Ekosistemde geri dönüştürme vazifesi gören Amerikan ölügömen böceğinin neslinin, tarım ilaçlarının aşırı kullanımı yüzünden ‘kritik tehlikede’ olduğu düşünülüyor.
V: Ebedi Yokoluş / Forever Extinct programına hoş geldiniz.
Ç: Merhaba.
V: Bugün bir kavramdan bahsederek başlamak istiyoruz: Canlı kütle (biomass).
Ç: Canlı kütle, gezegenimiz üzerindeki yaşayan bütün canlı varlıkları anlatıyor. İnsanlar bu canlı kütlenin yalnızca yüzde 0,01’ini oluşturuyor.
Canlı kütle içindeki memelilerin dağılımına baktığımızda ise yüzde 36’sını insanlar, yüzde 60’ını insanların hayvancılık amacıyla yetiştirdiği memeliler oluşturuyor, bunların dışında kalan yüzde 4 ise dünya üzerinde yabani memeliler.
V: İnsanlık, bu yabani memelilerin yüzde 83’ünü dünya üzerinden sildi ve silmeye devam ediyor.
Şimdi bunu nasıl yaptığımızı anlatan birkaç habere değinelim istiyoruz.
Ç: Önce, yangınlar yüzünden pek çok türün yaşam mücadelesi verdiği Avustralya’ya bir uğrayalım: The Guardian’da, First Dog on the Moon (Aydaki İlk Köpek) adlı bir çizgi dizi yayınlanıyor. Son bölümünün başlığı ‘It is impossible to understand’, ‘Anlamak imkansız’dı. Bu bölümde Avustralya’daki orman yangınlarından bahsediliyordu. Orada geçen birkaç cümleyi sizinle paylaşmak istiyoruz, çünkü neler olup bittiğini çok güzel bir şekilde özetlemiş:
V:“Even thought those unprecedented fires are beyond enormous, some creatures managed to survive them. Then when the fire has passed they began to starve. When (if) the rains do come, it is too late; they simply starve to death in the mud.
More than a billion creatures died, are still dying, just in New South Wales and Victoria alone – almost 80 species have had one third of their habitat erased – the huge biomass of the countless insects smashed to pieces.
Some of it will return as it was – much of it will not. Whatever happens it is transformed forever as the climate is transformed forever”
Ç:“Eşi benzeri görülmemiş bu yangınların devasanın da ötesinde, yine de bazı canlılar hayatta kalmayı başardı. Yangının ardından ise açlıktan ölmeye başladılar. Yağmur (eğer) yağsa bile, artık çok geç, çamurun içinde açlıktan ölmeye devam edecekler.
Sadece Yeni Güney Galler ve Victoria'da bir milyardan fazla canlı öldü, hala ölmeye devam ediyor- neredeyse 80 türün yaşam alanlarının üçte biri silindi – sayısız böcekten oluşan büyük canlı kütle mahvoldu.
Bazıları yine geri gelecek, çoğu ise gelemeyecek. İklim nasıl ebediyen değiştiyse, orada da ebedi bir değişim oldu.”
V: Dünyanın başka bir bölgesinde ise orangutanlar yangınlar yüzünden yaşam savaşı veriyorlar.
Ç: Borneo ve Sumatra’daki tarım alanı açmak için çıkarıldığı düşünülen orman yangınları nedeniyle, zaten sayıları oldukça azalan Borneo orangutanları acı çekiyorlar.
Bu yangınlar özellikle palm yağı yetiştirmek üzere tarım alanı açmak isteyenler tarafından çıkarılıyor. Bu da zaten nesli tükenmekte olan orangutanların yaşam alanlarını yok ediyor. Bu hayvanlar biliminsanlarının ‘açlık durumu’ diye tabir ettiği aşamaya giriyorlar, çok yavaş hareket ediyorlar, ciğerlerine çektikleri duman bağışıklık sistemlerini yavaşlatıyor ve DNAlarına zarar veriyor.
V: New Brunswick – Rutgers Üniversitesi’nden, Orangutan çalışmaları koordinatörü, antropolog Profesör Erin Vogel, şöyle diyor:
“It was very clear that they were hollowed out, kind of like when humans are starving. You can see their limbs get much thinner. They have big bellies because they eat leaves and they need big guts to digest those leaves. But when they go into starvation mode, they lose those big bellies.”
Ç:“İnsanlar açlıktan nasıl zayıflıyorsa onların da çok zayıfladıkları aşikar. Kollarının, bacaklarının ne kadar inceldiğini görebilirsiniz. Karınları kocaman çünkü yapraklarla besleniyorlar ve bu yaprakları sindirebilmek için sindirim organlarının büyük olması lazım ancak açlık durumunda bu koca karınları da küçülüyor.”
V: Türlerin nesillerinin tehlikede olmasının başlıca nedenlerinden bir tanesi günümüzde yaşadığımız ve yaşattığımız iklim felaketi.
Ç: Bu felaketin günümüzde insan eliyle gerçekleştiği biliminsanlarınca tekrarlanıyor ancak bu felaket dolayısıyla hayatları etkilenenler yalnıza insanlar olmuyor. İklim mültecilerinin arasına hayvanların da katılabileceği konusunda uzmanlar bizleri uyarıyor.
