Virginia Patrone ve Çiğdem Fidan Pazartesi akşamları 19:00'da Açık Dergi içinde yayınlanan Ebedi Yokoluş/Forever Extinct'in 6. bölümünde, 2013'ten bu yana yok olma tehlikesi ile karşı karşıya bir türe bakıyor: Pangolinler
V: Ebedi Yokoluş / Forever Extinct programına hoş geldiniz.
Ç: Merhaba.
V: Bu haftaki dostumuz, kiremit gibi dizilmiş pullarla kaplı / vücuduyla / kozalahı andıran / sevimli bir canlı: Pangolin.
Ç: Görünüşleriyle ve sevimlilikleriyle, bu dünyanın binbir çeşit canlıya ev sahipliği yaptığını hatırlatıyorlar bize ve hayal gücümüzün sınırlarını zorluyorlar.
Genelde sürüngen oldukları sanılsa da aslında memeliler. 2013’ten beri Dünya Doğayı ve Doğal Kaynakları Koruma Birliği’nin kırmızı listesinde, nesli tehlike altındaki türler arasında yer alıyorlar.
Tehlike anında bu dostumuz tostoparlak oluverirler. Zaten adları da Malay dilinde “kıvrılan, tortop olan” anlamına gelen “pengguling” kelimesinden türemiştir. Gözleri pek iyi görmez, kulakları iyi duymaz ama koku alma yetileri çok gelişmiştir. Böcekçil olan bu sevimli hayvanların dişleri yoktur, dolayısıyla çiğneyemezler, ama upuzun ve yapışkan bir salgıyla kaplı dilleriyle karınca ve termitleri afiyetle yerler.
V: Dilleri, vücutlarından bile uzundur!
Ç: Ayrıca güçlü tırnaklarıyla karınca yuvalarını rahatlıkla kazabilirler. Karınca ve termitlerin bünyelerinde bulunan asitler pangolinlere zarar vermez, çünkü midelerinin kalın kaslı bir çeperi vardır.
Dostumuz pangolinler gececil hayvanlardır. Gündüzleri, kimi türler mağaralarda ve kazdıkları çukurlarda, kimi türler de ağaçlarda saklanırlar.
V: Anne pangolin, yavrusunu üstünde taşır.
V: Gezegenimizde sekiz tür pangolin bulunuyor ve bu türlerden dördü Afrika’da dördü Asya’da yaşıyor.
Ç: Asya’da bulunan dört türden biri de Manis pentadactyla, yani Çin pangolini. Bu pangolin türü, Kuzey Hindistan, Nepal, Butan, Bangladeş, Myanmar, kuzey Çinhindi, Tayvan ve Güney Çin’de yaşıyor. Dünya Doğayı ve Doğal Kaynakları Koruma Birliği’ne göre tehlike altında olan tür bu tür, bu da tehlike altındaki türler altında.
BBC’den Helen Briggs’in haberine göre pangolinler en çok yasadışı ticareti yapılan yabani memeliler. Çin başta olmak üzere, Doğu Asya’da çeşitli şekillerde rağbet görüyorlar. Mesela etlerinin lezzetli olduğu düşünülüyor ve özellikle fetüslerinden bir çeşit çorba yapılıyor.
V: Ayrıca pangolinler pulları için yoğun olarak avlanıyorlar. Pangolinin pullarını oluşturan keratin, bizim saç ve tırnağımızda da bulunan yapısal bir protein.
Ç: Bununla beraber, yapılan birçok araştırma bu keratinin insan üstünde iyileştirici herhangi bir etkisi bulunmadığını gösterdiği halde, geleneksel Çin tıbbında pangolin pullarının şişlikleri yok ettiği, kan dolaşımını hızlandırdığı, emzirenlerin sütünü artırdığı düşünülüyor. Hatta bilinçli olarak, kansere çare olduğuna dair söylentiler de yayılıyor. İşte bu nedenlerle yalnızca 2011’de 40 ila 60 bin pangolinin öldürüldüğü tahmin ediliyor!
