Ceyhan Usanmaz, pandemi nedeniyle haşır neşir olduğumuz 'uzaktan eğitim' kavramına paralel dört kitabı tanıtıyor.
Yepyeni bir kavram değil ama –malum sebeple– şu son zamanlarda daha bir haşir neşir olduk uzaktan eğitimle. "Yeni normal"lerimizden... Yine de benim gibi, öğrencilik hayatının önemli bir kısmı "eski normal" şartlar altında olsa da zaten "uzaktan" ve sonradan edinilen notlar sayesinde geçmiş biri için çok daha tanıdık bir sistem! Sağlam not tutan ve paylaşımcı arkadaşlarımızın hakkı ödenmez. Bazı dersleri ise ister istemez uzaktan takip etmek durumundayız; örneğin, Ahmet Hamdi Tanpınar'ın edebiyat dersleri.
Üç öğrencisinin (Ali F. Karamanlıoğlu, Mehmed Çavuşoğlu, Gözde Sağnak) tutmuş olduğu notlar sayesinde bugün Ahmet Hamdi Tanpınar'ın derslerine katılabiliyoruz. İyi not tutanlara minnettarlığımız sürüyor diğer bir deyişle. Çünkü Edebiyat Dersleri kitabının büyük bir bölümü, "hocasının derste anlattıklarını, gerçekten mükemmel bir şekilde ve hemen hiçbir cümlesini kaçırmadan, adeta dikte edercesine defterine kaydetmiş" olan Gözde Sağnak'ın ders notlarından oluşuyor. (Tanpınar, Edebiyat Dersleri, haz. Abdullah Uçman, YKY, 2004)
Nabokov'un, zamanında Amerika'da, çeşitli okullarda verdiği Rus edebiyatı derslerini de hep uzaktan takip ettik. (Nabokov, Rus Edebiyatı Dersleri, çev. Y. Yavuz, F. Özgüven, A.N. Akbulut, İletişim Yayınları, 2013) Benzer şekilde, yine Nabokov'un Wellesley ve Cornell üniversitelerinde verdiği derslerin notlarına da sonradan göz atma imkânımız oldu. Bu derslerde de Nabokov, öğrencileriyle birlikte (ve bizimle); Jane Austen’ın Mansfield Parkı’nı, Charles Dickens’ın Kasvetli Ev’ini, Gustave Flaubert’in Madame Bovary’sini, Robert Louis Stevenson’un Dr. Jekyll ve Bay Hyde’ını, Marcel Proust’un Swan’ların Tarafı’nı, Franz Kafka’nın Dönüşüm’ünü ve James Joyce’un Ulysses’ini okuyordu. (Nabokov, Edebiyat Dersleri, çev. A.L. Batur, F. Özgüven, İletişim Yayınları, 2014)
Yakın zaman önce ise, yeni notlar eklendi. Edebiyat Derslerikitabı, Julio Cortázar'ın 1980 sonbaharında Berkeley'de, California Üniversitesinde verdiği derslerin on üç saatlik dökümünü içeriyor. Üstelik, öğrencilerin araya girerek sorduğu sorular da yer alıyor; popüler deyişle, interaktif bir okuma vaat ediyor! İlginç olansa, Cortázar ile Tanpınar'ın yöntemlerindeki paralellik. Tanpınar'ın Edebiyat Dersleri kitabından biliyoruz ki, “Tanpınar’ın öğrencileri, onun planlı-programlı, derste işleyeceği konuları önceden hazırlayan disiplinli bir hoca olmadığından, bu yüzden de derslerini oldukça serbest bir şekilde yaptığından bahsederler..." Cortázar da ilk dersinin başlangıcında benzer bir ifadede bulunuyor: "Şunu bilmelisiniz ki ben buradaki dersleri siz buraya gelmeden kısa bir süre önce doğaçlama olarak belirliyorum: Ben sistematik biri değilim, ne bir eleştirmen ne de bir kuramcıyım." (Cortázar, Edebiyat Dersleri, çev. Süleyman Doğru, Everest Yayınları, 2020) Bu konuda Nabokov'un, tam ters noktada yer aldığını özellikle belirtelim.
Lise ile üniversitede verilen derslerin metinlerinden yola çıkılarak hazırlanan bir diğer yeni kitapta da Lafcadio Hearn ile karşılaşıyoruz. Doğaüstü öykülerini bir araya getirdiği Kvaidan kitabıyla tarihe geçen ve Japonya'nın Poe'su olarak kabul edilen Lafcadio Hearn hem doğaüstü kurguya hem de romantik ve klasik edebiyata değiniyor. Derse başlangıcı ise, biraz göz korkutucu: "Bu derse, çok az kişinin okumayı bildiğini söyleyerek başlayacağım. Beğeni ve ayrımsama gücünün edinilebilmesinden önce hatırı sayılır ölçüde edebiyat deneyimine ihtiyaç vardır ve bunlar olmadan, okumayı öğrenmek neredeyse imkânsızdır." (Hearn, Okuma Üzerine: Edebiyat Dersleri, çev. Fırat Çakkalkurt, Çınar Yayınları, 2020)