Washington Üniversitesi ve The Evergreen State Koleji, Amerika Birleşik Devletleri’ndeki 1460 farklı türü incelediler ve bu türlerin %14’ünün iklim değişikliğiyle birlikte uygun yaşam alanlarını yitireceklerini tespit ettiler. Bu da demek oluyor ki iklim değişikliği nedeniyle yerlerinden olacak, iklim mültecileri arasına bu türler de katılacaklar. Bu durumda koruma planlarında da değişikliğe gidilmeli. Dünya üzerinde uygulanan koruma planları bugün türlerin yaşadıkları alanlara odaklanmış durumda, ancak iklim krizi sebebiyle birçok türün yerini terk edeceği gerçeğine hazırlıklı olmaları gerekiyor.
V: Şimdi gelelim bugünkü dostumuza. Bugünkü dostumuz, Amerikan ölügömen böceği, bilimsel adıyla Nicrophorus americanus.
Ç: Kın kanatlılar takımının ölügömen böcekleri familyasına ait bir tür olan Kuzey Amerika’ya özgü Amerikan ölügömen böceği, 25 ila 45 mm uzunluğunda. Parlak, göz alıcı renkleriyle tanınıyor. Vücudu simsiyah, kanatlarının üzerinde ise dört tane turuncu-kızıl benekler bulunuyor. Bu turuncu renge ayrıca kafasının üstünde ve antenlerinin uçlarında da rastlanıyor.
V: Bu böcekler, gececiller, geceleri oldukça da hızlı hareket ediyorlar, gecede neredeyse bir kilometre kat edebiliyorlar.
Ç: Kış aylarında, sıcaklık 15 °C’nin altına düştüğünde, kendilerini toprağa gömüyorlar, sıcaklık 15 °C’nin üstüne çıktığında ise, gün yüzüne çıkıyorlar ve çiftleşme ve üreme süreci başlamış oluyor. Bu süreçte, erkekler önce bir leş buluyor ve ondan sonra da dişilerin ilgisini çekmeye çalışıyorlar. Bu leş için bir çekişme başlıyor ve genellikle en iri erkek ve dişiler kazanıyorlar. Galipler, leşi gömüyorlar ve yumurtalarını da bu leşe bırakıyorlar. Yavruları yetiştirmede ebeveynlik sorumluluğunu hem anne hem de baba paylaşıyorlar ki bu da böcekler için oldukça ender görülen bir durum.
V: Yetişkin Amerikan ölügömen böcekleri ortalama bir yıl kadar yaşıyorlar.
Ç: Bu dostumuzun nesli IUCN’e göre ‘kritik tehlikede’. Bir zamanlar Amerika Birleşik Devletleri’nin 35 eyaletinde ve Kanada’nın çeşitli kısımlarında görülüyorken şu anda yalnızca beş eyalette görülebiliyorlar. Yaşam bilimciler bu böceklerin ortadan kaybolma nedenlerini tam olarak bilemiyorlar. Tarım ilaçlarının yoğun bir şekilde kullanılması yerel popülasyonların yok olmasına neden olmuş olabilir. Yaşam alanlarının değişmesi, bozulması ve yok olması nesillerinin kritik tehlikede olmasının ana nedenleri olarak gösteriliyor.
Bu böcekler, adli tıpta ölüm zamanı tespiti için delil olarak bile kullanılabiliyorlar ama tabi ki bundan çok daha önemli bir göreve sahipler: Ekosistemde ölü hayvanların doğaya karışması görevini diğer leşçillerle birlikte bu böcekler üstleniyorlar.
Biz insanlar, epey uzun zamandır merak güdümüzle doğanın işleyişini çözmeye çalışıyoruz ve doğadaki birçok gizemi modern aklımız sayesinde çözdüğümüzü düşünüyoruz ancak bizim de bir parçası olduğunu sık sık unuttuğumuz doğa, bizim düşündüğümüzden çok daha karmaşık.
V: Gezegen üzerinde her bir varlığın eşsiz bir görevi var.
Ç: Bir böceği yitirdiğimizde ne olacağını düşünmüyoruz ya da belki de umursamıyoruz, oysa bir böceği yitirmek demek yalnızca ekosistemde önemli bir işlevi olan bir varlığı yitirmek demek değil, bu dünyanın gizemlerinden birini yitirmek anlamına geliyor ve yitirdiğimiz bu parçaların ardından nasıl bir yapbozla karşı karşıya kaldığımızı hiçbir zaman anlayamayacağız.
V: Dinlediğiniz için çok teşekkür ediyoruz.
Programın illüstrasyonlarını sosyal medyada paylaşacağız. Bize Instagram ve Facebook’tan ulaşabilirsiniz.
V: Bugünkü şarkımız Arleta’dan Mia fora thimamai ve bu şarkımızı bugünkü dostumuza adıyoruz.
V: Ben Virginia Elena Patrone,
Ç: Ben Çiğdem Fidan.
V&Ç: Gezegendeki her şey! Çok güzelsiniz ve sizi seviyoruz!
Kaynaklar:
• https://www.iucnredlist.org/species/14760/4460296#text-fields
• https://en.wikipedia.org/wiki/Nicrophorus_americanus
• https://en.wikipedia.org/wiki/Burying_beetle
• https://www.ecowatch.com/biomass-humans-animals-2571413930.html
• https://www.sciencedaily.com/releases/2020/01/200128114618.htm
• https://www.theguardian.com/commentisfree/2020/jan/29/a-billion-creatures-have-died-the-climate-is-transformed-it-is-impossible-to-understand
• https://news.mongabay.com/2020/01/indonesia-forest-fires-burning-orangutans-starvation-mode-borneo/
Şarkıcı / Yorumcu | Parça Adı | Albüm Adı | Süre |
---|---|---|---|
Arleta | Mia fora thimamai | Mia fora thimamai | 2:31 |