13 Aralık 2007Radikal Gazetesi
Dünya liderleri Darfur'un çektiği acıyla her şeyi göze almış bir biçimde ilgilendiklerini söylüyor ama sonra dikkatleri dağılıyor. BM Güvenlik Konseyi'nin 7 bin kişilik mevcut gücün yerine bölgedeki cinayetleri durdurmak amacıyla 26 bin askerlik bir barış gücü yollamaya yönelik bir karar geçirmesi için yıllar süren uluslararası baskı gerekti. Bu gücün konuşlandırılması için şimdi son tarih olarak 1 Ocak 2008 belirlenmişken, önde gelen ülkeler BM'nin gerekli hava araçları için yaptığı çağrıyı görmezden geliyor ve soykırıma izin veren Sudan hükümeti de işbirliği yapacağına dair verdiği sözlerden bir kez daha geri dönüyor. Hartum şu an, ortak bir AB-Afrika Birliği gücü olarak tasarlanan oluşum çerçevesinde gelecek Afrikalı olmayan barış güçlerini kabul etmiyor -buna bir Tayland taburu ve bir Nepal özel timi de dahil. Hartum aynı zamanda, barış güçlerine üs olarak kullanılacak bir yer vermeyi reddederek ve askerlerin hareketlerinin önceden bildirilmesi gibi savunulacak tarafı olmayan başka kısıtlamalarda ısrar ederek barış güçlerinin helikopter kullanımını sınırlamaya çalışıyor. Sudan hükümeti, her zaman BM'yi küçümseme yolunu buluyormuş gibi görünüyor. Uluslararası Ceza Mahkemesi'nin Sudan'ın insani işlerden sorumlu bakanı Ahmed Harun'u Darfur'da savaş suçlarından sorumlu olmakla suçlamasından sonra, Sudan Devlet Başkanı Ömer Hasan el Beşir bakanı yargılanması için teslim etmedi. Bunun yerine Beşir, Harun'u yeni barış gücünün konuşlandırılmasını denetleyecek bir komitenin üyesi yaptı. Beşir ve yardımcıları en kötü sorun olabilir ama tek sorun da onlar değil. BM'nin böylesine büyük bir barış gücü operasonunun altından kalkıp kalkamayacağına dair ciddi sorular mevcut. Bu arada da, Güney Afrika, Rusya, Çin, Ukrayna ve NATO gibi önde gelen aktörler, BM Genel Sekreteri Ban ki-Moon'un barış gücünün Fransa büyüklüğündeki bölgede işini yapmak, hatta kendisini korumak için ihtiyaç duyacağı helikopter ve uçakların tedarik edilmesine yönelik doğrudan çağrısını önemsemedi. ABD ise, yeni barış gücü için çoktan asker göndermiş, 40 milyon dolarlık malzeme sağlamaya söz vermiş ve operasyonun toplam bedelinin yüzde 26'sını ödemeyi önermiş durumda. Diğerleri bir an önce katılım sağlamazsa, Washington'ın onları zorlaması veya bizzat kendisinin daha fazla şey yapması gerekecek. Bazı tahminlere göre Darfur'daki ölümler azalıyor fakat bölge hâlâ ciddi bir krizin içinde. Hükümet destekli Cancavid milislerinden geçici bir kaçış için mülteci kamplarına toplanmış insanlar, neredeyse beş yıldır buralara hapsolmuş halde. Suç oranlarının yükselişe geçtiği kamplarda hayat, dışarıdakinden belki sadece biraz daha iyi. Darfur'un savunucuları olduklarını iddia eden isyancı gruplar giderek bölünüyor ve şiddeti artırıyorlar. Darfurluların yeni BM-Afrika Birliği misyonunun onları kurtaracağına dair büyük umutları var, fakat şu ana dek ortada koruyacak bir barış yok. Sudan, Darfur'daki acıyla ilgilenmediğini sık sık ortaya koydu. Çok daha fazla uluslararası baskı yapılmadığı takdirde, Hartum barış gücünü engellemeye, acıyla karmaşa yaymaya devam edecek. Sudan'ın önemli ticaret ortaklarından Çin ve Arap Birliği bu baskıyı sürdürmeli. BM ve diğer elçiler de, barış görüşmelerinin yeniden başlatılması için tam mesai harcamalı. BM Güvenlik Konseyi'nin inanılırlığı risk altında. Tıpkı 2.5 milyon Darfurlunun hayatı gibi.