Barış Gemisi’nden Sumiko Hatakeyama ile söyleşi

Çeviri
-
Aa
+
a
a
a

Japonya’dan yola çıkan Peace Boat (Barış Gemisi) birçok limana uğradıktan sonra 3-5 Kasım tarihlerinde de İstanbul Galataport’a yanaştı. “Gazze’de ölümleri durdurun” pankartı bulunan dev gemide yolculuk eden barış aktivisti Sumiko Hatakeyama ile Açık Radyo’dan Özdeş Özbay kısa bir söyleşi gerçekleştirdi.

""

Özdeş Özbay: Merhaba, bize Barış Gemisi’ni anlatarak başlayabilir misiniz? Geminin rotası nedir? Nereden geliyor, nereye gidiyor? Ve bu yolculuğun amacı nedir?

Sumiko Hatakeyama: Tabii. Barış Gemisi, Japonya merkezli bir organizasyon. Gemide 1.800 yolculuyu alabilen bir charter yolcu listemiz var. Ve biz küresel seyahatler düzenliyoruz. Yani tüm dünyayı dolaşıyoruz. Her bir yolculuk 3,5 ay sürüyor ve yolcuları farklı ülkelere götürüyoruz. 1983’te başlamıştık bu turlara yani 40. yılımızdayız bu yıl. Bu yolculuklara başladık çünkü barış istiyorduk. İlk olarak Kuzey Doğu Asya bölgesinde başladık; Çin, Japonya, Kore. Özellikle 2. Dünya Savaşı’ndan sonra barış konusunda bir anlayış geliştirmeyi amaçlıyorduk. Şimdi küresel barış için dünyayı dolaşıyoruz.

Ö. Ö: Ama gemide hem aktivistler hem de yolcular var değil mi?

S. H.: Evet, yolcular genelde dünyayı dolaşmak için gemideler dünyayı keşfetmek istiyorlar ama aynı zamanda barış için uğraşan aktivistler de var. Barış konusunda eğitimler ve karşılıklı değişim gibi etkinlikler düzenliyoruz

Ö. Ö.: Buradan önce Atina’ydınız ve bildiğim kadarıyla Mısır’a gideceksiniz. Ama daha da öncesinde başka limanlara da uğradınız değil mi?

S. H.: Evet, biz aslında Ağustos’un sonuna doğru Japonya’dan yola çıktık. Hawai’ye giderek başladık, Latin Amerika’ya geçtik, ABD’ye gittik, sonra Kanada, Atlantik okyanusunu geçtik İzlanda, Avrupa ve bir önceki durağımız Yunanistan’ın Pire limanıydı. Buradan sonra da Port Said’e Mısır’a gideceğiz.

Ö. Ö.: Biraz önce Gazze için ir eylem gerçekleştirdiniz. “Ateşkes hemen şimdi” dediniz. Benzer eylemleri diğer limanlarda da yaptınız mı?

S. H.: Evet, biz bu pankart eylemine Pire’de, Yunanistan’da başladık. Şimdi burada yaptık ve Port Said’de de yapmayı planlıyoruz. Bu bölgedeki seyahatimiz boyunca tüm dünyaya barış istediğimizi söylemeye devam edeceğiz.

Ö. Ö: Son bir soru. Siz Japonya’dasınız yani dünyada 2. Dünya Savaşı sırasında üzerine nükleer bomba atılan tek ülkedensiniz, Nagazaki ve Hiroşima’ya atılmıştı. Çok kötü bir tesadüfle geçen haftaki bir istatistik Gazze’ye ilk üç hafta boyunca atılan bombaların şiddetinin Hiroşima’ya atılan nükleer bombanın şiddetine eşdeğerde olduğu göstermişti. Daha geçen gün de İsrail’in Kudüs ve Vaat Edilen Topraklar Bakanı Amihai Eliyahu, “eğer gerekirse Gazze’ye nükleer bomba atabiliriz” dedi. Bu konuda bir şeyler söylemek ister misiniz?

S. H.: Tabii. Aslında Barış Gemisi’nde önceki yıllarda Hiroşima ve Nagazaki’den nükleer bomba sonrası hayatta kalanları davet etmiştik. Dünyayı dolaşıp Hiroşima ve Nagazaki’de olanları konuşuyorduk. Dünyada Hiroşima ve Nagazaki ile nükleer bombayı yaşamış tek ülkeden gelen biri olarak Gazze Şeridi gibi bu kadar küçük bir alanda bu kadar çok bombanın atılmış olmasını, bu kadar çok hayatın alınmış olmasını kabul edilemez buluyorum. Ve şu çok net ki nükleer silahlar kabul edilemez. Bu konuda bir antlaşma da var, Nükleer Silahların Yayılmasını Engelleme Antlaşması ve biz nükleer silahların kullanılamayacağını söyleme devam etmek zorundayız. Nükleer silahlara izin verilemez ve yasaklanmalıdır.

Ö. Ö.: Buradan Mısır’a gideceğinizi söylemiştiniz. Bu bilgi notunuzda ve web sitenizde daha önce Gazze ve İsrail’e de gittiğiniz yazıyor. Öyle değil mi?

S. H.: Evet doğru. Daha umutlu olduğumuz zamanlardaydı ve aslında diyalog kurmak için Gazze ve İsrail’den gençleri de gemiye davet etmiştik. Değişim ve araştırma turları da düzenlemiştik. Mesela Filistinlilerin Ürdün’de kaldığı bir mülteci kampını ziyaret etmiştik.

Ö. Ö.: Ne zamandı bu Gazze ziyareti?

S. H.: Gazze’de 1990’lardaydı açıkçası. Yani oldukça uzun zaman önce. Gazze’deki ya da Filistin dışındaki Filistinli mültecilerle çok uzun zamandır süren bir ilişkimiz var. Ve biz gerçekten bu yaşananların durdurulmasını istiyoruz.

Ö. Ö.: Peki, çok teşekkürler zaman ayırdığınız için ve bu röportajı verdiğiniz için.

S. H.: Beni kabul ettiğiniz için ben teşekkür ederim.