NASA’nın eski bilim insanı James Hansen, 1,5 derece eşiğinin 2024 yılında 'pratikte tamamen' aşılacağını söyledi.
NASA’nın eski bilim insanı James Hansen, dünyanın uluslararası düzeyde anlaşma sağladığı 1,5 derece eşiğinin 2024’de ‘pratikte tamamen’ aşılacağını söyledi. 1980’lerde dünyayı iklim değişikliğinin tehlikeleri konusunda uyarmasıyla tanınan NASA’nın eski bilim insanı Hansen, fosil yakıtların yakılması tarafından tetiklenen ve doğal olarak tekrarlanan El Niño iklim olayı ile artan küresel ısınmanın Mayıs ayına kadar sıcaklıkları sanayileşme öncesi ortalamanın yaklaşık 1,7 derece üzerine yükselteceğini ifade etti. Bilim insanları 1,5 derece tavanının birkaç yıl boyunca bu sınır aşılmadıkça ihlal edilemeyeceğini, bu anın büyük olasılıkla 2030’larda bir noktada gerçekleşeceğini söylüyor. Ancak Hansen, ortalama küresel sıcaklığı artıran El Niño’nun azalmasından sonra bile, sonraki yılların ortalamasının hâlâ 1,5 derece sınırında olacağını aktardı. Hansen, sera gazı emisyonları ile dünyanın ısınmasının buzulların erimesi gibi zincirleme etkilerle daha da güçlendiğini, bunun da yüzeyi daha karanlık hale getirdiğini ve dolayısıyla daha fazla güneş ışığını emdiğini söyledi. “Şu anda 1,5 derece dünyasına geçiş sürecindeyiz. 1,5 derece dünyasından geçmek, Birleşmiş Milletler’in bilimsel danışma organı Hükûmetlerarası İklim Değişikliği Paneli’nin (IPCC) rıza gösterdiği hikayenin tamamen saçmalık olduğunu gösteren önemli bir dönemeç,” diyen Hansen, şöyle devam etti, “Eğer gezegenin enerji dengesini etkilemek için bilinçli adımlar atmazsak, 2030’larda 2 derece dünyasından geçeceğiz."
Türkiye kıyılarında istilacı türler
İklim değişikliği denizlerdeki sıcaklığı artırırken, Türkiye kıyılarında istilacı türlerin görülmesi de buna paralel olarak ivme kazandı. Kızıldeniz’den gelerek Akdeniz’e yerleşen balon balığının yeni rotası ise Ege ve Marmara Bölgesi oldu. Kızıldeniz’den gelip, Akdeniz’e yerleşen balon balığı, mevsim normallerinin üzerinde seyreden sıcaklıklar nedeniyle rotasını değiştirerek İzmir ve İstanbul’a yöneldi. DHA’nın haberine göre, İzmir Bölgesi Su Ürünleri Kooperatifler Birliği Başkanı Metin Karan, balon balığının bütün türlerinin zehirli olduğunu belirterek, “Eskiden kış ayları daha soğuk geçtiği için bölgemizde yoktu,” dedi. Kızıldeniz’den gelerek Akdeniz’e yerleşen balon balığının yeni rotası, Ege ve Marmara Bölgesi oldu. Derilerinde veya karaciğerlerinde salgıladıkları zehir ile insanlar ve avcı hayvanlar için öldürücü özellik taşıyan balon balığı, mevsim sıcaklıklarının normalin üstünde seyretmesi sonucu İzmir ve İstanbul’a göç etmeye başladı. Halkın tehlikeli olan balon balığı türlerini tanımadıkları için bilinçsiz olarak avlayabileceklerini belirten İzmir Bölgesi Su Ürünleri Kooperatifler Birliği Başkanı Metin Karan, “Balon balığı türlerini fotoğrafları ile tanıtmak lazım. Bu balığın her türü zehirli ve tehlikeli oluyor,” dedi.
İlkokullarda iklim krizi sempozyumu
İzmir’de Karşıyaka Belediyesi iklim krizi ile mücadele kapsamında toplumsal farkındalık oluşturacak ve toplumun her kesimini harekete geçirecek uygulamalarına devam ediyor. Sürdürülebilirlik Ofisi’nin düzenlediği ve ilgili müdürlüklerin destek verdiği faaliyetlerle dünyayı tehdit eden çoklu krizlerle ilgili bilgilendirici çalışmalar gerçekleştiriliyor. Bu kapsamda düzenlenen Yerelde İklim Eylemi ve Çocuk Sempozyumu, ilkokullardan 4. sınıf öğrencilerinin katılımıyla gerçekleştirildi. 575 öğrenci ile iki saat süren eğitim ve uygulama çalışmaları yapıldı. Öğretmen ve velilerin de katıldığı sempozyumda atık yönetimi eğitimleri verildi, çevreye ve doğaya duyarlılığın artırılmasına yönelik tiyatro oyunları sergilendi. Sempozyumlara Karşıyaka’da bulunan 27 ilkokulun katılımıyla devam edileceği belirtildi.
Konya Ovası kuraklık tehdidi altında
Kuraklık tehdidi altında olan Konya Ovası’na halen kar düşmezken, bilim insanları yeraltı sularındaki çekilmenin yarattığı tehlikeye dikkat çekti. ‘Türkiye’nin tahıl ambarı’ olarak bilinen, iki milyon 200 bin hektarlık Ekim alanına sahip Konya’da yılda yaklaşık iki buçuk milyon ton buğday üretiliyor. DHA’nın haberine göre, Konya Ovası’nda yağmur ve kar yağışının olmaması nedeniyle kuraklık tehlikesi yaşanıyor. Selçuk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Süleyman Soylu, Konya Ovası’nda yaşanan değişimi anlatırken özellikle son iki seneye dikkat çekerek, “Geçen yıl Ocak ayının sonuna kadar neredeyse hiç yağmur düşmemişti. Biz, Konya Ovası’nda, 18 Ocak’ta yağmurlama yapan çiftçileri görüntülemiştik. Bu yıl biraz daha farklı geçiyor. Sıcaklık açısından benzer ama özellikle Ekim ayından itibaren Aralık başına kadar düşen yağış miktarı tüm ortalamaların üzerinde oldu. Bu anlamda tarımsal bir kuraklıktan söz edemeyiz ama meteorolojik anlamda baktığımız zaman normalde biz bu sezonda kar yağışlarını bekleriz, tarlaların karla kaplı olmasını ve bitkilerin durağan dönemde geçmesini bekleriz. Bugün Ocak ayının başındayız, ona rağmen hala hava sıcaklıkları 15 dereceleri gösteriyor ve bizim hububatımız, buğdayımız, arpamız bu sıcaklıkta çalışmaya, fotosentez yapmaya devam ediyor. Biz sonbaharda buğdayımızı ekelim, bitkiler güzel çıksın, tarlayı kapatsın, ondan sonra da uyku dönemine girsin isteriz. Havalar böyle gittiği için henüz tabiattaki ürünler uyku dönemine giremedi. Burada gelişmelerin devam etmesi sonucu, boyları arttı. İnşallah önümüzdeki günlerde kar yağışlı bir periyoda gireriz,” dedi.