Netflix için geri sayım!

Editörden
-
Aa
+
a
a
a

Ceyhan Usanmaz, Haftanın Kitabı'nda Netflix’in Doğuşu ve İnanılmaz Serüveni kitabını ve platformun doğuş öyküsünü konu ediyor.

"Brian Chesky ve Joe Gebbia, San Fransisco’da ev kirasına güçleri yetmeyince evlerindeki şişme bir yatağı insanlara kiralayabileceklerini fark ederler ve Airbnb ortaya çıkar. Travis Kalanick, yılbaşı gecesi özel şoföre 800 dolar verince bunun daha ucuz bir yolu olması gerektiğini düşünür ve Uber ortaya çıkar." Hiç kuşkusuz, dikkat çekici anekdotlar bunlar; üstelik yalnızca Silikon Vadisinin severek kullandığı hikâyeler değil. Çok daha eskiden beri anlatılagelen elma hikâyesinden pek de farklı değiller ne de olsa. Hani Newton, bir elma ağacının altında oturuyormuş... Ya da Arşimet'in hamamda yaşadığı o "an" da hatırlanabilir. İnsanlığın hikâyeleştirmeyi sevmesinin sonucu olsa gerek bu hoş ama çok da gerçekçi olmayan anlatılar; etkiyi artırmanın bir yolu... Örneğin, Thomas Edison'la ilgili olan hikâye biraz daha ikna edici sayılabilir. "Thomas Edison’a, 999 denemeden sonra yaptığı bininci deneyde ampulü bulmasıyla ilgili olarak şöyle bir soru yöneltmişler: '999 kez hata yapmanıza rağmen, bininci deneyi yapacak gücü nereden buldunuz?' Edison şu yanıtı vermiş: 'Ampulün icadı bin aşamalı bir süreçti. Hata gibi görünen ilk 999 aşama, bininci ve son aşamaya götüren öğrenmelerle doluydu.'" (Bu hikâyede de sayılar biraz "yuvarlanmış" görünüyor!)

Tam da hikâyelerin merkezde olduğu bir platformun doğuş hikâyesinde ise bu yola başvurulmuyor, hatta tam tersi savunuluyor. (Dikkat çekmek için daha iyi bir yöntemdir belki de; “ters köşe”!) "Netflix fikrinin Reed’in Blockbuster’da Apollo 13 için 40 dolarlık bir gecikme ücreti ödemesi üzerine ortaya çıktığına dair popüler bir hikâye var. Gecikme ücreti olmasa nasıl olur? diye düşünür. Ve işte! Netflix fikri ortaya çıkar. Bu hikâye güzel. Kullanışlı da. Pazarlamada söylediğimiz gibi duygusal anlamda doğru. Ama bu kitapta göreceğiniz gibi, hikâyenin tamamı bu değil. Evet, Apollo 13’ün gecikmiş bir kopyası hikâyeye dâhil ama Netflix fikrinin bununla ilgisi yok, öyle ki başlangıçta biz de bu ücreti almıştık. Daha da önemlisi, Netflix fikri ansızın, kusursuz, kullanışlı ve dosdoğru şekilde gelmedi, gökten vahiy olarak inmedi."

1

Netflix, yerçekimi kanunu kadar hayati bir önemde değil tabii ama içinde bulunduğumuz dönemin popüler kültüründe hayli ağırlığa sahip. (Bazıları için yerçekiminden daha önemli olduğu da söylenebilir!) Dolayısıyla, onun doğuş hikâyesini de merak ediyoruz; üstelik şimdi, şirketin ilk CEO’su ve kurucularından Marc Randolph'un anlatımıyla, birinci elden öğrenme şansına sahibiz. Marc Randolph 1997 yılı baharından başlayarak, geri sayımla, Netflix'in bir yıl içinde –örneğin ismine nasıl karar verildiği ayrıntısına dek– nasıl ortaya çıktığını gözler önüne seriyor. 

Şunun altını yine de çizmek gerekiyor; Marc Randolph, her ne kadar Netflix fikrinin ansızın, kusursuz, kullanışlı ve dosdoğru şekilde gelmediğini dile getirse de, başta sözünü ettiğimiz o hikâyeleştirme kapısını da tam olarak kapatmıyor. Bu kitapta okuduklarımızın bir belgesel niteliğine sahip olmadığını, birer anı olarak değerlendirilmesi gerektiğini özellikle hatırlatıyor. 


Marc Randolph

Netflix’in Doğuşu ve İnanılmaz Serüveni 

çev. Meltem Yılmaz

Holden, 2023, 352 s.