Bu hayvanlar kendilerini korumak için top haline geldikleri anda yakalanıp poşetlere koyuluyor ve vakumlanarak öldürülüyorlar. Uzmanlar sırf bir kilogram pul için üç ya da dört hayvanın öldürüldüğünü belirtiyor. Çin'de bir kilogram pangolin pulu karaborsada yaklaşık 700 dolara alıcı buluyor.
Aslına bakarsanız pangolinler, “Nesli Tehlike Altında Olan Yabani Hayvan ve Bitki Türlerinin Uluslararası Ticaretine İlişkin Sözleşme” (CITES) gibi uluslararası sözleşmelerle ve yerel yasalarla koruma altındalar. Sözgelimi Çin’de pangolin yakalamak yasak. Ayrıca kanunen yalnızca satıcılara değil, pangolin eti sipariş eden son tüketicilere de hapis cezası var. Yine de bu kanun ve yaptırımlar yeterli değil demek ki kaçak avcılık maalesef devam ediyor. Ve bu da masalsı dostlarımızın neslinin tükenmesine yol açıyor.
Dünya Doğayı ve Doğal Kaynakları Koruma Birliği’ne göre dünya üzerindeki pangolin popülasyonu tam olarak bilinmiyorsa da, sekiz türün de popülasyonunun hızla azaldığı vurgulanıyor. Uzmanlar son 30 yılda bu oranın %50’leri bulduğunu ifade ediyor.
Bu olağanüstü yaratıklar tabii ki çizgi film dünyasında karakterlere de ilham vermişler: Örneğin Sandslash ve Sandshrew pangolinlerden esinlenerek yaratılmış iki Pokemon karakteri.
Yok olmalarına dikkat çekmek amacıyla da Şubat ayının 3. cumartesisi, pangolinlerin nüfusundaki azalmaya dikkat çekmek amacıyla, Dünya Pangolin Günü olarak kutlanıyor.
V: Bu konuyla ilgili olarak Facebook’ta “World Pangolin Day” sayfasına göz atabilirsiniz. Ayrıca pangolinlerle ilgili daha ayrıntılı bilgi için www.pangolins.org adresini ziyaret edebilirsiniz.
The Guardian’dan Damian Carrington’ın makalesinde bahsettiği gibi, insanlık yeryüzündeki canlıların sadece %0,01’ini oluşturmasına karşın, medeniyetimiz (!) yabani memelilerin %83’ünü yok etti ve etmeye de devam ediyor. Pangolinlerin neslinin tükenmesinin nedeni her şeyden önce açgözlülüğümüz ve boş inançlarımız. Başka türlerin yok edilmesine sebep olan açgözlülüğümüzü ve boş inançlarımızı gözden geçirmemizin zamanı geldi de geçiyor bile.
V: Kapatmadan önce, yorumları için Özge Çelik’e, Açık Radyo’ya ve dinlediğiniz için size teşekkür ediyoruz.
Programın illüstrasyonlarını sosyal medyada paylaşacağız. Bize Instagram ve Facebook’tan ve [email protected] adresinden ulaşabilirsiniz.
V: Bu şarkımızı Pangolin dostumuza,
Ç: Ve açgözlülüğümüz yüzünden katledilen diğer canlı dostlarımıza adıyoruz.
Serena Fisseau söylüyor, La Tendresse.
"On peut vivre sans richesse / Servetimiz olmadan da yaşayabiliriz
Presque sans le sou / Hatta neredeyse beş parasız
Des seigneurs et des princesses / Lordlar ve prensesler olmadan
Y'en a plus beaucoup / Ve daha neler neler
Mais vivre sans tendresse / Ama şefkat olmadan
On ne le pourrait pas / Yok olmaz yapamayız
Non, non, non, non / Yok yok yok yok"
V: Ben Virginia Elena Patrone,
Ç: Ben Çiğdem Fidan.
V&Ç: Gezegendeki her şey! Çok güzelsiniz ve sizi seviyoruz!
Kaynaklar:
Şarkıcı / Yorumcu | Parça Adı | Albüm Adı | Süre |
---|---|---|---|
Serena Fisseau | La Tendresse | So Quiet | 3:34 |