Adana’da 37 noktada yaklaşık 39 bin hektar alanın maden sahası yapılmak için ihaleye çıkarılmasını TBMM gündemine taşındı.
CHP Adana Milletvekili Burhanettin Bulut, Adana’da 37 noktada yaklaşık 39 bin hektar alanın maden sahası yapılmak için ihaleye çıkarılmasını TBMM gündemine taşıdı. Evrensel‘in aktardığına göre, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez tarafından yazılı olarak yanıtlanması istemiyle Meclis Başkanlığı’na soru önergesi veren Bulut, “Adana’nın ormanları, tarım alanları, meraları maden sahalarının tehdit altında” dedi. İhaleye çıkarılan madencilikle ilgili alanların, çoğunlukla orman ve mera alanları ile sulak ve verimli tarım alanlarını kapsadığına işaret eden Bulut, “Maden sahalarının varlığı toprağımıza, suyumuza, insanımızın sağlığına ve bölge ekosistemine geri dönüşü imkansız zararlar verecek. Bir an önce bu yanlıştan dönülmeli, ihale iptal edilmeli” diye konuştu.
Okyanus suları ısınıyor
ABD merkezli Ulusal Okyanus ve Atmosfer Dairesi’nden yani NOAA’dan araştırmacılar, iklim değişikliğinin okyanus sıcaklıkları üzerindeki etkisini ölçtü. Kayıtlar okyanus dip sıcaklığındaki değişiminin beklenenden daha fazla olduğunu gösteriyor. Araştırmacılar Atlantik Okyanusu‘nun Uruguay açıklarındaki dört farklı derinlikteki istasyonlardaki ölçümlerden yola çıktı. Analiz sonucunda 2009 ve 2019 yılları arasında, bin 360m ile 4 bin 757m derinlik arasındaki noktalardaki suyun 0,02 ile 0,04 santigrat derece ısındığı ortaya çıktı. Daha önceki yapılan çalışmalarda okyanusun dip kesimlerinde çok fazla bir değişimin olmadığının varsayıldığını belirten çalışmanın baş yazarı Christopher Meinen, “Derin okyanusların büyüklüğü düşünüldüğünden bu muazzam bir ısı miktarı” ifadelerini kullandı. Bununla birlikte bilim insanları, küresel karaların ve su yüzeyinin, okyanusların dibinden çok daha hızlı ısındığını söylüyor. Araştırmacılar yükselen su nedeniyle, dünyanın birçok noktasında ölümcül olabilen ve maddi zarar yaratabilecek fırtına ve kasırgaların meydana gelebileceğini belirtiyor. Meinen, yeni bulguların insan kaynaklı iklim değişikliğiyle tutarlı olduğunu söyledi.
Cide'de zafer kadınların
Kastamonu Cide ilçesi sınırlarında yer alan Loç Vadisi’nde yapılması planlanan Cide Regülatörü Ve Hidroelektrik Santrali projesine karşı yürütülen mücadelede sona gelindi, sarı yazmalıların zaferi kesinleşti. Danıştay 6’ncı Dairesi, özel bir şirketin proje için aldığı ÇED Olumlu raporunun iptal edildiği mahkeme kararını temyiz etme talebini reddetti. Danıştay, kararını ‘düzeltme yolu kapalı’ ifadesiyle aldı. Kararı sosyal medya hesaplarından duyuran Cide Belediyesi “Sarı Yazmalı kadınların isyanı nihayet kazandı” ifadelerini kullandı.
Hibe sağlanacak projeler ilanda
Avrupa Birliği ve Türkiye Cumhuriyeti tarafından finanse edilecek ve Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) desteğiyle Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından yürütülecek “İklim Değişikliğine Uyum Hibe Programı” kapsamında hibe sağlanacak projeler için ilana çıkıldı. Başvuru sürecinin 14 Ekim 2020 tarihi itibariyle ilana çıkılan programa başvuru için son tarih 30 Kasım 2020. Hibe programının küresel amacı; Türkiye’de iklim değişikliğine uyumun iyileştirilmesi; özel amacı ise toplulukların ve şehirlerin dayanıklılığını artırmak, doğal kaynakları ve ekosistemleri korumak ve etkilenebilir ekonomik sektörlerin uyum kapasitesini artırmak olacak.
Muğla tehdit altında
Tarihi ve kültürel özellikleri, doğası ve tarım alanları ile Türkiye turizminin ve tarımsal üretiminin merkezlerinden biri olan Muğla ve yakın çevresinin geleceği var olan binlerce maden ruhsatı nedeniyle tehdit altında. İhale, arama ve işletme aşamalarında 1.449 maden ruhsatına bölünen bölgenin %59’u ruhsatlandırılmış durumda. Bölgede mevcut ruhsat sahalarının hayata geçmesi halinde, Muğla’nın toprağı, suyu, doğal varlıkları, yöre insanının sağlığı, tarıma ve turizme dayalı ekonomisi telafisi imkansız zararlar görecek. Maden Kanunu’nda bugüne kadar yapılan değişikliklerin; ülkemizin doğa alanlarını, tarım alanlarını, meralarını ve kültür miraslarını madencilik faaliyetine açtığına dikkat çeken TEMA Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Deniz Ataç; “Mevcut Maden Kanunu’nda yapılan değişiklikler, tüm koruma statülerini yok var sayarak; yaşam alanlarımızı da binlerce maden ruhsatı ile karşı karşıya bırakıyor. Bugün maalesef ülkemizde doğa koruma alanı, tarım alanı ya da içme suyu havzası kanunlarla korunmamakta. Halbuki, ülkemizde kanunlarla madencilik faaliyetlerinden korunan alanlar oluşturmamız gerekiyor. Aksi halde madencilik faaliyetleri Çanakkale’de olduğu gibi Muğla’nın da ormanlarını, tarım alanlarını, meralarını, şehrin kültürünü ve turizmi tehdit etmeye devam edecek. Yetkilileri Muğla ve tüm illerimiz için madencilik faaliyetlerine karar verirken; doğal varlıklarımızı, tarımımızı ve su varlıklarımızı göz önünde bulundurmaya ve bu tarihi sorumluluğu hep birlikte almaya davet ediyoruz” dedi.
AB liderleri 2030 hedefini onaylamadı
Avrupa Birliği ülkelerinin Brüksel’deki tartışmaları, 2030 itibarıyla seragazı emisyonlarında %40’lık azaltım yönündeki mevcut AB hedefini yükseltmeye yönelik ilk görüşmeleriydi. Avrupa Komisyonu, kömüre bağımlı Polonya’nın taahhüt ettiği gibi 27 AB ülkesinin tamamının 2050 itibarıyla net sıfır emisyon hedefine ulaşmak için bloğun 2030 itibarıyla 1990 seviyelerine göre en az %55 oranında azaltım yapması gerektiğini söyledi. Liderler, belirli bir 2030 hedefini onaylamadılar, ancak yıl sonuna kadar hedefi tamamlamak amacıyla Aralık ayında “konuya geri dönmeyi” kabul ettiler.