Yangın değil, seyahatte en büyük tehlike terördür

-
Aa
+
a
a
a

1 Ekim 2012Hürriyet Gazetesi

Artık her gün nerede patlayacağı belli olmayan bomba, silahlı saldırı gibi terör olaylarıyla karşı karşıyayız. Oteller ve bazı duyarlı iş yerleri kendilerine göre acil durum planı yapıyor ama çok yetersiz ve yanlışlarla dolular. Terör ve benzeri afetlerden korunmak için en azından 4 temel davranış şekli doğru uygulanmalı: 1) Çök-kapan-tutun, 2) Yerinde-Sığınak, 3) Kilitlen-Yat 4) İç ve Dış Tahliye... Acil durum planlarında bunları adı bile yok...

PATLAMA SONRASI PENCEREYE KOŞMAYIN

Örnek olarak ve kısaca bina içinde veya dışında patlama meydana gelince yapılması gerekenlerden bahsetmek gerekirse:* Silah sesi ve patlama duyanlar insan doğası gereği, ilk iş pencereye koşup çevreye bakmak ister. Ancak dikkat: Patlama sesi patlamanın şok dalgasından daha önce size ulaşır. * Patlamanın olduğu yerde, ses ile şok dalgasının size ulaşması arasında önemli zaman farkı olmasa da patlamayı duyar duymaz sırtınızı pencereye dönük olarak bir masa altına girip başınızı ve boynunuzu düşen şeylerden (çök-kapan-tutun ile) korumalısınız. Masaya sıkıca tutunun, yüzünüzü ve gözlerinizi kollarınıza kapatıp uçuşan cam parçalarından koruyun. Etrafta altına saklanacak bir şey yoksa derhal yere çöküp veya yatıp, başınızı ellerinizin arasına alarak hedef küçültün.* Patlamadan sonra binada hasar meydana gelmiş ve enkaz altında tozlu bir alanda sıkışmışsanız ayağa kalkmaya, çırpınmaya ve bağırmaya çalışmayın. Ağzınızı ve burnunuzu bir parça kumaş parçasıyla kapatın. Bağırmayı son çare olarak deneyin. * Dışarısı için başka bir bomba veya terörist tehdit varsa, aksi söylenene kadar içeride “yerinde sığınak” veya “kilitlen-yat” prosedürü uygulanmalı. Tehlike binadaysa, herkes tahliye edilmeli. Bunlar için verilen eğitimde ve planlarda “yapma” değil; “yap” şeklinde talimatlar verilmeli. Örneğin, “dışarı çıkmayın” yerine, “binada önceden belirlenmiş güvenli yerlerde toplanarak bekleyen” demek gibi...

ARKADAŞINIZI HATIRLAYIN * Tahliyede mutlaka “eş sistemi” uygulanmalı. “Binayı terk edin” demeden önce “Patlamadan sonra önce kendinizi, sonra arkadaşınızı kontrol edin” denmeli. Kimse tek başına kaçmamalı; herkes önceden belirlenmiş eş mekanı kontrol etmeli, mümkünse oradakilere yardımcı olmalı; olamazsa da onlar hakkında bilgi sahibi olarak binayı terk edip yardım getirmeli. Kat görevlisi ile eş sistemi, aynı şeyler değildir.* “Bina dışına çıkar çıkmaz güvenli bölgeye” gidin denirse, eksik arkadaşlarınızı kontrol edemezsiniz. Her kurumun “Acil Durum Planı”nda toplanma alanları da belirlenmiş olmalı. Herkes kendine göre “güvenli yer” tespit edip oraya kaçarsa, yoklama yapılamaz ve kimin eksik olduğu da tespit edilemez.

TAHLİYE PLANLARI YETERSİZ

Birçok büyük işletme ve otelin kapı arkalarına, duvarlarına koydukları tahliye planları uluslararası standartlarda değil. Binanın tahliyesi için her odadan iki ayrı tahliye yolu belirlenmemiş. Tahliye yolu üzerindeki acil müdahale araç ve gereçleri de plan üzerinde işaretlememiş. Daha da önemlisi tahliye planları üzerinde gerektiğinde “yerinde sığınak” ve “kilitlen-yat“ prosedürleri için hiçbir bahis yok. Özetle tehlikenin sadece yangın olmadığını anlamalı, artan terör nedeniyle artık bu olaya ezberden değil; daha bütüncül ve bilimsel olarak bakabilmeliyiz...