16 Nisan Anayasa Değişikliği Referandumu'ndan hemen önce bu referandumda oylayacağımız anayasa değişikliğinin demokrasi ve çevre / ekoloji mücadelesi açısından ve haklarımız açısından neleri değiştireceğini Avukat Arif Ali Cangı ile konuştuk. Arif Ali Cangı "Demokrasi mücadelesi ile çevre mücadelesinin birbirinden ayrılamayacağını," söyledi. Önümüzdeki teklife "Evet" dediğimiz takdirde vatandaş olarak pek çok konuda itiraz hakkımızı kaybedeceğimizi ve çevre ve ekoloji hakkının tamamen ortadan kaldırılması ile karşı karşıya kalacağımızı ve çevre mücadelesinin çok ciddi biçimde baltalanacağını belirten Cangı, bu durumu Cerattepe mücadelesi gibi bazı güncel örnekler üzerinden de anlattı.
Arif Ali Cangı programı şöyle bitirdi:
"Ekoloji mücadelsi içinde yer alan, köyde kentte deresini, ovasını korumak için mücadele verenlerin bir kısmı geçmişte AKP'ye oy vermiş olabilir, şu anda halen gönlü bu yönde oy vermekten yana olabilir. Ama Anayasa Değişikliği başka birşey, bu Anayasa Değişikliği'nin gerçekleşmesi halinde önemsedikleri, uğruna mücadele verdikleri derelerini, meralarını, kıyılarını, yaşama alanlarını koruma şansları kalmayacak. Bu mesele oy verdiğiniz parti hangisiyse ona göre karar verilecek bir mesele değil. Bu mesele 17 Nisan sabahından itibaren demokratik bir ülke olabilme, hukuk güvenliğinin, sağlanabilmesi, insan yaşamının yanısıra, çevrenin korunması, canlı yaşamının korunması, bir anlamda çocuklarımıza yaşanabilir bir ülke bırakmak konusunda bir karar verme meselesidir. Eğere Anayasa Değişikliği gerçekleşirse işimiz çok zor. Gerçekten zor, çünkü bir denetim mekanizması yok. Bu kadar yetkiyi eline alan kişi yanlış yapabilir. Bu kadar yetkiyi bir kişiye verip, 'herşeyi bildiğin gibi yap, bana sorma' diyorsan ve onu denetleyecek bir mekanizma yoksa bu toplum için ciddi bir tehdittir."