Yeni uçaklara 10 milyar $

-
Aa
+
a
a
a

8 Kasım 2006Cemil Ertem

Türkiye tarihinin en büyük silah alımında sona geliniyor. Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül, "Kasım sonuna kadar bizden mutabakat muhtırası isteniyor. Dokuz ülke imzalıyoruz" diyerek, ABD'den F-35 uçaklarının alınacağının işaretini verdi. Böylece Avrupa Eurofighter uçaklarının şansının azaldığı söyleniyor. Yaklaşık 100 uçak alımını ve 10 milyar dolarlık ödemeyi kapsayacak proje şimdiye kadar geliştirilen en büyük savunma programını oluşturuyor.

Bugüne kadar Lockheed Martin lisansı ile 240 adet F-16 üreten Türkiye, bunlardan 24 tanesini düşme ya da diğer teknik sebeplerle kaybetmişti. Yeni 30 adet F-16 uçağı almayı planlayan Hava Kuvvetleri ayrıca, 80 tane mevcut F-16'nın da modernizasyonunu başlattı.

Türkiye'nin yüksek reel faizlerle borçlanarak cari açığını finanse etmeye çalıştığı ve bütçede faiz dışı fazla için kamu yatırımlarını ve sosyal harcamaları neredeyse sıfırladığı bir dönemde Cumhuriyet tarihinin en büyük silahlanma projesini geliştirmesi bir çok uzmana göre üzerinde çok durulması gereken bir husus. Uzmanların dünyanın, hali hazırda, üçüncü büyük hava filosuna sahip Türkiye'nin ısrarla en pahalı silahlanma olan bu alanda proje geliştirip alım yapması yeni sorulara yol açıyor. Bu konuda çalışmalarıyla tanınan İstanbul Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof.Dr. Gülay Günlük Şenesen şu değerlendirmelerde bulundu.

'REFAHIMIZ SİLAHLANMA KURBANI'Türkiye'nin 10 milyar dolarlık gelişmiş savaş uçağı (F-35) alımı girişimini iki açıdan değerlendirmek gerektiğini belirten Şenesen, birincisinin, 1980lerde başlatılan modernizasyon programı, ikincisinin de finansman kaynakları olduğunu kaydetti.

Modernizasyon programı ile devlet, özel sektör ve daha da önemlisi yabancı üreticilerin işbirliği ile ileri teknolojiye sahip yerli silah sanayiinin kurulmasının amaçlandığını anlatan Şenesen, böylece uzun dönemde Türkiye'nin kendi silah sanayii teknolojisini üretmesinin öngörüldüğünü bildirdi. Silah üretiminin sanayiye sağlaması beklenen yararları ürün çeşitliliği, üretimde etkinlik, mal kalitesinde iyileşme, genel teknoloji düzeyinin yükselmesi olarak özetleyen Şenesen, 20 yıl önce yapılan bu öngörülerin bugün gelinen noktada sorgulandığında, hedeflenen ithal ikamesinin gerçekleşmediği, bundan sonra da gerçekleşmeyeceğinin söylenebileceğini kaydetti.

Askeri teçhizatın yüzde 8o'e yakınının ithal edildiğini anlatan Şenesen, ihracatın ise, ithalat ile karşılaştırıldığında çok önemsiz kaldığını belirterek, "Bu durumda finansman boyutu önem kazanmaktadır" dedi. Modernizasyon programının 1980'lerin ortasında uygulanmaya konduğunda 10 yıllık bir dönemde 10-12 milyar dolara mal olmasının öngörüldüğünü anlatan Şenesen şöyle devam etti: "Ancak 1996'da yapılan düzenleme ile 2025 yılına kadar 30 yılda toplam 150 milyar dolarlık bir maliyetle modernizasyon çalışmalarına hız verileceği, bunun 67 milyar dolarlık bölümünün ise ilk 8 yılda gerçekleştirileceği duyuruldu. 2000 yılı başında ise 10 yıllık dönemde 20 milyar dolar harcama öngörülmüş, 2001 yılındaki ekonomik kriz nedeniyle büyük projelerin ertelendiği duyurulmuştu. Geçen süre içinde çok çeşitli projeler sürdürüldü, hatta F-35'lerin gündemde öne çıkmasına karşın, yeni F-16 uçakları ile tank projelerinin bütçesinin toplam 4 milyar dolara yaklaştığı düşünülürse, modernizasyonun önümüzdeki dönem için faturası daha da yüksektir." Şenesen, yıllık ortalama tutarı 1.5 - 2 milyar dolar olan askeri teçhizat harcamalarının kabaca yarısının savunma bütçesinden, yarısının ise Savunma Sanayii Destekleme Fonu'ndan (SSDF) karşılandığını bildirdi. SSDF'nin ise gelirlerini esas olarak özel vergi gelirleri (Milli Piyango, at yarışı, Loto dahil) ile dış kredilerin oluşturduğunu kaydeden Şenesen, Türkiye'nin silahlanma nedeniyle doğan dış borçlanmasının ise 2001 yılında toplam dış borç stokunun yaklaşık yüzde ıo'una karşı geldiğini söyledi. Şenesen, "Toplumun bugünkü ve gelecekteki refahına ilişkin kamu harcamalarının kısıldığı, cari açık sorununun gelecekteki kaynak kullanımını sınırladığı bir dönemde, gelecekteki askeri güvenliğe ilişkin harcamalara öncelik ve güvence verilmekte olduğu söylenebilir" dedi.

http://www.birgun.net/index.php?sayfa=59&devami=29660#haber_basi