Haftanın Kitabı'nda Ceyhan Usanmaz, Jacques Tati'nin 1953 tarihli satirik komedi filmi "Bay Hulot'nun Tatili"nin Jean-Claude Carrière tarafından romanlaştırılmış hali üzerine konuşuyor.
Genellikle tersine alışığız. Bu haliyle de hiç yok değiller ama sayıları pek az! Filmlerin şimdiki gibi istenen zamanda, istenen yerde ve istendiği kadar izlenemediği dönemlerde ortaya çıkmış bir 'uygulama' bu. Özellikle, beklentilerin de üzerinde popülerleşmiş filmlerin hikâyesiyle ya da karakterleriyle biraz daha içli dışlı olma arzusuna yönelik bir girişim olarak kabul ediliyor novelization; diğer bir deyişle, filmden kitaba uyarlamalar. Örneğin Star Wars (Yıldız Savaşları) ve Star Trek (Uzay Yolu) evrenleri, sinema salonlarına sığmadığı için kitaplaştırılmışlar, yolculuklarına kitap serileri halinde de devam etmişler. Halen de rastlıyoruz örneklerine; Geleceğe Dönüş, E.T. ve Indiana Jones filmlerinin de sonradan kitaplaştırılmış versiyonlarını okumak mümkün. Benzer durum, Bay Hulot için de geçerli! Hani şu külüstür arabası, buruşuk şapkası, ağzındaki piposuyla ve en önemlisi, sakarlıklarıyla meşhur Bay Hulot...
Jean-Claude Carrière'in elimizdeki kitabı, Jacques Tati'nin 1953 tarihli satirik komedi filmi Bay Hulot'nun Tatili'nin romanlaştırılmış hali. Filmden yola çıkılarak yapılan bu uyarlama, izlerini sonradan Müfettiş Clouseau, Mr. Bean gibi ünlü karakterlerde de göreceğimiz Bay Hulot'nun maceralarına –filmlerle– doymayanlar için bire bir! Üstelik, yönetmenden de onay almış; şöyle demiş Jacques Tati: “Bir film çekmiştim. Onu romana dönüştüreceklerdi. İmgelerim kelimelere, sekanslarım cümlelere dönüşecekti. Nasıl olacaktı bu? Epey endişeliydim. Fakat şimdi gönül rahatlığıyla söyleyebilirim ki, eğer Bay Hulot’nun Tatili’ni bir kitaba dönüştürecek olsaydım, tam da böyle olsun isterdim.”
Alıştığımız şekilde romandan filme ya da tam tersi... Önümüze bir uyarlama konduğunda, aklımızda ister istemez o klasik soru beliriyor. Önce filmi mi izlemeli, kitabı mı okumalı? Sonrasında da hangi versiyonu daha çok beğendiğimize dair tartışmalara girişiyoruz. Açıkçası, yakın dönemi göz önünde bulundurduğumda, benim aklıma ilk, 2022 tarihli The Banshees of Inisherin (Yüzeydeki Çatlaklar) filmi geliyor. Bir romana dönüştürülseydi, daha çok sevecekmişim gibi geliyor nedense...
Jean-Claude Carrière
Bay Hulot'nn Tatili
çev. Nükhet İzet
Everest Yayınları, 2024, 206 s.