine dair bilgi seviyesi
Yuvam Dünya Derneği, Türkiye’de İklim Krizi Algı Araştırması’nın 2023 yılı sonuçlarını açıkladı. Konda Araştırma toplumun iklim değişikliğine dair bilgi seviyesini, görüşlerini ve davranışlarını ölçtü. Araştırma kapsamında iklim değişikliğiyle mücadele konusunda toplumun halihazırdaki durumu, ‘farkındalık’, ‘kırılganlık’, ‘sorumluluk’ ve ‘pratikler’ konu başlıklarında değerlendirildi. Yuvam Dünya Derneği tarafından Ekim 2022’de gerçekleştirilen araştırma ve Ocak 2023’te sonuçlanan rapora göre çevre sorunu denince toplumun en çok aklına gelen sorunlar hava kirliliği, çevre ve doğa kirliliği, çöp ve atık sorunu olurken, her 4 kişiden 3’ünün aklına ‘kirlilik’ sorunu geliyor. Toplumun diğer pek çok kesimi gibi her 10 gençten dokuzu iklim değişikliği konusunda bireysel olarak sorumluluk alması gerektiğine inanıyor. Yuvam Dünya Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Kıvılcım Pınar Kocabıyık, “Araştırma kapsamında farkındalığımızın yüksek olduğunu, diğer bir yandan toplumda iklim krizinin olumsuz etkilerinden haberdar olan kesimin bu etkilere ve bireysel olarak neler yapabilecekleri hakkında bilgi eksiklikleri olduğunu görüyoruz” dedi.
Çevreci ürünlerle ilgili iddiaların %53’ü ‘muğlak’, ‘yanıltıcı’ veya ‘kanıtsız'
2020 yılındaki bir AB araştırmasına göre çevreci ürünlerle ilgili iddiaların %53’ü ‘muğlak’, ‘yanıltıcı’ veya ‘kanıtsız’ idi. Otoriteler aynı yıl yapılan başka bir araştırmada yeşil firmalarla ilgili iddiaların %42’sini ‘yanlış’ ve ‘yanıltıcı’ bulduklarını belirttiler. Mart ayında uygulamaya girecek olan yeni yönetmelik, firmaları yeni çalışma koşullarına razı gelmeye zorlayacak. Avrupa Tüketici Örgütü (BEUC), üretimde yeşil politikaların artması için, otoritelerin piyasa gözlemlerinin sıklaştırılmasını desteklediğini söyledi. Fakat BEUC yöneticisi Monique Goyens, “Gelecekteki bir AB yeşil üretim yasası, yalnızca uygulandığı kadar iyi olacak,” diye ekledi ve devam etti, “Otoriteler düzenli olarak ekoloji dostu üretim iddialarını kontrol etmeli, raporlarını kamuya açık olarak paylaşmalı ve tüketiciyi yanlış yönlendiren şirketlere ceza kesmeli,” derken, ‘iklim dostu’ ve ‘karbon nötr’ gibi lafların piyasadan tamamen silinmesi gerektiğini söyledi. Goyens’e göre yeni yönetmelik, en spesifik ve geniş kapsamlı olacak şekilde yeşil üretim iddialarının ne olduğu ve bunlara nasıl uyulacağı konusunda net tanımlar ve isabetli kriterler içerecek biçimde olması için hazırlanıyor. Yönetmelik, firmaların yeşil iddialarını kanıtlamak için ürünlerin çevreye tüm etkilerini analiz edecek standart bir sistem geliştirmeyi ve bu verilerin kamuya QR kod ve internet siteleri gibi yollar ile açıklanmasını içeriyor.
Nevşehir Kalesi ve çevresini kapsayan yenileme alanı kararı iptal edildi
Evrensel’den Zeynep Çöloğlu’nun haberine göre, Mimarlar Odası Ankara Şubesi, ‘UNESCO Dünya Miras Listesi’ndeki Kapadokya, Nevşehir Kalesi ve çevresinin Cumhurbaşkanlığı kararı ile yenileme alanı olarak belirlemesini yargıya taşımıştı. Danıştay 6. Dairesi, Nevşehir Kalesi ve çevresini kapsayan alanın, 5366 sayılı Yıpranan Tarihi ve Kültürel Taşınmaz Varlıkların Yenilenerek Korunması ve Yaşatılarak Kullanılması Hakkındaki Kanun’un 2. maddesi uyarınca ‘yenileme alanı’ olarak belirlenmesine ilişkin ‘31002 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 07.01.2020 tarih ve 2035 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı’nı iptal etti. Mahkeme, “Cumhurbaşkanlığı kararı kamu yararına ve hukuka aykırı,” dedi. Kültürel değerleri ve doğal güzelliğiyle dünyaca ünlü olan Nevşehir’in müthiş bir tarihi şehir kimliği de vardı. Sokak sokak taştan yapılmış bir Osmanlı kenti olan Nevşehir, Sadrazam Damat İbrahim Paşa zamanındaki yoğun imar faaliyetleriyle taşın ruhuyla örülerek mimari anlamda zenginleştirilmişti. Ancak bu talihsiz tarihi kentin büyük bir bölümü, beton sevdalısı belediye başkanı tarafından taş üstünde taş bırakılmayarak yerle bir edildi. Yıkılan tarihi kentin altından çoğu evlerin kullanımında olan mağaralar çıktı.