Dinleyicilerimizden
Günaydın; Bir “radyoman” olarak, her sabah ama her sabah “ya yine açılmazsa” korkusuyla bugün de sesini duyduğum Açık Radyo’nun 25.ci yılını kutlarım...
Bundan 25 yıl önce tanıştık seninle, sihirli bir kutudan sesini duyduğumda "kim bu sıcak sesli, ne güzel konuşuyor?" diyerek seni dinlemeye devam ettim.
Uzun bir zamandır Açık Radyo'yu çok severek takip ediyorum fakat programlar arasından en çok da Açık Bilinç hoşuma gidiyor.
İyi günler, bu sabahki Açık Gazete programında Orhan Pamuk'un son romanı ve korku kavramıyla ilgili bir yazısından bahsedildi.. Kaçırmışım kaynağını duyamadım ve bulamıyorum.. Bu yazının nerede çıktığını söyleyebilirseniz cok sevinirim..
Teşekkürler .. kolaylıklar dilerim
Günün programına Açık Radyo sabah yayını ile başlayan biriyim.
Fikrinize, emeğinize ve de teknoloji ile boğuşma azminize sağlık.
İçinde bulunduğumuz bu "ilginç" dönemde ise sizi dinlemeye biraz daha fazla vakit ayırabiliyorum, durumun nadir iyi yönlerinden biri oldu bu.
Geçtiğimiz zor günlerde evimizi ve gönlümüzü doldurduğunuz için binlerce teşekkür.
Bu zor şartlar altında Açık Radyo`nun hiç aksatmadan yayına devam etmesi ne büyük emek! Ve bizler için ne kadar sevindirici, ne kadar umut verici... Sağ olun, var olun!
Bu Korona günlerinde yine bizimlesin, açıksın ve evimizdesin.
Gündemi takip etmek için seni açıyoruz. Haberlerini dinliyoruz. Gündemden uzaklaşmak için de seni açıyoruz. Müziklerini, hikayelerini ve sohbetlerini dinliyoruz.
Peki ama sen nasıl açık kalıyorsun?
Geçirdiğimiz bu zor günlerde, paylaştığınız kaynağı belli, doğru bilgilerle ve üstün sanat zevkinizle ışık saçıyor Açık Radyo. İyi ki varsınız! İyi ki.
Bugünlerde karanlık, fırtınalı bir denizde yol alan küçük bir tekne gibi batmaktan korkuyorum, oysa kayalıklarda çakılı küçük ama sağlam bir deniz feneri gibi ışıklarını her koşulda, her ne olursa olsun bana ulaştırmaya devam ediyor Açık Radyo.
Günlerden bir gün sadece, 7 Nisan 2020. 1995’ten beri dinlediğim Açık Gazete’nin kapanışında Ömer Madra “Bizi dinlediğiniz için teşekkür ederiz” diyor. Ben ara sıra yaptığım gibi radyoya dönüp “Biz teşekkür ederiz” diyorum gülümseyerek.
Bir kez daha, radyo manifestosunda " meraksızlık sendromu" benim ise "merak etme hazzı" olarak tanımlamaya çalıştığımız durumun Açık Radyo'ca nasıl sendroma çareler getirdiği ya da hazzın karşılandığını programları ve içeriğiyle gördüğümüz günlerdeyiz.
Yayınlarınızı internet erişimim oldukça takip ediyorum. “Dünyada internet erişiminin olmadığı yer kaldı mı?” diye sormayın. Okyanuslar hâlâ kapsam dışı. Uydu aracılığıyla yapabildiğimiz erişim ancak ailelerle iletişime yetecek kadar, çünkü maliyeti yüksek.
Salgının ilk başladığı günlerde heyecanla açtım Açık Gaste'yi, orada mısınız diye. Ordaydınız ve sesiniz telefondan geliyordu. Çok sevindim evde, güvende ve aynı zamanda bizimle olmanıza. Lütfen iyi bakın kendinize, sesiniz hep ulaşsın bize.
Sesinize soluğunuza zeval gelmesin, sizleri çok seviyor ve tüm iyi niyetimle kucaklıyorum.