1 Şubat 2008
Üniversitelerarası Kurul’un (ÜAK), türbanla ilgili yasal düzenlemeye karşı olağanüstü toplantısı gergin başladı. Bir grup öğrencinin türbanı protesto ettiği ODTÜ’deki toplantı öncesinde, YÖK Başkanı Prof. Dr. Yusuf Ziya Özcan’ın rektörleri arayıp, toplantıya katılmamaları uyarısı yaptığı iddia edildi. Bu iddiayla ilgili olarak ODTÜ Rektörü Prof. Ural Akbulut gazetecilere “Ben aranmadım” dedi; ancak “tepkinin sokağa taşmasından endişe ettiğini” ifade etti. Üniversitelerarası Kurul Başkanı Prof. Mustafa Akaydın ise “YÖK Başkanı beni aradı, başka kimi aradığını bilemem. Ancak uyarıda bulunmadı. Sadece ‘Gerginlik ortamında böyle bir toplantıyı ÜAK adına yapmasak mı?’ diye bir düşünce bildirdi” dedi. Daha sonra YÖK Başkanı’nın da toplantıya katılacağı bildirildi. Prof. Akaydın, “Kendisini biz davet ettik” dedi
ODTÜ Kongre ve Kültür Merkezi’ndeki toplantıya gelen Prof. Özcan da, “toplantıya katılmamaları için rektörleri aradığı” iddiaları için “Sicil amiriyim her zaman ararım” demekle yetindi.
Bir grup türban aleyhine gösteri yaptı. |
ÜAK toplantısına katılma yetkisi olan Özcan, toplantının açılışında bir konuşma yaptı. Üniversitelerin birçok sorunları olduğunu, ancak tüm kesimlerin de üniversitelerden beklentileri olduğunu belirterek konuşmasına başlayan YÖK Başkanı, “Bugün sizinle paylaşmak istediğim toplumumuzun üniversitelerden beklentileridir” dedi. YÖK BAŞKANI: ÜNİVERSİTELER ÖZGÜR OLMALIYÖK Başkanı, üniversitelerin ülkenin en önemli kurumları olduğunu belirterek sürdürdüğü konuşmasında, üniversitelerin her görüşe açık, eleştiriden korkulmayan; din, dil,cinsiyet etnik köken ayrımı olmaksızın düşünce ve ifade özgürlüğünün en üst düzeyde yaşandığı ortamlar olması gerektiğini vurguladı. Prof. Özcan, üniversite mensuplarının bireysel olarak farklı tercihleri olabileceğini, yine üniversite mensuplarının üniversitelerin kurumsal sorunlarına ilişkin karar vericilere çözüm önerilerinde bulunabileceğini kaydetti ve şöyle devam etti:
YÖK Başkanı'nın toplantıya girişi sırasında, basın mensuplarının da ilgisi nedeniyle izdiham yaşandı. |
“Ancak üniversite mensuplarıyla onların temsilcilerinin toplumsal gerginlik yaratan dil ve söylem sarmalının dar kalıpları içinde sürüklenmesi en başta üniversitelerin saygınlığını zedeler. Demokratik laik ve sosyal hukuk devleti anlayışı temelinde ülkemizde sağlanan toplumsal mutabakatın korunmasında farklı düşüncelere saygı ve hoşgörüyle karşılayabilecek bir ortamın oluşturulmasında üniversitelerimize büyük görevler düşmektedir. “Toplumun her kesimi düşüncelerini sloganlaştırma hakkına sahiptir. Bu slogan dili her alanda farklı dozlarda yapılabilir ancak üniversitelerimizde slogan dili egemen olursa, derinlik analizleri yerine semboller yarıştırılırsa, bundan toplumun tüm kesimlerinin yanı sıra özellikle üniversitelerimizin itibarı olumsuz etkilenir. TELAFİSİ ZOR HUKUKİ SORUNA YOL AÇACAK“Üniversitelerimiz saygınlıkla anılmalı; üniversite yöneticilerimiz de bu saygınlığa gölge düşürecek tutumlardan özenle kaçınmalıdır. Sayın üyeler, 2547 sayılı Yüksek Öğretim Kanunu’na göre Üniversitelerarası Kurul akademik bir organ olup, kanunda açıkça belirtilen akademik görevleri yapmakla sorumludur. Üniversitelerarası Kurul ancak ilgili kanunda belirtilen konularda çalışmalar yapmak amacıyla toplanabilir. “Bir konunun ülke gündeminde önemli yer alması onun yasal olarak yetki kapsamı dışında kalan kurullarda görüşülmesine hukuki meşruiyet sağlamaz. Kanunla belirtilen akademik konuların dışındaki ülke sorunlarının tartışılacak yeri bu Kurul değildir. Üniversitelerarası Kurul’un sorumluluk kapsamına girmeyen konuları gündemine alması, yalnızca Kurul’un saygınlığını azaltmayacak, aynı zamanda telafisi zor hukuki sorunlara da yol açacaktır.”ODTÜ ÖĞRETİM ÜYELERİ SLOGANLARLA DIŞARI ÇIKTIYÖK Başkanı’nın konuşmasının ardından gazetecilerin dışarı çıkmasını isteyen Akaydın, kuruldan çıkacak bir bildirinin daha sonra duyurulacağını kaydetti.
Öğretim üyeleri alkışlarla ve sloganlarla protesto etti. |
Rektörlere destek amacıyla cüppeleriyle toplantı salonuna gelen ODTÜ’lü öğretim üyeleri de, Özcan’ın konuşmasının ardından “Türkiye laiktir laik kalacak” sloganı atarak, dışarı çıktılar.