Akbelen ve Dikmece’den yola çıkan yurttaşlar ve yaşam savunucuları, dün Ankara’ya, TBMM'ye geldi.
Akbelen ve Dikmece’den yola çıkan yurttaşlar ve yaşam savunucuları, dün Ankara’ya geldi. Ağaçların katledildiği Akbelen ve Dikmece’den yola çıkan yurttaşlar ve yaşam savunucuları, meslek odaları ve örgütleri TBMM Genel Kurulu öncesi açıklama yaparak, “İnsana ve doğaya zarar veren tüm projeleri iptal edin!” dedi. ANKA’nın haberine göre, açıklamayı TMMOB il koordinasyon kurulu sekreteri Seyit Ali Korkmaz yaptı. Yapılan açıklama şöyle, “Bugün, Akbelen’de yaşam alanlarımıza, doğamıza, sahip çıkmak için mücadele eden İkizköylüler ile birlikteyiz. DİSK, KESK, TMMOB, TTB ve TDB’nin çağrısı ile İkizköylüleri, TBMM’de gerçekleşecek Akbelen oturumu öncesinde karşılamak ve dayanışmamızı göstermek için bir aradayız. Akbelen’de geleceğimizi ve ormanlarımızı savunan sahip çıkan herkese selam olsun. Ülkemizde doğa ve kültür değerlerini sermaye birikim aracı olarak gören ve ranta dönüştürmeyi hedefleyen ekonomi politikaları acımasız ve kuralsız bir şekilde yürütülmekte; yaşam alanları yok edilmekte. Kaz Dağları ve Cerattepe’de maden işletmelerinin neden olduğu çevre katliamından, hidroelektrik santral (HES) projeleriyle kurutulan akarsulara; yapılaşmaya açılarak betonlaştırılan yaylalardan, orman alanlarında ağaç kesimlerine pek çok çevre karşıtı yatırım gündemde. Günlerdir Akbelen’de ağaçları kestiler, Cudi’de ise yaktılar. Tüm tepkilere rağmen yangına müdahale edilmesine engel oldular. Orman alanları yangınlar nedeniyle yok olurken rant amaçlı katliamlar da devam etmekte. Muğla’nın Milas İlçesine bağlı İkizköy’de, Akbelen Ormanları’nın maden sahası ilan edilerek; doğanın, ormanlık alanların ve yaban hayatının katledilmesi çevre ve insanlık suçudur. Akbelen’de planlanan maden işletmesi ve faaliyetleri sonucunda coğrafya değişecek, biyolojik çeşitlilik ve ormanlık alanlar yok edilecek, su kaynakları tükenecek ve telafisi mümkün olmayan zararlara yol açacak. Bu madencilik anlayışı, bir üretim faaliyeti değil, bir sömürü faaliyeti. Madenleri olduğu gibi, doğayı ve halkı da sömürmekte. Buradan bir kez daha sesleniyoruz: ‘Akbelen’den elinizi çekin, Akbelen’e dokunmayın! İnsana ve doğaya zarar veren tüm projeleri iptal edin!’”
En sıcak ay Temmuz 2023
Avrupa Birliği’ne (AB) bağlı Copernicus İklim Değişikliği Servisi, Temmuz 2023’ün ölçümlerin yapılmaya başladığı dönemden bu yana ‘en sıcak ay’ olarak kayıtlara geçtiğini duyurdu. Bu yılın tamamın da sıcaklık rekoru kırılan 2016 yılını geride bırakabileceğine dikkat çekiliyor. Copernicus’tan Salı günü yapılan açıklamada, geçen ay ortalama yüzey hava sıcaklığının 0,33 derece artarak, 2019 Temmuz’undaki 16,63 dereceyi geride bıraktığı belirtildi. Copernicus ve Dünya Meteoroloji Örgütü (WMO) Temmuz ayında yaptıkları açıklamada, bu yıl sıcaklık rekoru kırılma ihtimalinin yüksek olduğunu duyurmuştu. Verilere göre 2023’te son yılların ortalamasının 0,43 derece üzerine çıkıldı. Copernicus İklim Değişikliği Servisi Direktör Yardımcısı Samantha Burgess, bu durumun ‘gezegen için korkunç sonuçları olacağına’ dikkat çekti. Burgess, giderek daha sık aşırı hava olaylarının yaşandığını belirterek, sera gazı emisyonlarının azaltılması gerektiğini ifade etti.
Yatağan için Meclis’e soru önergesi verildi
Muğla 3. İdare Mahkemesi, Yatağan’da kömür sahasında tünel açılarak yer altı madenciliği yapılmasına ilişkin davada yürütmeyi durdurma kararı vermişti. Kararın gerekçesi, kapalı ocak madenciliğinin geri dönüşü olamayacak şekilde tahribat riski barındırması olmuştu. Konuyu Meclis gündemine taşıyan DEVA Partisi İstanbul Milletvekili ve Genel Başkan Yardımcısı Evrim Rızvanoğlu, alınan mahkeme kararının göz ardı edildiğini söyledi. Rızvanoğlu, “Şirket tarafından kanuna aykırı bir şekilde kapalı ocak madenciliği faaliyetlerine devam edildiği kamuoyuna yansıdı,” dedi. Mahkemenin, tünel açılarak madencilik yapılmasının tarım arazileri ve zeytinliklerden oluşan alana zarar vereceği gerekçesiyle projeyi hukuka ve mevzuata aykırı bulduğunu hatırlatan Rızvanoğlu, “İlgili kurumlar, yargı kararlarının uygulanmasını sağlamak ve çevre koruma ilkelerine uygunluğu denetlemekle yükümlüdür. Kanuna aykırı faaliyetlerin sürdürülmesi, hukukun zedelenmesine ve kamu güveninin sarsılmasına yol açacak. Bu nedenle, yetkililerin ivedilikle harekete geçmesi önemli,” diye devam etti. Rızvanoğlu, Meclis’e soru önergesi vererek Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar’a şunları sordu, “Yatağan kömür madeni sahasında yapılan kapalı ocak madenciliği faaliyetlerini sürdürmesine, Muğla 3. İdare Mahkemesi’nin 20 Nisan 2023 tarihli kararına rağmen hangi gerekçe ile izin verilmekte? Yatağan kömür madeni sahasında devam etmekte olan kapalı ocak madenciliği faaliyetleri ile ilgili olarak, Bakanlığınız tarafından yukarıda anılan mahkeme kararını takiben herhangi bir denetim ve inceleme yapılmış mı? Yapılmışsa incelemeler sonucunda şirkete herhangi bir yaptırım veya cezai işlem uygulanmış mı? Uygulanmışsa, bu yaptırım veya cezai işlemler neler? Muğla 3. İdare Mahkemesi’nin kararına rağmen Yatağan kömür madeni sahasında kapalı ocak madenciliği faaliyetlerine devam edilmesiyle ilgili olarak, bu konuda kusuru veya ihmali bulunan ilgili idare yetkilileri hakkında herhangi bir inceleme veya soruşturma başlatılmış mı? Şirket, Mahkeme Kararı’nda yer alan Bilirkişi Heyeti Raporu’nda yeraltı madencilik projesine yönelik tespit edilmiş olumsuz hususları dikkate alarak Bakanlığınıza revize bir proje mi sunmuştur? Eğer böyle bir proje varsa yeni Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) Raporu alınmış mı? Bakanlığınız rapora ilişkin ne tür bir görüş bildirdi? Bu rapor niçin kamu ile de paylaşılmadı?”