Erling Kagge üçlemesi

Editörden
-
Aa
+
a
a
a

Haftanın Kitabı'nda Ceyhan Usanmaz, Norveçli kâşif ve yazar Erling Kagge'nin "Gürültü Çağında Sessizlik", "Yürümek, Adım Adım" ve "Bir Kâşifin Felsefesi" kitapları üzerine konuşuyor.

""

Hiç kuşkusuz herkesin aklına en azından bir kere düşmüştür; imkân bulur bulmaz, her şeyi geride bırakıp daha sakin bir hayata geçmek. (Bazılarımızın aklından hiç çıkmıyor da olabilir.) Küçük bir sahil kasabasına yerleşmek mesela, dağda bir kulübeye çekilmek de olabilir, bir teknede yaşamaya başlamak da. Doğaya daha yakın olmak, yıldızları izleyebilmek, sessizlik…



İskandinav ülkelerinden kimi fotoğraflar, tam da bu arzuya karşılık verecek kareler sunabiliyor çoğu zaman. Fiyortlara hâkim tepeye kondurulmuş küçük kırmızı bir ev; sık ormanın ortasında cam duvarlı bir kulübe… Kıskanmamak elde değil! Dolayısıyla Erling Kagge'nin Türkçede 2020'de yayımlanan ilk kitabı Gürültü Çağında Sessizlik, ilk bakışta oldukça şaşırtıcı gelmişti bana. “Norveçli biri olarak, insan yapımı bir ışık tarafından rahatsız edilmeksizin geceleri gökyüzüne bakabilmeye alışığım,” diyordu zaten Erling Kagge de. Tahmin edilebilir bir ifadeydi bu ama şaşırtıcı olan, koşulları daha elverişli bir Norveçli’nin Gürültü Çağında Sessizlik isminde bir kitap yazmış olması; daha doğrusu, ‘dünyayı dışarıda bırakmanın’ yolunu araması, ‘sessizlik nedir ve nerededir’ gibi soruların peşine düşmesiydi. Kitabı okudukça ise anlıyorduk ki, dünyanın olabilecek en insansız –hatta ‘en canlısız’–, dolayısıyla en sessiz köşelerinde bulunmuş biri olarak Erling Kagge, aslında bambaşka bir sessizliği anlatmaya çalışıyordu.



Gürültü Çağında Sessizlik'in ardından Yürümek, Adım Adım isimli kitabını da okuduk Erling Kagge'nin. "Bütün yürüyüşlerim birbirinden farklı olsa da dönüp baktığımda hepsinin ortak bir paydada buluştuğunu görüyorum," diye yazıyordu, "iç sessizlik" ve ekliyordu: "Yürümek ve sessizlik birbirini tamamlar.”



Dolayısıyla, birbirini tamamlayan kitaplardı Gürültü Çağında Sessizlik ve Yürümek, Adım Adım. Şimdi de, yakın bir zaman önce yayımlanan Bir Kâşifin Felsefesi'yle, elimizde bir Erling Kagge üçlemesi yer alıyor artık.

Bir insan neden dayanma gücünü sonuna kadar zorlar? Yollarda maruz kaldığın acılar –soğuk ısırması, cildinin su toplaması, açlıktan midenin kazınması– zihninde hâlâ tazeyken neden tekrar tekrar zorlu yollara koyulmayı seçersin ki? Bu deneyimlerden çıkarılacak dersler var mı? İşte bu soruları cevaplayabilmek için oturup yazmaya koyulmuş Bir Kâşifin Felsefesi'ni Erling Kagge. 1990'da arkadaşı Børge Ousland’le birlikte Kuzey Kutbuna –dışarıdan destek almaksızın– ulaşabilen ilk insanlar olarak rekorlar kitabına adlarını yazdırmışlar. 58 gün süren bu yolculukta, gerekli tüm eşyalarını kızakla kendileri çekerek yaklaşık 800 kilometre kat etmişler. Birkaç yıl sonra, benzer bir yolculuğu tek başına da tamamlamış Erling Kagge. Yine destek almaksızın ve yanında dünyayla irtibat kurabileceği bir telsiz bile olmaksızın, yaklaşık 1300 kilometre yürüyerek Güney Kutbuna ulaşmış. Diğer bir deyişle, bir 'keşif felsefesi'nin peşindeysek eğer gerçekten, Erling Kagge bunu bulabileceğimiz birincil kaynaklardan biri hiç kuşkusuz. Üstelik, Bir Kâşifin Felsefesi her ne kadar bir üçleme kitabı olarak nitelendirilse de, aslında bir çatı kitap. Çünkü Erling Kagge, her şeyden önce bir kâşif ve Bir Kâşifin Felsefesi de onun magnum opus'u, en azından şimdilik.


Bir Kâşifin Felsefesi: Zor Şartlarda Hayatta Kalarak Öğrenilen
16 Hayat Dersi
çev. Oğuz Tecimen
Kolektif Kitap, 2023, 156 s.

Yürümek, Adım Adım
çev. Oğuz Tecimen
Kolektif Kitap, 2023, 144 s.

Gürültü Çağında Sessizlik
çev. Nezihat Bakar-Langeland
Alfa Yayınları, 2020, 123 s.