13 Haziran 2007Afşin Yurdakul
Eski genelev çalışanı Ayşe Tükrükçü’nün milletvekili adaylık başvurusunu hukuksal açıdan değerlendiren Ka-Der Başkanı Hülya Gülbahar, başvurunun reddedilmesinin seçim mevzuatının ‘yüz kızartıcı suçlar’la ilgili tanımındaki ‘gibi’ bağlacının keyfi yorumundan kaynaklandığını söyledi. Şefkat-Der Genel Başkanı Hayrettin Bolan da, Tükrükçü’nün geçmiş cezasının bu kapsama girmediğini belirterek, ‘TBMM üyelerinin seçim mevzuatı kadınlara köstek olmak için kullanılmamalı’ dedi.
BOLAN: SEÇİM MEVZUATI ÇARPTIRILIYORTükrükçü’nün adaylık başvurusunun reddedilmesi üzerine NTVMSNBC’ye açıklama yapan Bolan mevzuatın keyfi yorumlandığına dikkat çekerek şunları kaydetti: “Anayasamız 76. maddesinde şunu söylüyor: ‘Zimmet, ihtilas, irtikap, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, inancı kötüye kullanma, dolanlı iflas gibi yüz kızartıcı suçlarla hüküm giymiş olanlar, affa uğramış olsalar bile milletvekili seçilemezler.’ Fakat Yüksek Seçim Kurulu 12 Şubat 1985 tarih ve 76 sayılı Kararı’yla ‘yüz kızartıcı suçların maddede ismen sayılanlarla sınırlı olduğunu ve ‘gibi’ sözcüğünden hareketle bunlara yenilerinin eklenemeyeceğine karar vermiştir. Dolayısıyla Ayşe Hanım’ın suçu hukuken bu kapsamda değildir. Bu da bir şeyi akla getiriyor: Ayşe Hanım’ın başvurusunun keyfi uygulamaya tabi tutulduğu, ve toplum tarafından kabul görmeyen bir geçmişi olmasının onun aleyhinde işletilmesi. ‘Yüz kızartıcı suçu’ asıl işleyenler Ayşe Hanım gibileri sokaklara itenler, genelevlerden vergi toplayanlardır. Hukuk burada devreye girmeli ve horgörülenlerin sesinin duyurulmasına yardım etmeli.”GÜLBAHAR: ERKEK EGEMEN ZİHNİYET DESTEKLENİYORGülbahar, hukuk sistemini eleştirerek, kadının yasalarda bile ezildiğine dikkat çekti: ” İlgili mevzuattaki ‘gibi’ sözcüğü suç tanımının genişletilmesi için kullanılamaz. Ayşe Hanım’ın karşısına çıkarılan hukuki engel, maalesef hukukun bile kadınların siyasetteki temsiline önyargılı olduğunu göstermiştir. Bir insanın en temel haklarından biri olan seçilme hakkına kastedilmiş, mevzuat doğru yorumlanmamıştır. Zaten hayat şartlarının madur ettiği kadınlarımızı bir de hukukun madur etmesi, toplumun en alt seviyelerinde itilmişlerin değiştirici ve dönüştürücü eylemlere girişmesine ket vurmaktadır. Ayşe Hanım’ın itildiği durum, Türkiye’de gerek yasaların, gerek zihniyetin ne denli köklü ve değiştirilmesi zor bir ataerkil yapıda olduğunun göstergesidir. Hukuk sistemi bulduğu her fırsatta zayıfı ve güçsüzü ezmemelidir.”http://www.ntvmsnbc.com/news/410753.asp