1 Aralık 2008Hürriyet Gazetesi
Birkaç saat sonra başlayacak sağanaktan önce eve ulaşmalıyım. Lodos yönünden fırtına şiddetinde esen rüzgár nedeniyle otobüs sürekli sarsılıyor, havalandırma kapağında ise anlayan için keskin bir tehlike ıslığı var... Karada rüzgár zaman zaman 90 kilometre hıza ulaştığına göre Boğaziçi Köprüsü'nde çok daha fazla olmalı! Bu fırtınalı günde boş da olsa iki katlı otobüslere bilerek binmedim, ama birkaç saat için seferden men edilmedikleri için binen çok. Allah göstermesin! Ya şiddetli rüzgár nedeniyle asma köprü ve viyadüklerde iki katlı otobüs veya TIR devrilirse veya savrulursa! Meteoroloji ve afet yönetimi ile uğraşıp kafayı yediğimi sanmayın lütfen. Meteorolojinin "yarın yağacak, hava 3-5 derece olacak"tan çok ötelere gitmiş olduğu ülkelerde, karayollarındaki trafik de rüzgár şiddetine göre düzenlenir.FELAKETTEN DERS ALDILAR7 Kasım 1940'ta, açılışından dört ay sonra, ABD'de Tacoma Narros asma köprüsü 54 metre/saniyelik rüzgára dayanacak şeklinde inşa edilmesine rağmen 19 metre/saniyelik rüzgárda yıkıldı. Dünya bundan birçok ders çıkardı. Örneğin, Boğaziçi Köprüsü'nün ikizi sayılan İngiltere'deki Severn Köprüsü'nde rüzgára göre alınan önlemler şöyledir: á Saatte 54 kilometre : Rüzgárın estiği yöne göre köprüde hız kısıtlanır. á Saatte 63 kilometre: Trafik akışı her yönde tek şeride düşer. á Saatte 72 kilometre: Köprü yüksek araç trafiğine kapatılır. á Saatte 90 kilometre: Yüzde 10 daha artma ihtimali varsa köprü trafiğe kapatılır. á Saatte 126 kilometre: Aniden bu değere ulaştığı anda köprü hemen trafiğe kapatılır. Rüzgar hızı saatte 32 kilometrenin üstüne çıktığında ABD'nin Montana kara yolunda çapraz rüzgár tehlikesine karşı sürücülere uyarılar verilmeye başlanıyor. Uyarı levhalarında beliren yazılar şöyle: á 32 kilometre: Şiddetli çapraz rüzgár için hazırlıklı ol. á 32-63 kilometre: TIR, iki katlı otobüsler bu yoldan ayrılıp başka bir yola geç. á 63 kilometre: Şiddetli çapraz rüzgar, yüksek araçlar yoldan ayrıl!TEKNOLOJİYİ UZMANI KULLANMALITürkiye'de asma köprü, viyadüklerde bu tür önlemler olduğunu sanmıyorum. "Bizi Allah korudu" dedirten birçok fırtına geldi geçti. Örneğin, 17 Ocak 1995'te gazeteler şunu yazdı: "Aşırı rüzgár nedeniyle Boğaz köprüleri beşik gibi sallanınca, sürücüler korkulu dakikalar yaşadı. Otoyollarda onlarca trafik kazası meydana geldi."Korkmak yetmez! Kriz sever bir millet olarak önlem almak için ille de bir musibet olması gerekiyor! Karayolları Genel Müdürlüğümüz, 2-3 meteoroloji mühendisi alıp "Yol Meteorolojisi" ile ilgili çalışmalar yapabilir; herhalde maaşları nedeniyle iflas edeceği düşünülüyor! Bu nedenle ve hálá hem "Yarın 3-4 derece. Yağacak - yağmayacak" türü hava durumu bilgileriyle yetiniyorlar hem de milyonlarca dolar harcanıp Bolu Tüneli'ne kurulan "otomatik buzlanmayı algılama ve önleme sistemi" gibi sistemlerden de kendi başına harikalar yaratmasını bekliyorlar! Bu konudaki görüş ve önerilerimi yıllarca değişik yollardan ulaşabildiğim tüm ilgililere ilettim. Örneğin, 31 Mart'ta bu köşeden "Teknolojinin beyaz atı prenssiz bir işe yaramaz" diye yazdım, ilgilileri uyarmaya çalıştım. "En pahalı meteorolojik sistemleri alıp yolun kıyısına tek başına kurmak yeterli değildir" dedim. Fakat bu konuda herhangi bir gelişme olmadı. Bu ülkede neden uzmanlığa saygı yok? Neden pahalı teknolojiler uzmanı olmaksızın güya kullanılır? Benim aklım hiç ermiyor... Sayın Bakanım, bildiğiniz gibi ulaşımda ekonomi ve emniyet ile meteorolojik şartlar doğrudan ilişkilidir. Bu nedenle, deniz ve hava yolu gibi, kara ve demir yollarında da meteoroloji mühendisliği gerektiği gibi kullanılmalıdır. DMİ'den rutin hava durumu bilgilerini almak yetmez; artık meteoroloji mühendisliği hizmetlerini yürürlüğe koymalıyız.İTÜ'de yıllarca ders vermiş olduğunuzu, modern bilim ve teknolojideki gelişmeler ile birlikte uzmanlığa ve disiplinler arası ekip çalışmasına önem verdiğinizi biliyorum. Bundan cesaret alarak, bu konuda gereğini bir de sizlerin bilgisine sunarım.